Aslına bakarsanız, önceki gün akşam saatlerinde gazetemizi ziyareti sırasında sarf ettiği o çok önemli laflardan işgillendim ilk önce.
CHP Parti Meclis’i kararını vermiş, açıkça “Bursa’da kontenjansız önseçim yapılacak” yani, sandıktan kimler çıkarsa sıralarına göre listeye konacak denmiş.
“Ne olacak ki” dedi geçen dönem Bursa büyükşehir belediye başkan adayı olan Necati Şahin, “genel merkez aralarına istediği kişileri koyar, olur biter”!..
Bu bir şaka değilse mutlaka bir düş olmalıydı!
“Böyle bir şey nasıl olabilir ki” dedik, “hukuken de mümkün değil, ahlaken de”?
“Yok yok” diye ısrar etti Necati Şahin, “Hem parti meclisi merkez yönetim kuruluna yetki de vermiş ayrıca, dilediği İlde, dilediği zaman aday tespit yöntemini bize sormadan değiştirebilir diye.”
-İyi de bu durumu kim biliyor?
“Herkes biliyor!”
-Ben bilmiyorum mesela?
“Demek ki sen atlamışsın!..”
Benim atlamadığım, ancak Necati Şahin’in sırf milletvekili olabilmek için aynı zamanda pek çok hata da yaparak havuza balıklama atladığı çıkıyor ortaya birkaç saat sonra katıldığım bir dost sohbeti sırasında.
Ankara’dan gelen “balaban kuş” kulağıma eğilerek diyor ki, “Necati Şahin, Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı üst düzey parti yöneticileriyle görüştü. Önseçimden çıkacak ve ilk on sırayı paylaşacak olan adayların hepsi tornadan çıkmış gibi bir örnek olacak ve kentteki değişik kesimleri asla kucaklamayacak. Mesela merkez sağdan hiç oy alamayacak Cumhuriyet Halk Partisi. Bunun için de alınan karar mutlaka gözden geçirilip, yeniden düzenlenmeli”.
(Burada aslında açıkça beni tepeden aday yapın demek istiyor Şahin.)
Önceki günkü sohbetimizde bu görüşmeyi doğrularcasına aynı şeyleri söylüyor bize de Şahin, “genel merkez müdahale etmezse eğer adayların hepsi bir örnek olacak” diyor!
Vay, vay, vay; vay ki ne vay!
Her seferinde “ben kendiliğimden hiçbir yere aday olmam. Eğer bana görev verirlerse o makama ancak öyle talip olurum” diyen Necati Şahin, tam bir şark kurnazlığıyla partinin içişlerine de müdahale etmeye kalkıyor şekilde görüldüğü gibi!
Nitekim Ahmet abinin (Emin Yılmaz) dün Olay Gazetesi’nde yazdığı yazı önceki gün kulağımıza fısıldanan görüşmeyi teyit ettiği gibi, o yazıdakileri fısıldayan “minik kuşun” da bizzat Necati Şahin Olduğu çıkıyor ortaya!
Ne mi diyor Ahmet Emin Yılmaz?
Şunları:
“Adaylık düşünürken, yolun tıkandığı düşüncesine kapılan kimi çevrelerin CHP Genel Merkezi’ne alınan kararla ilgili görüş ilettikleri kulağımıza geliyor.
Dahası…
Yapılan değerlendirmelerin tümünü dikkatle dinlediği mesajı veren CHP Genel Merkezi’nin Bursa’yı gözlemeye aldığı anlatılıyor.
Denilen şu:
“CHP Genel Merkezi Bursa fotoğrafına bakarak düzeltme yapabilir.”
Tıpkı 1999 seçimi öncesinde olduğu gibi, önseçimle belirlenen listenin başına kontenjan konabilir.
Üstelik…
Bu yönde Ankara’da çok ciddi görüşmeler olduğu ve her an sürpriz adımlar atılabileceği haberleri geliyor.”
Küçük bir bilgi notu da biz iletelim:
1995 Yılında Yahya Şimşek’in liste başı çıktığı önseçimde genel merkez işin öncesinde “Bursa’da kontenjan uygulamayacağını” duyurmuş ve Şimşek bu nedenle 1’nci sıraya konmuştu.
1999’da yapılan önseçimdeyse “1’nci sıranın kontenjan olarak değerlendirileceği” bildirilmişti ilk baştan, nitekim oraya da Güldal Okutucu kondu ancak, CHP baraj altı kaldığı için Bursa’dan milletvekili gönderemedi.
Şimdiyse açıklanan, “hiç kontenjan kullanılmayacağı” yani, sandıktan çıkan isimlerin aldıkları oy miktarına göre listeye sırasıyla yazılacakları şeklinde.
Bu açıklamanın yapılmasından sonra bırakın kontenjan kullanmayı, aralara ilk 18’e girenlerin dışındaki aday adaylarından birilerini alıp koymak dahi CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu için tam bir siyasi intihardır!
Kanımca mevcut Bursa milletvekillerinden birinin bile başka şehirlerden kontenjan adayı olarak gösterilmesi de aynı derecede siyasal ahlaka aykırıdır, üstelik de Bursa’daki adaylar için tam bir hak ihlali ve de hukuksuzluktur.
Önseçim yapılmışken, aralara girip de milletvekili olmayı düşleyenlerin aklına şaşarım!
Bırakın bir milletvekili olarak siyaset yapmayı, toplum içine çıkıp da gezemezler bile.
CHP Genel Merkezi’nin Bursa listesinde kontenjan kullanması kesinlikle partiyi mahkemeye düşürür; pek çok aday adayı gidip dava açar.
Necati Şahin gibi CHP Örgütü’nün süzgecinden geçemeyecek isimler önce ne olur ne olmaz diye adaylık başvurusunda bulunmayı, sonra da bu tarz girişimler sonucu Ankara’daki abileri vasıtasıyla milletvekili seçilebilmenin hesabını yapacaklardır.
Ben daha önce buradan demiştim, “Necati Şahin’den gayet güzel belediye başkan adayı olur ama milletvekili olmaz” diye.
Bir türlü dinletemiyorum kendisine.
“Daha bak size ne sürprizler yapacağım” deyip duruyor habire!
Ancak gözden kaçırdığı bir şey var, seçim sırasında üstünden çıkarmadığı “kırmızı kazağını” ben aldım, hatıra olarak saklamak üzere.
Kazak bende nitekim.
Bir yerlere aday olduğum vakit çıkarıp giyeceğim.
O kırmızı kazağa sahip olunmadan değil milletvekilliği, muhtar adaylığına bile çıkılamıyor bir Ağrı Dağı efsanesine göre!
Ne yapalım, şansına küssün, kısmet değilmiş.