Yazarlar

Gerisi Başkanlık Sistemi…

post-img
“80 Öncesi CHP Gençlik Kolları Adana’da Toplanacak” Bu elektronik iletiyi görünce, içimdi bir şeyler kıpırdandı, hani bir garip heyecan veya bir buruk hüzün ya da bir umut…   “80 öncesi gençlik”, sihirli cümle… Çocukluğumuzda ki bayramlar gibi; Gençliğimizde ki siyasi tavırlar; 80 serasında üretilmemiş. Çocukluk bayramlarımız gibi…   Çocukluğumuzdaki bayramlar özlemlerimizdir ya… Elliyi devirmiş herkeste bir tekerlemedir sanki, çocukluk bayramları... Bu bayramlardaki ortak özlem, geçmişin özlemi mi yoksa geçmişte kalmış "mutluluk sayfalarının" Özlemi mi; "Bayram" adı altında... Yoksa belleklerimizdeki bayramların, yeni giysiler, güzel şekerlemeler ve de tüm ailenin sevgi yumağı şeklinde olması ile betimlenmiştir. Yani belleğimiz çocukluk bayramları ile” mutluluğu” özdeştirmiş midir yoksa...   Tüm bunlar, "80 öncesi CHP Gençlik Kolları" Adana Seyhan da ki toplantı davetiyesinin getirdikleri aklıma. Gerçi 80 yılları CHP’sinde o dönem yöneticileri pek ilerici sayılmazlardı desek yanlış olmaz… Yoksa altı fidan niye asılmışlardı ki dönemin CHP’lilerinin desteği olmasa… Neyse bizim, baktığımız gençlik… Büyükleri tarafından parti içinde, şimdi olduğundan çok fazla baskı altında susturulan gençlik, hem de seksen öncesi… İleti Sevgili Cengâver’den (Yetim) geldi. Kendisi 80 öncesi Gençlik Kolu Başkanlarından olduğundan davetli. Ancak özel nedenlerle katılamayacağını biliyorum. Daveti, toplumlaştırma çabalarına teşekkür gerek…     *** Evet, çağrı çizgisi çok net çizilmiş "80 öncesi" "80 öncesi" biz elliyi devirenler için, o yıllar, o anılar siyasi her yaşanmışlığı ile "eski bayramlardandır". O anılarda, çocukluğunuzun, gençliğinizin saflığı saklıdır...                                                                            O anılarda, mutluluklarınız ya da yüreğiniz hala ağladığı anılarınız saklıdır...                                      O anılarda, bir öğreti gizlidir. Bu öğretide, o günlerde ortada olmayan,  dahası "sol" kelimesini dağarcıklarından silen"; Bu gün siyasi partilerde, akademik odalarda, sivil toplum örgütlerinde görev yapan "80 sonrası sera projesi ürünü insan kılıklı, diplomalı"  yaratıklarının kararlarını/yaklaşımlarını, ahlakın/ bilimin ışığında incelemek gerektiğidir. Lütfen yakın çevrenize bakın akademik odalarda, sosyal demokrat partilerde, sivil toplum kuruluşlarında elliyi devirmişlerden kaç tanesini "o" yıllardan hatırlıyorsunuz... Benim kısa cevabım %99'u, 80 öncesi ve 80 faşizmi yaşanırken ortalarda yoktu.                               82 anayasasını onaylayan mutlu çoğunluk içinde yaşıyorlardı... O zamanların sinmişleri şimdilerin "geçmişi temiz" bir şeye bulaşmamış hanımları ve beyleri... *** Neyse, biz toplantıya dönelim. Toplantı 7 Mayıs 2016 Cumartesi, Sat:15.00 Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür merkezi’nde. Toplantıya önem kazandıran bir başka açı ise Hollanda, Almanya, İsviçre, Norveç, İsveç, Fransa da yaşayan yurttaşlarımızın oluşturduğu AVRUPA TÜRKİYE SOSYAL DEMOKRAT HAREKETİ Grubu önemli tespit ve çözüm önerileri ile katılıyor olması. Bu Grup Başkanı Cezmi Doğaner toplantı ile ilgili 3. Basın açıklamasında tam olarak yerini buluyor;   Avrupa Türkiye Sosyal Demokrat hareketi açıklamalarına; “Onurlu ve güvenceli yaşamak isteyen, Türkiye’nin tüm aydınlık insanlarına! Evet, "CHP'yi kurtarmak" / geri kazanmak günümüz koşullarında bir "ön-şart" olarak kendini dayatmaktadır. "Tarihi bilerek, bilinçle, kendi irademizle ve halkımızla birlikte, ortak akılla yazmak"  görevimizde CHP'yi yeniden devrimci özüne döndürerek, siyasal, sosyal, demokrat ve kültürel boyutlarda güncelleyerek ülkemizde “CHP'de birlik” oluşturmak Sosyal Demokratların ve halkımızın gündeminde ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’de yaşanan sorunlar CHP'de birliği zorunlu kılmaktadır. CHP'de birliğin yaşama geçirilebilmesi kendiliğinden oluşabilecek bir olgu değildir. Bu nedenle laik, demokrat, sol, tüm insanlarımız CHP'de birlik konusuna düşünsel ve eylemsel olarak katkı koymak durumundadır.” Bu tespitler ile başlıyor.   Hedeflerini, ilkelerini; “· Hedefimiz: siyasal demokrasiyi, sosyal adaleti, iç ve dış barışı, insan haklarını, laikliği savunan, kuvva-i milliye ruhuna sahip bir CHP'yi oluşturmak olmalıdır. Hedefimiz: Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan şeriatçı, mezhepçi, ırkçı odaklara geçit vermeyen; ülkede tüm insanların eşitliğini savunan bir CHP'yi oluşturmak olmalıdır. Hedefimiz: ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına uygun ideolojik önermeleri olan; dürüstlük, doğruluk ve açıklıktan ödün vermeyen; emeği savunan bir CHP'yi oluşturmak olmalıdır. Hedefimiz: bu düzeni değiştirecek, bağımsız ve demokratik bir Türkiye’yi kuracak, yeni bir heyecan, yeni bir coşku yaratacak bir CHP'yi oluşturmak olmalıdır. Hedefimiz: halka güven veren, dürüst ve yeni kadrolarla zenginleştirilmiş; sendikalarla, meslek odalarıyla, gençlerle bütünleşmiş; ülkemiz ve halkımızın gereksinimlerine yanıt veren bir CHP'yi oluşturmak olmalıdır. Hedefimiz: sosyal demokrasiyi hayata geçirebilecek kendi içinde tutarlı ve güçlü CHP'yi oluşturmak Olmalıdır. Solda ilkeli birliği gerekli ve zorunlu görüyor, bu konudaki girişimlere katkı koymayı görev biliyoruz.” …Diyerek tanımlıyor Avrupalı Yurttaşlarımız.   Katılırsınız katılmazsınız ama sanırım, bu hedefler CHP tabanında, olumlu çok ses getirir…   Eksik noktaları hedefleyerek, yola çıktıktan sonra; Tedavi için yöntemi çok net açıklamışlar…     “Katıldığı tüm seçimleri kayıp eden, kadroları negatif seleksiyon (negative selection*) olan Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibini istifaya davet ediyoruz. İnsanların acılarını unutturmak, umutsuzluğu umuda, üzüntüyü neşeye dönüştürmek görevinin öncüleri bizleriz. “Atatürk çaresizliklerden, yokluk ve yoksulluklardan yılmadı, yokluktan varlık yarattı ve halkın önüne düşüp kurtardığı ülkeyi bizlere teslim etti. Gün gelecek, Türk ulusu bu vatanı Mütareke Dönemi hainlerinin çocuklarının ve torunlarının kancasından kurtarıp yüceltecektir. Bundan asla şüphe etmeyelim.” Son tespitlerine, CHP tabanından ne kadar ses gelir, pek umutlu değilim yeterli olacağından.   Ülke siyasi ortamına bakarsanız; MHP büyük bir değişime hazırlanıyor parti içi muhalefet tarafından. AKP stepnesinin bu değişimini engelleme oyunlarına girse de, sonuç belirsizliğini sürdürüyor… MHP muhalefeti değişimi başaramaz ise… Erken seçim kapıda… AKP, MHP’nin barajda zorlanacağını, HDP’nin baraja takılacağını CHP’ni ise bu lider yönetimi ile yirmi bilmem kaçıncı mağlubiyetini alacağını kesin gözü ile bakıyor…   Tam bu noktada, bu toplantı yapılan/yapılacak saptama ve öneriler ile çok daha önem kazanıyor. Yurt içinden, yurtdışından görülen CHP’nin iyi yönetilmediği. MHP her şeye rağmen değişimi başarırsa; CHP üçüncü parti durumuna KESİN gerileyecektir. Baştan ayağa tüm örgütün, ikincil gündemlerini, mezhep önceliklerini bir kenara bırakıp akıllarını başlarına toplamaları gerek. Kılıçdaroğlu bir an önce, örgütü heyecanlandıracak, canlandıracak kadrolara, emanete daha fazla zarar vermeden görevi devretmelidir. Gerisi lafı güzaf… Gerisi Başkanlık sistemi…       *NEGATİVE SELECTION = Kötülerin iyileri ayıklaması ve saf dışı bırakılması denilen oluşum.  

Diğer Haberler