
Yorgunum, mecalim yok, iyi değilim
Hayat artık bana bi hoş geliyor
Nefesim çıkmıyor, dizim tutmuyor
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
Hazan vurdu, kurudu dalım yaprağım
Gözümün önüne geliyor o gençlik çağım
Tenim teneşirde, beden toprağım
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
Bilmiyorum, neden bu haldeyim
Bazen neşeliyim, bazen zordayım
Bu fani dünyadan almadım payım
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
Doğruyu yanlışı göremiyorum
Çok moralim bozuk, gülemiyorum
Geçen günlerimden haz alamıyorum
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
Artık unuttum ben baharımı yazımı
Tutan yoktur nasihatımı sözümü
Çok kaçmışım, yine kader buldu izimi
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
Baba Hido, zaman gayri yaklaştı
Ağaçlarda yapraklar sararıp düştü
“Eyvah” dedim ama iş işten geçti
Vallahi dostlar, bu sene iyi değilim.
19-10-2016
……………..
Yukarıdaki satırlar “Baba Hido’ya” yani, Bursa 8’nci Asliye Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü Hidayet Akçagündüz’e ait.
Hakkımda açılan davalardan dolayı Adliye’de kendime yol açtım, hakimlerle, savcılarla ve dahi müdürler ve mübaşirlerle arkadaş, yoldaş oldum.
Mesela “basın suçlarına” bakan Bursa Asliye Ceza Mahkemesi kalemine vardığımda müdire hanıma “En iyi müşteriniz geldi, selam” deyince, gülüyoruz artık hep birlikte.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin zorunlu müstafi İl eski başkanı nam-ı diğer “Cemo Ağa” yani, Cemalettin Torun’un yaptığı şikayet üzerine açılan son davada Hakim Mete Eser’in hakkımda yine hapis kararı vereceğini anlayıp, bu düşüncemi duruşma sırasında kendisine de söyleyince, katibinden mübaşirine, içeride sırasını bekleyen avukatından, müştekisine, ben de dahil salondaki herkes kendisini tutamayıp güldü!
Üniversitede 49 buçukla sınıfta bırakan İstatistik dersi hocam Özer Serper gibi taktı adam bana!
Çok renkli kişiliklerle de tanıştım bu arada.
Mesela dediğim gibi, bunlardan biri adalet camiasında herkesin tanıyıp sevdiği “Hido Baba”lakaplı şair, 8 Asliye Hukuk’un Yazı İşleri Müdürü Hidayet Akçagündüz.
Aslında tam bir Anadolu ozanı Hido Baba.
Mahkemeye yazı işleri müdürü olmayıp köyünde kalaydı, bugün mutlaka elinde sazı bir “aşık”olarak görürdünüz onu.
Oturuyor, iki dosya arasında o günkü gündeme göre şiirini patlatıyor.
Dost canlısı, misafirperver, çok da komik bir adam Baba Hido.
Kalemdekiler yıllardan beri alışmışlar artık onun yazdığı şiirleri gelen misafirlerine okuyup durmasına.
Rusya’yla ilişkilerimizin bozuk olduğu dönemde yine oturmuş, onların devlet başkanına “Rusya lideri, ayılarla güreşen ayıcı Putin’e” başlıklı bir şiir yazmış.
Hadi hep birlikte okuyalım:
İkide bir tehdit etme ülkemi
Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Sarı çiyan gözün, çirkef yüzünle
Al gazını başına çal, Katerina’nın torunu ayıcı Putin.
Sen bilirsin Türk’ün gücün varlığın
Hani elden gitmiş idi Katerina’n çarlığın
Baltacı Mehmet’ten bilirsin bunun zorluğun
Al gazını başına çal ayıcı Putin.
Deden çar zor kurtuldu Baltacı’nın elinden
Ancak bir Türk anlar Katerina’nın dilinden
Akraba anlar akrabanın halinden
Al gazını başına çal, Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Sene 1711, Osmanlı-Rus, Prut Savaşı
Ecdattan dinledim olanca işi
Ninen Katerina olayın başı
Al gazını başına çal, Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Biz ezelden doğal gaz mı yakardık
Odun kömür vardı, tezek çekerdik
Allahuekber Dağlarında 90 bin şehit verdik
Sonunu sen düşün, Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Biz Türk’üz kızdırma, tüm dünyayı yakarız
Gazını başına çal, odun kömür, tezek yakarız
Kardeş ülke Türkmenistan, Azerbaycan’dan doğal gazı çekeriz
Al gazını başına çal, Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Bunu iyi bil, Türk’ten iyi dost olur
Her kim ne ederse ettiğin bulur
Sanma ki yaptığın yanına kalır
Al gazını başına çal, Katerina’nın torunu ayıcı Putin
Hido Baba selam söyler Çorum ilinden
Katerina ninen anlar ancak, Baltacı’nın dilinden
Doğru yürü Sayın Putin kendi yolundan
Al doğalgazını başına çal ayıcı Putin
30-12-2015
………………..
Son dizelerden anladığınız gibi “Hido Baba” aslında Çorumlu.
Bu şiiri de muhtemelen memlekette, yıllık iznini kullandığı sırada yazdı.
Peki, bu ülkede“15 Temmuz darbe girişimi” olur da örgütleyicisi Hido Baba’nın dizelerinden nasibini almaz mı?
Geçiyoruz, “Pensilvanya Papazı” isimli şiirinin bazı kıtalarına:
Yıllar yılı bu milleti avuttun
Masum görünümlü hoca kılıklı papaz
İnsanları hipnoz edip uyuttun
İmam görünümlü vicdansız papaz
Dünya Kiliseler Birliğinden alırsın yardım
Nedir senin kastın, nedir ki derdin
İnsanlara kıyıp, 250 şehit verdin
Hoca görünümlü vicdansız papaz
Her vaazında hiç durmadan ağlardın
Ne idi muradın, ne idi derdin
Vatanı satmaya karar mı verdin
Hoca görünümlü vicdansız papaz
Masum insanları fırkalara böldürdün
Kimini ağlatıp kimini güldürdün
Çok kişinin ocağını söndürdün
Masum görünümlü vicdansız papaz
Kendini bir ilah, mehdi zannettin
Vatanı satmakmış merakın derdin
Bu kadarmış senin gücün kudretin
Bunun hesabını verirsin ey koca papaz
Var mı dinimizde insana kıymak
Milletin içine fitneyi yaymak
Sen kimsin ki kendini mehdi yerine koymak
Hoca görünümlü vicdansız papaz
Vatikan’dan mı alıyorsun emiri
Kurdun örgütünü, akıtmışsın zehrini
Perişan ettin asker, polis, memuru
Masum görünümlü vicdansız papaz
Abili bacılı hücre evleri kurdun
Gariban, yoksul, aile kuzularının kanına girdin
Hiç vicdanın yok mu milletle ne idi derdin
Hoca görünümlü vicdansız papaz
“Dinler arası diyalog” dedin
Haramı mübah sayıp, alıp da yedin
Vatikan’a kardinal mı olmak istedin
Vatanını satan vicdansız papaz
Türk milleti sana bu fırsatı verir mi sandın
Ülkeyi satmakmış amacın derdin
Pensilvanya senin vatanın yurdun
Orada geberip gideceksin vicdansız papaz
Mahvettin yurdumu, millete yazık
Sen Müslüman değilsin, kanın da bozuk
Vatan, millet, bayrak, hepsi de bizik
Bölemezsin bizi, vicdansız papaz
Hido Baba sana ediyor lanet
Sizden nefret eder, bilesin bu millet
Ölüne de lanet, dirine de lanet
Allahsız kitapsız vicdansız papaz
21-07-2016
…………….
Biliyorsunuz, “Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi” yani kısa adıyla “UYAP”, yönetim bilişim sistemlerinden biri olan yargı birimlerinin ve Adalet Bakanlığı'nın merkez birimlerinin iş süreçlerini hızlandıran, güvenilirliğini artıran ve kurumu kâğıtsız ortama taşıyan bir bilgi sistemi.
Fakat gelin görün ki sık sık takılıyor ve donuyor bu UYAP.
İşte o zaman da devlet memurları tıkanıp kalıyor, elleri kolları bağlanıyor.
Hido Baba 2014 yılında bu UYAP’a da takmış kafayı.
Komik adam Hido Baba’nın “Vicdansız UYAP” başlıklı şiirinden de dizeler size:
İki gündür zıvanadan çıkardın beni
Seni icat eden sürünsün UYAP
Perişan eyledin, yıktın hanemi
Ocağına baykuş tünesin UYAP
Ömrümü tükettin, benliğim çaldın
İçimdeki neşeyi tamamen aldın
Ben senin yüzünden perişan oldum
Sesi kara yerden gelesi UYAP
Olanca hevesim içimde kaldı
Benliğim kayıp oldu, aklımı aldı
Bir “Hido” var idi bu yüzden öldü
Cehennemden sesi gelesi UYAP
Burnumdan getirdin haftayı ayı
Bana haram kıldın yalan dünyayı
İş sahibi insandan yedik fırçayı
Nöbetimi zehir ettin sen UYAP
Gün bitip, devran dönüp, o gün gelecek
Herkes ettiğini elbet bulacak
Hido senden inan hakkın alacak
Vallahi senden intikamımı alırım UYAP
…………………
Hacı hacıyı Mekke’de, deli deliyi dakkada bulurmuş!
Kim çıkacak karşıma?
Tabii ki de Hido Baba!
İyi ki varsın…
Sen çok yaşa Hido Baba.
………………
Bir gün Hido Baba çıktı karşıma
Neşe geldi, mutluluk geldi çarşıma
Gönlüme girdi, çıkıverdi arşıma
Sen çok yaşa Hido Baba yaz şiir.