(Rant Şadi’nin Kazanmasına Sevinmedim…)
Şadi Özdemir’i ‘12 Eylül’ün sözüm ona çok partili seçiminden sonra tanıdım.
Bugünün demokrat, devrimci beylerinden kimse ortalıkta yoktu. Bahsettiğim yıllar, 1980-1986 arası...
Ortalık dediğim yer; hemen her gün, 1.şube polisleri (ne ki!) tarafından akrep silahlarla basılan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Temsilciliği Lokali…
Heykelde valiliğin arkasında Hacılar Mahallesi Eceler Sokaktaki...
O dönem, yaşama tutunmak için demokratların/sosyalistlerin buluşma ve karar alma noktasıydı.
Faşizmin, çok partili hayata geçişi sonrası;
Şimdiki siyasetin önemli aktörlerini tanıma şansını yaşadık.
Gürhan Akdoğan (Tanınmışlığı, devrin derin Valisi Orhan Taşanların odasına kapı vurmadan girmesindendir!)
Şimdilerin meşhuru Mümin Ceyhan (12 Eylül faşizm danışma kuruluna girme başvurusu yaptığı sonradan öğrenildi. Belgeli melgeli yani.) Şadi, Nazım, falan…
O dönem, bir sürü arkadaşa lakap takmıştık; Bahçe Bahir (Avukat Bahir Esinoğlu-Yeşiller il başkanı olması nedeniyle, Kelebek Nazmi (Kelebek Mobilya mağaza müdürü idi), Rant Şadi (Rant Bilgisayar firmasının sahibi)…
***
Girizgâhın bu kadar uzun olmasının sebebi hakikati, yani Şadi Özdemir’in, “rant” lakabının otuz yıldır var olduğunu anlatmaktı.
“Rant Şadi” lakabı 30 yılı aşkın süredir var.
Yiğit lakabıyla anılır.
Ne diyelim, ‘Dervişin fikri neyse, zikri de odur’ demiş atalarımız.
Adam rantı kafaya koymuş bir defa…
***
Delege Yoklama Tefrikamızın birinci bölümünü Rant Şadi okumamış olabilir. (Normal hali okumamak çünkü). Orada çok önemli şeyler söyleyemedim, dükkân bu kadar.
Bak Rant Şadi senin için önemli bir kelam ettim.
CHP Bursa İl Başkanlığı, CHP’nin Ana Muhalefet Partisi olması nedeniyle politik anlamda ikinci koltuktur…
Bu koltuklara oturan/kalkan her kimse, (özel mahremiyeti hariç) yaptığı her şey kamuya açıktır.
Yol yakınken, hemen bir “U” çiziver istersen.
Yoksaaa…
Hep beraber, halkınla okuyacaksın, onu, öbürünü, beni…
Rant Şadi, siyasi alanda çok büyük işler yapamasa da, politikanın ekonomiye devşirilmesinde büyük büyük işler başardı.
Başarının kaynağı basit, politik (lütfen siyasi algılanmasın) birliktelikler…
***
İkinci SHP döneminde, Bursalı ağabeyleri vasıtası ile il başkanı olmuş ve genel merkeze yakınlaşması, Rant Şadi’ye halk deyimiyle ‘Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz’ olayını yaşattı…
Adam akıllı, kafa para kokusunu feci alıyo… Bir yerlerden bir belediyecilik programı edindi…
Müşteri dükkâna yetcek kadar var; ülke genelinde pek çok yerde sosyal demokrat belediyeler kazanılmış, belediyecilik programı (yazılımı)satacak…
Rant Bilgisayar, ayarladığı programı (yazılımı) bi kaç dokunuşla ‘Kayserilinin eşeği’ misali tanınmaz hale getirdi. Oldu mu sana rakipsiz program!
Anlayan kaç kişi var zaten, hele o zamanlar…
Yürü ya kulum (Pardon bu kişiye özel, yürü be Şadi, kim tutar seni)
***
Rant Şadi ile yollarımızın, parti hayatında kesişmesi, 2. SHP döneminde oldu.
Yani 1992’lerde parti kuruluşunda, ortak çevrede ama ortak olmayan çalışmalar yaptık istemeden.
Kaderin cilvesi işte…
Neden mi?
Anlatayım…
Bu anlatacaklarım bırakın Bursa’yı, Türkiye kamuoyunda bilinmeyenlerden bir ufak sufle olarak algılansın.
Sayın Erdal İnönü’nün, 1992’lerde parti kurma çalışma ekibinde yer almıştım. Erdal İnönü, o günlerin derin devletinin, aileyi baskı altına alması ile parti kurmaktan vazgeçti.
Vazgeçtiğini açıkladığı günün ertesinde, beni İstanbul Kavacık’taki yalıya çağırdı. Kendisi ile baş başa yaptığımız görüşmede çağırma nedeni;
Yeni bir sosyal demokrat parti kurma çalışmalarında Sn. Murat Karayalçın’ı desteklediğini ve Karayalçın’a iletmemi istediği konuları aktardı.
Neyse o günün ertesinde Sayın Karayalçın’ın makamında bunları kendisine aktarmıştım…
Sayın İnönü’nün, iletmemi istediği (ki kendileri 20 yıl sonra hepsini açıklayabileceğimi söylemişti. Yıllara bakın, 30 yıl geçmiş)
Konulardan biri (notlarıma dayanarak yazıyorum söylem tamamen aynı…)
“Lütfen Murat Bey’e söyleyin, Türkiye solunu kucaklayacak partiyi kursun. Sadece atölyeci arkadaşlarından bir parti kurmasın.”
Ne mi yaptı Sn.Karayalçın?
Hatırlayın, Rant Şadi’yi il başkanı yaptı. (Ha bak komisyon raporu falan, filan dümen dersen bu rapor bende var)
Şahsımla ilgili bir ufak hatırlatma yapayım, o dönem 2.SHP parti kurucu üyeliği teklifini kabul etmemiştim. İl niye talip oldun diyenlere cevabım, hiç olmazsa Bursa’da Sn Erdal İnönü mantığını hayata geçirebilmekti.
***
Yani Sn. Karayalçın, Rant Şadi’nin abisine vefa borcunu ödedi böylece. (Matbaa borcunu ödemeyecekti ya…)
İl yönetimi, atölyeci abla, abi, bacı, yiyen (özür yeğen)…
Sen, ben, bizim oğlan…
Rant Şadi, o dönem SHP Mudanya Belediye Başkan adayın kaç oy almıştı, hatırlıyon mu?
Lanet olsun ki ben hatırlıyom!
İpucu sana, üç basamaklı sayıya ulaşmış mıydınız?
Ve hikâyenin sonu, bilinen son, Bommmm…
***
2.SHP’de taban yok, güç yok.
Bırakın demokrat halkı, sosyal halk bile yok...
“Moil”in gücü bir yere kadar…
Demi, Rant Şadi…
Var mı buraya kadar bir itirazın (Sn İnönü hariç herkes sağ, biliyon demi…)
Katolik nikahı benzeri ya şimdi konuş herkes sağken… İlerde bu konuda atıp tutarsan sana kimse inanmayacaktır…
Sonra, Sn Karayalçın’ın CHP’ye geçmesini Rant Şadi, ikinci doğum günü olarak kutluyordur. (Doğum günüm bana geldiğin gündür havasında…)
***
Buraya kadar okuduysanız, çok sabırlısınız…
Tüm bunları niye yazdım.
Ortalıkta, kral olmuş, kral soytarıları dolaşırken…
Bunlar son otuz yılın yaşanmışlıkları. İtirazı olan çıksın ortaya.
Birileri vardır her hal; bunları yaşamış, dürüst kalmış…
***
Geldik, 2015 Mayıs ortalarına…
Acele yokkk…
27 Aralığa yaklaşık 234 gün var…
Bea, her gün bir yıldır CHP’de bilmez misiniz bea?
Bi sakin,
Bırakın, bi nefes alsın Rant Şadi…
Bakın Allah’ın işine ki,
Gökten zembille il başkanlığı inen Yaldızlı Zafer,
Hangi akıl hocasının önerisi ile bilinmez, bizim Rant Şadi’yi “7 Haziran genel seçimlerinde, yardımcı olması için, kadrosuyla-Nilpark’a seçim koordinasyon bürosuna- göreve davet ediyor.”
Hani, teşbihte hata olmaz “Kümesi tilkiye teslim ediyor.”
Sonra, Yaldızlı Zafer, 27 Aralık kongresinde, ‘Rant Şadi sana küstüm. Hani aday olmayacaktın’ diye ağlayıp durmuş…
Yaldızlı Zafer’e, bizim Rant Şadi ilk önce, üç-beş laptop vermiş elma şekeri olarak…
Sonraaa,
Ekibi yönetemeyip, ortalığı “fil girmiş zücaciyeci dükkânına” çevirince
Toparlamış tüm üye bilgisini, hadi eyvallah demeden aşırmış gitmişşş
Aralık sonlarında elma şekerleri bitmiş Yaldızlının ellerinde,
Bakmış ki Rant Şadi aday,
Bakmış ki elinde bi şeyler kalmış…
Ne mi kalmış?
Bari bunu sorup, Yaldızlıyı tekrar ağlatmayın…
Adam ticaretine mendil tüccarlığı ekledi, sizler de sorup durarak, mendil fabrikası kurduracaksınız Yaldızlıya…
Ayıp yani…
(İkinci bölümün sonu)