Haftanın 4 günü yazıyorum.
Bir gün de televizyon programım var.
Dolayısıyla yazısız geçen 3 gün boyunca gündemin arkasında kalabiliyor insan da…
Ne gam!
Gündem dediğiniz şey bazı salakların sosyal medya paylaşımlarından ibaret olabiliyor bazen.
Okumadan, anlayıp dinlemeden, izlemeden ahkam kesiyor yurdum insanı çoğunlukla buralarda.
Ve bunların büyük kısmının okumuş yazmışlar arasından çıktığını görmek üzüyor insanı doğrusu.
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Bu nasıl bir histeridir, anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu?
Habercilik anlayışını en az geçmişteki Zaman Gazetesi kadar yanlış bulduğum Sözcü hemen balıklama atladı ertesi günü.
Onu “yancı” demiyorum bakın, “sancı” İnternet siteleri takip etti ardından.
Ve henüz tam oluşmamış arızalı kişiliklerini sosyal paylaşım siteleri üzerinden tamir etmek isteyen yüzlerce insan yine balıklama daldı mevzu üzerine.
Konu mu?
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kent meclisinde sarf ettiği “30 Ağustos’la” ilgili hiç anlaşılmamış sözleri elbette!
Konuşma bir bütün halinde dinlendiğinde özetle diyor ki adam:
“Dini bayramlarda insanlar çok sık seyahat eder. Mezarlıklara gider, eş dost, akraba ziyaretlerine gider…”
Doğru mu?
“Doğru.”
Ardından ilave ediyor:
“Yine aynı şekilde 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 29 Ekim’de çocuklarımız, gençlerimiz, onların anne ve babaları seyahat eder, bayram alanlarına gider…”
Doğru mu?
“Doğru.”
Fakat hala “Atatürkçülükten” ve “Cumhuriyetin değerlerinden” geçinen bizim siyaset özürlü CHP’nin bazı belediye meclis üyeleri toplantıda bu Alinur Aktaş tarafından sözü edilen bayramlarda değil dikkat edin, “30 Ağustos Zafer Bayramı’nda belediye otobüslerinin ücretsiz hale getirilmesini” içeren teklifi sununca, belediye başkanı da diyor ki, “Arkadaşlar, 30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil ki”!..
Ee, bu da bir şekilde doğru!
Bu teklifi sunanlar, sosyal medyada paylaşım yapanlar da dahil olmak üzere aralarından hiç biri şimdiye dek 30 Ağustos’larda Heykel önüne gidip de çelenk koymamıştır!
Çünkü 30 Ağustos örneğin 23 Nisan, 19 Mayıs ya da 29 Ekim gibi geniş halk kitlelerinin katılımıyla yapılan bir etkinlik değil, bir protokol bayramıdır.
Bunu anlatmaya çalışıyor Başkan Alinur Aktaş.
Mesele bu kadar basit!
Belediyeler yatırım yaptıklarına göre, yeni yatırımlar için bir miktar para da kazanmak ve özel halk otobüslerine de kazandırmak zorunda olduklarına göre öyle kafaya göre her günü ücretsiz yapamazlar.
Bu anlayışla ortaya çıkarsan eğer Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda veya Ormancılık Haftası’nda da otobüsleri ücretsiz yapman gerekir!
Mesele bu kadar basit!
Alinur Aktaş’ın milli mücadele karşıtı olduğunu düşünmek ve bunu dillendirmek kadar akılsızca bir yaklaşım yoktur!
Şimdi gelelim yanlışlara:
İlki, Türkçeyi doğru kullanmakla alakalı!
Aktaş orada “30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir” yerine, “30 Ağustos geniş halk kitlelerinin katıldığı bir bayram değildir” deseydi bence hiç sorun olmazdı!
Kimi de “15 Temmuz’da belediyenin sağladığı ulaşım olanaklarının bedava olmasını” eleştiriyor.
Yanlış!
15 Temmuz, dünyada eşi benzeri olmayan şanlı bir direniş hareketidir ve kutlanası bir bayramdır çünkü.
Fakat bir diğer yanlış da nedir biliyor musunuz?
Ak Parti’nin Bursa mitinglerinde otobüs ve Bursaray seferlerinin ücretsiz olmasıdır!
Ve bu yazının son noktası:
Bir siyasetçi nerede ne söyleyeceğini değil, ne söylemeyeceğini, neyi nasıl söyleyeceğini iyi bilecek.
Alinur Aktaş’ın bu konuyla ilgili sıkıntısı var en baştan beri!
Ve mutlaka ehil birilerine danışması gerek bundan böyle artık.
Yoksa rakipleri fırsat bilip, yapılacak ilk seçimde ekarte ederler adamı, benden şimdiden söylemesi.