Yazarlar

Sadece Mendilsiz…

post-img
Geçtiğimiz günlerde, İsmail Öztat, Olay Gazetesi’ndeki bir yazısında “Kantar bu sefer doğru tartı” başlığı ile “F tipi” örgütlenmeyle ilgili Vedat Kantar’ın açıklamalarını yayınlamış. Vallahi okkalı açıklamalar, itiraflar var! Belçikalardan, tavla partilerine kadar “yaşadıklarını” anlatmış, zat-ı muhterem… Ama o dönem yaşanırken; bu olayları paye, rütbe gibi her yerde anlattığı bilinirken, şimdi dövünür olmuş… Oysa rütbe devrinde; hani topukları yağlayan savcı abisi vardı ya, ondan aldığı güçle Hint Horozuymuş diye anlatılıyor… Çevresinde “F Tipi” olmayan sanayicilere şaka yoluyla; ‘Orduyu, polisi temizleme işi bitsin, sıra sizde’ diyesi varmış o zamanlar… Bi sorum var, Belçika’ya kaç defa gitti? Hani, bi aralar da ortalıkta ‘Beni hacı ağabeyler kandırdı’ diye suçlayıcı, mendilsi role soyunmuştu deniyor. Şimdi, ise itirafçı modeli ile acıtasyonumsu, mendilli rollerde… Ey Allahım, Her yer yapış yapış, kokmuşluk diz boyu, mendil lazım mendil…   Şimdi ise itirafçı modeli ile mendilimsi rollerde… *** Bursa’nın bir garip durumu var; CHP Milletvekilleri açısından… Hepsi bir birinden merdane (dönebilen)… Ama hele biri var ki, mendilimsi rolle başladı bitirdi işi; Nurhayat Altaca Kayışoğlu. (TDK imla kılavuzu bile yanlış yazdın diye uyarıyor). Hatun kişi, genel seçimlerde kahvelerde “alevi aileyiz diye eşimi işten attılar” modunda, mendilimsi pozisyonda seçime başladı ve bitirdi. Şimdi Mehmet Ali Yılmaz soruyor, ‘Orta ve lise tahsilini nerde yaptın’ diye. Bi de iması var “F Tipi” gibi okulları işaret eden… Ama Nurhayat Hanımın cevap verme gibi tarzı yoktur… Neden mi diyom? Aylar önce ‘Orhan Sarıbal ile kardeş çocuğu musunuz, akrabalık durumunu açıklayın’ demiştim. Tık yok… Olsa ne olur olmasa ne olur diyenlere; Eğer öyleyse bu arkadaşlar başarılı (!) bir proje ürünü… Ey Kayışoğlu, kayış atmadan, mendilimsi rollere bulaşmadan bi tüm cevapları söyleyiversen… Hani solcu olarak (!) USA’nın içinde solcu bebe doğurarak, ABD’nin sosyalizmine geçişinde oy katkısı mı verecen yoksa… Sosyalistler kazanınca da (!), ‘Aha benim payım da var’ diye bu sefer sevinçten salya sümük koşacan mı; yeşil kart kapmak için… *** Mendilimsi pozisyona ben de düştüm bu kez, ülkem gibi... Abi ya… Türkçe’de bütün kelimeler bitmiş gibi “danışmanın” biri takmış önünde yatmaya. Anlaşılan kafasında eski bakanlar-yeni bakanlar arasında empati yaptırmak var, sığ abininin veya ablanın... Sonuca, eserine; daha doğrusu yıkıntıya bakın. Kılıçdaroğlu’da akılcı bir karşı duruş yapamadan, önünde yatmanın şekil şemal, mecazi anlam, sözlük anlamı mı, diye anlatma peşine düştü/düştüler. Ey kelime dağarcığı küçük olan bunu yazan insan, “Koskoca dehşet verici bu iğrenç olayı” aptal kelimelerinle sıfırlattırdın. Sanırım bu açıklamaya en çok AKP sevindi. Gemide açılmış koca delik üstüne, bir aklı evvel CHP’li b.k ederek tıkadı.   Her tarafı yapış yapış yapan yalamacılar, sulu gözlüler, ettikleri ile diğer pis kokuları örttürenler yüzünden, mendil sektörü patladı… Mendilsiz yaşamayı, mendilimsi pozisyonlar olmadan/oldurulmadan yaşamak istiyorum… Çok mu…? Sadece Mendilsiz…

Diğer Haberler