Yazarlar

Ayakkabı köselesi değil, stadyumdaki timsahın kafası meselesi!..

post-img
Adam, “dostlar ile de eleştirirken görsün” babından boş beleş konuşup diyor ki, “timsahın kafası olmadan stadyum açtılar.” N’apıcan “timsahın kafasını”; cebine mi sokucan?!. Hakikaten, hiç düşünüp sorgulamadan akıntıya kapılıp gidiveren bazı insanlara kızıyorum bazen, bunlar bir de aydın, akıllı adamların arasından çıkmıyor mu,  işte o zaman daha da bir sinirlenip, hiddetleniyorum şu anda olduğu gibi. Adam yani, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe devasa, koskocaman bir stadyum yapıp, Bursa’ya, Bursaspor’a hediye ediyor üstelik kapalısından, şükran sunup bundan memnun olmak yerine birileri kalkıp, “iyi de timsahın kafasıyla, kuyruğu yok” diye muhalefet etmeye kalkışıyor. Gelecek timsahın kuyruğuyla, kafası en geç 6 aya kadar n’apıcan? Önemli olan Bursaspor’un orada bir an önce oynamaya başlaması değil mi? Üstelik de sanılan ve etrafa yayılanın aksine stadyumun şu an için hiç bir eksiği yok! Bundan sonra ana yapıdaki diğer inşaat işleri tamamlanacak. Maçların oynanması, taraftarın da keyifli bir şekilde izleyebilmesi için her şey tamamlanmış durumda, hiçbir engel mevcut değil. Yeter ki, Bursasporluların öfkesinden tırım tırım kaçan Recep Oymakbaşı ve yönetim kurulu üyeleri başka şehirlere kaçıp sığınmak yerine takımı sahaya burada çıkarsınlar! Aslında şu anki yönetim için deniz çoktan bitti ama onlar bunu görmek istemiyor sevgili okurlar. En başta bazı yamyamlara karşı Recep Bölükbaşı’na destek veren Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de artık, bu desteğini tamamen çekmiş durumda! Altepe’nin taraftarla arası çok iyidir. Geçen hafta kulübün eski yöneticilerinin yaptığı ziyaretin ardından taraftar temsilcileriyle de görüşen Recep Altepe, Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı’na lafını söyledi. Bir belediye başkanı olarak çıkıp açık açık “istifa et” demesi doğru değildi elbet, yanlış anlamalara neden olabilirdi ama Bölükbaşı’na “ivedi olarak yeni bir genel kurul yap, eğer üyelerin desteğini alabilirsen güven tazelemiş olursun, böyle hareket etmek şu ortamda en doğrusu” dedi Recep Altepe kendisini arayarak! Diğer bir anlamla “seçilemezsen de bir an önce oradan çek git” demekti ayrıca  bu lafın manası! Tamamı yaklaşık 300 milyona maloldu Timsah Arena’nın; 250 milyonu Büyükşehir’in bütçesinden karşılandı, 50’si Ankara’dan yollandı. Paranın tümünün yukarıdan gelmesini istemez miydi Altepe, “elbette isterdi”, hem zatenkasada 250 milyon daha olmasını kim arzu etmezdi ki, demek bu mümkün olmadı? Böyle devasa yeni stadyumlar inşa etmek bir devlet politikası, hedef ileride olimpiyatlara ev sahipliği yapmak. Kimileri de diyor ki, işte “bu parayla şu kadar okul, bu kadar hastane yapılabilirdi.” Doğru söylüyorlar, doğru konuşuyorlar ama aynı zamanda da eğri oturuyorlar! Devletlere stadyum da lazım be kardeşcazım, yoksa neyle uyuşturup avutacak ayak takımınıyöneticiler?!. Kimi futbol, kimi fado, kimi fiesta’yla unutturacak gerçekleri halkına, kimi votka, hatta bazısı da dinle, felsefeyle!.. Dünyanın düzeni böyle. Adam fabrikada çalışıyor, asgari ücrete yakın para alıyor. Bu rakamla kendisine karılık edip hizmetini de görecek bir de kadın istihdam ettiriyor düzen bu adama. Üstelik kadın hem karılık yapacak, hem en az üç çocuk doğurup bakacak, bu esnada tam dört kişinin donunu çamaşırını, sofranın kirini bulaşığını yıkayıp, bulabildiği her fırsatta akşam üzerleri, demiryolu altındaki o balkonsuz, pencereleri birbirlerine bakan, daracık sokaklardaki çatısı demir filizli, iki katlı kaçak evlerden birinin kapı eşiğine oturup çekirdek çitleyerek, konu komşuyla da dedikodu edecektir; tekmili birden yine bu paranın içinde olmak kaydıyla!.. İnan olsun, “köle düzeninde” bile daha iyi bakarlardı, arıza yapmasın diye daha çok kıymet verirlerdi insanoğluna! Ee şimdi işyerinde ustabaşının fırçaları var, evde karı dırdırı, çoluk çocuk viyaklaması var, nasıl dayanacak adam bu kadar strese, nasıl unutacak içinde bulunduğu durumun vahametini? En kestirme yolu futbol elbette! Geldi Ronaldo, gitti Domaldo! Gol mü idi, ofsayt mı idi? İ.ne hakem top mu idi yoksa top mu idi asıl patlak olan? Kendi şehrininkinin dışında da tut bi takım, dünyalar senin olsun; her hafta en az iki ekşın bedava, bir de Öküz’ün tekel bayisinin arka bölümüne yapılan, otomatik kapısı buzdolabından mamul zula mekanda iki bira kaktırıp taçlandırırsan maçları, bulut bulut sigara dumanlarının içinde mutluluktan gebermek garanti, Romanların göbecikleri atı atıverdikleri gibi, stres filan kalmaz üstünde, bırakır gelirsin orada tüm dertleri, hemi vallahi, hemi de billahi!.. Onlar da olacak elbette ama yani hastane, okul filan kesmiyor milleti, futbol ve stadyum şart güzel kardeşim! Sadece isim hakkından yıllık 10 milyonu garanti Bursaspor’un, Timsah Arena’nın kira ve diğer gelirleriyle birlikte her sene bir 40-50 milyon para bırakması işten bile değil kulübe. Kendi babaları yapmamıştır, böylesine büyük ve kalıcı bir gelir sağladı Recep Altepe Bursaspor’a, bunu görüp nankör olmamak lazım. Da… Bu Recep Oymakbaşı (!) üstelik kendi oymağından bile habersiz ne buluyorsa satıp savıyor her şeyi be kardeşim!.. Belki de timsahın kafasıyla kuyruğunu belki de ondan dolayı hemen getirtip yerine taktırmıyor Recep Altepe, bir gece hurdacılara satıp karşılığında mandal, leğen filan alıp yengeye götürür Recep Bölükbaşı diye kim bilir?!. Belki de o vakte kadar gitmesini bekliyor bu yönetimin! “Timsahın kafası niye yok diye sızlananlar” duydunuz mu beni, aloo? Bendeniz de asıl “sizin kafanız niye yok” diye üzülüyorum bazen! Çünkü birazcık akıl fikir olsa bunu sorgulayanlarda, “stadyumdaki timsahın başı niye yok” diye ortalığı velveleye vermek yerine, “Bursaspor’un simgesinin neden timsah olduğunu”düşünüp, değiştirilmesi için kampanya başlatırım?!. Niye timsah Bursaspor’un simgesi? Buraların hayvanı mı timsah? Üstelik soğuk, vahşi, itici, leş yiyen sevimsiz bir yaratık! Arı yap, kelebek yap, dana burnu yap, karga yap, kunduz yap, sincap yap, kurt yap, tilki yap, bak mesela şahin yap, ayı yap, ne yaparsan yap ama timsah ne abi ya? Bi de aldılar timsahı “yeşil” yaptılar; “yeşil timsahmış”, pöh!.. Yeşil timsah ısırsın hepinizin gıçını! Değiştirin artık, değiştirin, çok uzadı, hem bu kafaları, hem de yıllardır Bursaspor’un simgesi yapılan o iğrenç timsahı!.. Hiç gelmesin oraya zaten timsah kafası filan, yarma şeftali koyun yerine daha şahane olur valla, ne o öyle ya?!.

Diğer Haberler