Yazarlar
İki yıl önceki (31 Ağustos 2014) sorumu tekrarlıyorum; var mısınız Sayın Baykal?
- Ahmet ATALAY
- 14060 Okunma
İki yıl önce bu köşede yazdıklarıma cevap bekliyorum. Biliyorum, Bursa'daki yandaşlarınız siz iletmiştir, iletmişlerdir ama sizden nedense tık yok:
Temiz, şantajsız siyaset için var mısınız? Size yapılan şantaja, Sn RTE’ ye yapılan şantaja karşı, iğrenç kaset olaylarının bir daha yaşanmaması için var mısınız? Sıradan bir vatandaş olarak soruyorum; “Ankara’nın Yeşili” ile ilgili kaset olayını, biliyor musunuz? Biliyorsanız, bildiklerinizi kamuoyu ile paylaşmaya var mısınız? … Bilmiyorsanız bile, sizlere kimin bu kaseti getirdiğini/ulaştırdığını, eski bir genel başkan yardımcınızdan öğrenip paylaşmaya var mısınız? Eminim ki o zaman, CHP’yi kimin/kimlerin yeniden yapılandırmaya çalıştığı tablosunda, eksik parçaların bir kısmı daha yerini bulacaktır… Bu sorum, ne bir yasal veya yasal olmayan dinleme, ne de bir tape’den kaynaklı değil. Yazdıklarım, dar çevrelerde söylenen, kulaklara fısıldanan bir,“misafirin” anlattıklarıdır; Deniliyor ki, bu konu İstanbul-Ankara uçağında yan yana yolculuk eden, sizin çok özel Mevzularınızı, Sorunlarınızı bilen bir Genel Başkan Yardımcınız (EGBY) ile bir Eski Milletvekiliniz (EM) arasında geçen konuşmada bahsedilmiş. Anekdot, kelimesi kelimesine aynı olmasa da, taşıdığı anlam itibari ile bütünlüğünü bozmadan, yazmaya gayret ederek aktarayım. Dekoru, THY’nin uçağı ve üç koltuğu olarak düşleyin, eski milletvekili (EM), şimdi eski olmuş o zaman görevdeki Genel Başkan Yardımcısı( EGBY) ve de yanların da bir başka kişi “misafirrrrr” Gelelim konuşmaya; EGBY: Sn vekilim, beş on gün içinde Ankara’nın Yeşili’nin (Sn Önder Sav) kafasını koparacağız,EM: Nasıl olacak o, adam kırk yıldır kök saldı, olanaksız. Odasını bile üç ayda toplayamaz. EGBY: Bildiğiniz gibi değil, EM: Ne yani, EGBY: Elimizde kaseti var, EM: Ne kaseti, EGBY: Belden aşağı, EM: Geç bunu seksene dayanmış adamın, belden aşağı kaseti mi olurmuş geçin bunu, EGB: Tamam, onun değil zaten, ……’nın kaseti. (ismi yazmıyorum, aileden biri olduğundan. Sn SavAilesinin affına sığınarak bu cümleyi yazdım. Af ola) Bu konuşma, gerçek. Anlatan misafir inkâr ederse, derin kulakta kayıtları vardır. Çünkü bana, telefonda anlattı… Ayrıca eski milletvekilinize de bu yazıyı ulaştıracağım; bugüne kadar neden sustuğunu soracağım. Bakalım temiz siyasetin neresinde, bu turnusol kâğıdı olacak ONUN İÇİN… Sahnede hep o söylemler “şeffaflık; Hadi bunu hayata geçirme zamanı. Çanlar çalıyor vekilimm… Ben bu olayı dinlediğimde, Sn Baykal ile ilgili “o” iğrenç kaset ortalarda yoktu. Birileri Sn Baykal ile ilgili “o” iğrençliği servis etti. Doğru veya montaj olsun hiç önemli değil… Küllen iğrençlik, İğrençlikte… Birileri de sizlere, bir kaset getirdiler; Arkadaşlarınız da sessiz kaldı ama ne yazık ki… Sanırım bu birileri, bir taşla iki kuş vurmayı hedefleyip, başardılar. CHP’nin yeniden yapılandırılması ve de aynı zaman diliminde MHP’ye yapılandırılması için hep kaset iğrençlikleri benzerlikler… Bu sizleri hiç şüphelendirmedi mi? Sn Baykal, Siz birey olarak, resti gördünüz boyun eğmediniz ve istifaya zorlandınız ve istifa etmek zorunda bırakıldınız… Ayrıca da, maşa olarak kullanıldığınızı sonradan fark ettiniz mi? Yani, Sn Sav’ın sessizce çekip gitmesinin taşeronu olduğunuzu? Çünkü Sn Sav ailesini korumaya çalıştı. Siz arkadan vurdunuz mu? (ayrıca Sn Sav, beni görevden almıştır, biline) Bu yazıyı yazıp, yazmamakta çok tereddüt ettim. Bir tarafta kutsal aile değerleri; Bir tarafta ülkenin demokratik değerleriüzerine oynanan oyunlar, projeler… Kamuya mal olmuş kişilerin mahremiyetleri “pazara” çıkarılarak yapılan şantajlar ile ülke siyasetini kendi projelerine göre yeniden yapılandırma çabalarında olanlar. (Bunu da başarıyorlar ne yazık ki.) Hele, Ana Muhalefet partisinin üzerine, kendilerince yazılan yol haritalarını çizip hayata geçirebiliyorlar ise… Birileri bunlarla da ülke politikasını yeniden yapılandırıyor ise… Temiz bir siyaset ve de o iğrençlik, şantaj merkezinin çözülmesine, bir adım daha yaklaşılmasına olanak sağlayacağına inandığım ve de üç beş gün sonra ki CHP kurultayında da bazı maskelerin düşmesi gerektiğine inandığım için yazmaya karar verdim. Ana Muhalefet Partisinin o zaman ki lideri ve/veya yakın kadrosu; mal bulmuş gibi, böyle bir kaseti kullanmaya bel bağlıyor, sığınmaya çalışıyorsa da kendileri “ava giden avlanır” söylemine tam uygun bir sonuçla karşılaştılar ise; Ülke politikasında kirlilik artık tepe yapmıştır demektir.Bunun için yazmaya kar verdim… Şimdiii, Sn Eski Vekil var mısınız bu konuşmayı açıklamaya; Ve Sn Baykal, sizin bu olaydan haberiniz var mı, yok mu? Yoksa bile (!) yakın çevrenizden öğrenip açıklamaya, Var mısınız?... Ayrıca, Eski Genel Başkan Yardımcısına, bu soruyu sormaya gerek görmüyorum; O Beyde gördüğüm boyuna kadar batmış olduğu da…