Son derece demokrat bir adamdır Mustafa Bozbey, üstelik de “demokrasiye olan tutkunluğunu” lafta bırakmayıp, yaptığı tüm uygulamalarla yaşama geçirecek kadar da örnek bir siyasetçidir.
Milletvekilleri için bazı odalar, görüşme alanları tahsis etti Nilüfer Belediyesi’nde, başka hiçbir yerde benzer bir girişim yok!
Sadece CHP değil, Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerin vekillerine çağrılar yapılarak, “diledikleri vakit vatandaşla buluşabilmek için bu imkandan yararlanabilecekleri” duyuruldu ardından.
Daha da ötesi, vatandaşlar isim vererek “görüşmek isteklerini” bildirdilerse eğer, talep edilen milletvekili davet edilerek oraya çağrıldı.
Bu durum böyle…
CHP’li Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da aynı şekilde davet ediliyor dileği olan vatandaşlarla görüşmesi için Nilüfer Belediyesi’ne.
Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok.
Fakat bu davetten her nasılsa, nedense artık Başkan Mustafa Bozbey’in hiç mi hiç haberi yok!
CHP Nilüfer İlçe Kongresi’nin öncesinde benim yazımdan öğreniyor Sarıbal’ın belediyeye gittiğini Bozbey.
Kongre günü kürsüden armut üreticisi Orhan’ın elindeki gazeteyi sallaya sallaya kendisini bir yazara yani, bana “yazı yazdırmakla” suçladığını işitince de küplere biniyor, deli oluyor adam!
Sonra salonda herkesin içinde tartışmaya başlıyorlar, “Madem geldin, bir telefon edip bana da haber verseydin” diyor Orhan Sarıbal’a, “Haklısın, aramalıydım” yanıtını veriyor armutçu Orhan.
Geçen gün bir açıklama yayınlamış bu Orhan beni mahkemeye vereceğinden bahisle.
Asıl ben seni vereceğim oraya Orhan, üstelik de senin gibi siyaset cahili üstelik de egosu uğruna başını her daim derde sokma eğilimindeki çiğ, olmamış bir adamı bu sütunlardan her zaman teşhir etmeyi de sürdüreceğim, haberin olsun.
İsteyen yeniden açıp bakabilir, yazımda Orhan Sarıbal’ın Nilüfer Belediyesi’ne gidiş tarihinibelirtmedim.
“Gittiğini, orada hizmet birimlerini gezdiğini, yanında Başkan olmaksızın böyle bir şeyi yapmasının siyasi açıdan doğru olmadığını” yazdım.
Bunun aksini söylemiyor zaten Orhan Sarıbal, “24 Kasım Öğretmenler Günü’nde orada olduğunu” kendisi de doğruluyor.
Belediyeden gelen davetle gittiği de doğru ancak, “Bozbey’in bundan haberinin olmadığı” da tam olarak bir gerçek!
Gittiği gün her nedense gene bir cuma, zaten her cumayı vatandaşlarla dışarıda görüşmeye ayıran Mustafa Bozbey doğal olarak yine belediyede yok!
Toplam 4-5 kişiyle görüşmesini tamamlayan Sarıbal “başkanın orada bulunmadığını, okulları ve öğretmenleri ziyaret ettiğini” öğrenince önce Başkan Yardımcısı Turgay Erdem’in odasına uğruyor.
İçeride Beşevler Muhtarı ve Nilüfer Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer de vardır.
Turgay Erdem’in “Buyur, çay içelim teklifine” Orhan Sarıbal’ın verdiği yanıt aynen şöyledir:
“Yok, sağol, daha hizmet birimlerini gezeceğim!..”
Bir daha söyleyeyim mi?
“Yok, sağol, daha hizmet birimlerini gezeceğim!..”
Peki bu durum neden önemli, yazarınız üzerine basa basa bunu niye öne çıkarıyor?
Orhan Sarıbal, CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir ve Mudanya’nın hayırsız Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz üçlüsü Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Mustafa Bozbey aday olursa Büyükşehir Belediyesini kesin alırız” ayağı yapıp, Nilüfer’e de kendi içlerinden bir adamı, daha doğrusu tam olarak “armutçuyu koymak istedikleri için” olabilir mi mesela?
Mesele bu kadar basit işte!
Yaptığı açıklamada da “ziyaretimden başkanın haberi vardı” diyemiyor Sarıbal, “Belediyemizin bilgisi dahilindedir” diyor!
Belediyeden “benim yazdıklarımı yalanlayan” bir açıklama yapılmamasını da bir türlü içine sindiremiyor!
Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim’e “Katil Sultan Selim” demesi örneğinde olduğu gibi öylesine bir kin ve nefretle yetiştirilmiş ki, dile getirdiğim konunun haricinde bulabildiği her türlü argümanla saldırıp artık meseleyle ne alakası varsa, içindekileri kusmaya başlıyor.
Örneğin, kurduğu şu cümlelere bakın hele:
“Mehmet Ali Yılmaz isimli bu şahsın, daha önce de yazılarıyla Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Lider Mustafa Kemal ATATÜRK’e, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Genel Başkanımız Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’na, partimizin Milletvekillerine ve üyelerine dedikodular üzerinden ve mesnetsiz iddialarla saldırıda bulunduğu bilinmektedir.
(Tam aksi, yazdıklarımın hepsi doğrudur. ‘Çakma Gandi Kemal’in bir FETÖ kumpasıyla alınıp oraya oturtulduğu ve bir proje olduğu’ konusu bugün artık sokaktaki kedinin bile malumudur!..)
Diğer taraftan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurlu ve mücadeleci kadın üyelerine yakışıksız ifadeler kullanarak yazdıklarıyla saldıran da bu şahıstır.
(Ee mesela kadın partilisinin yüzüne minibüste “Harrkktüü” diye tükürüyor, ona kalkıp ‘Eferin’ mi diyeceğiz Orhan?..)
Zaten halihazırda yüz kızartıcı bir suçtan dolayı denetimli serbestlikle dışarıda bulunan bu şahsın, yazılarında ileri sürdüğü mesnetsiz ve etik dışı iddialar hakkında defalarca dava açılmıştır.
(Bak Orhan… İster kazanayım, isterse kaybedeyim, hakkımda açılan basın davaları benim için birer mesleki madalyadır!.. Öte yandan yaşamım boyunca yüzümün kızarmasına neden olacak hiçbir şeyi asla yapmadım. Birazcık yüzü kızarması gerekenler varsa o da yalancı şahitlere gerçeğe aykırı ifadeler verdirip, mağduriyetime sebep olanlardır. Onların bir hesabı varsa, benim de var ve bunu zaman gösterecek elbette de… Sen bu durumdan medet umacak kadar minnacık mıydın be Orhan?!. Yazık sana, yazık kalıbına!..)
17.12.2017 tarihinde Yeni Marmara Gazetesi’nde yayınlanan “Bir Cenaze Töreninin Ardından” isimli yazının sahibi olan hilafet sevicisi bu şahıs, yazıdaki olay örüntüsünden anlaşıldığı gibi, 15.12.2017 tarihinde şahsımın Nilüfer Belediyesi’ni ziyaret ettiği iddiasını derhal ve somut biçimde ispat etmekle yükümlüdür.
(Ben yazımda tarih vermedim, bu bir… Ben hilafet sevicisi olabilirim ama çok şükür Zeynep Altıok sevicisi değilim Orhan bu da iki! Antenlerim de çok iyidir gördüğün gibi, anladın sen onu! Çok iyi anlaşıyormuşsunuz, aranızdan su sızmıyormuş! Odasından Atatürk portresini kaldırdığı iddia edilen kadın değil miydi o? Yoksa içten içe sen de mi kızıyorsun Atatürk’e, Dersim olayları için de söyleyemiyorsun bir türlü ortaya karışık?!.)
Diğer taraftan bu şahsı, Nilüfer Belediyemizin bilgisi dışında benim hangi tarihte ve hangi siyasi çalışma için Nilüfer Belediyesi’ne gittiğimi de kanıtlamaya ve kamuoyuyla paylaşmak zorundadır.
Bu şahıs ilgili yazısında, Nilüfer Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey’in Üçpınarlar’da olduğunu telefonla öğrendiğini, daha sonra yanına gittiğini, kendisini bir Belediye Başkan Yardımcısı’nın karşıladığını ve Mustafa Bozbey ile görüştüğünü ileri sürmektedir.
Konu, Nilüfer Belediyesi Başkanlık Makamından tekzip edilmemiştir. Yukarıda belirttiğim hadsizlikleri ile tanınan ve Cumhuriyet Halk Partisi ve mensuplarına mesnetsizce saldırma alışkanlığı edinmiş hilafet sevici bir kalemşor ile Sayın Mustafa Bozbey’in Üçpınarlar’da görüşmüş olması düşündürücüdür.
(Bak bak bak!.. Bir de ayar vermeye, aklınca korkutmaya çalışıyor Nilüfer Belediye Başkanını daha dün bahçelerde armut toplayan bu taze vekil!..Alevilik kontenjanından CHP Parti Meclisi’nde ya? Güya Bozbey’e benimle görüştüğü için göz dağı verecek küçük aklınca!..)
Evrensel basın etik değerlerinden bihaber olan bu hilafet sevicisi şahısın, benimle ilgili gerçek dışı iddialarla ilişkilendirdiği, tüzel kişiliği ve Başkanı dolaylı olarak zan altında bırakılan Nilüfer Belediyemizden, olaylara açıklık getirecek tek bir açıklama yapılmamıştır.
(Evet, biliyoruz.)
İlgili yazının, Üçpınarlar’daki Yılmaz-Bozbey görüşmesinden hemen sonra yazılmış olması ve Nilüfer İlçe Kongresi’nin yapılacağı ertesi gün Yeni Marmara Gazetesi’nde yayınlanması, olayların şahsıma karşı maksatlı bir hareket olduğunu akıllara getirmektedir.
(Hâlâ iftira peşinde bu Sarıbal. CHP Nilüfer İlçe Kongresinde açık açık taraf olduğunu da itiraf etmiş oluyor böylece!)
Nilüfer Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey, 17.12.2017 tarihinde gerçekleştirilen Nilüfer İlçe Kongresi’nde, Yeni Marmara’da çıkan yazıdan haberi olmadığını söylemiştir.
(Kesinlikle doğru.)
Ancak, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bulunan ve bu departmanın başında bir Başkan Yardımcısı’nın görev yaptığı bir Belediyenin ve Başkanının, 12.2017 saat 21.48’de Yeni Marmara Gazetesi’nin internet sitesinde yayınlanan ve Sayın Başkan’ın isminin bulunduğu bir yazıdan, haberdar olmaması, Belediye yönetiminin sorgulanmasını da beraberinde getiren hayret verici ve ilginç bir durumdur.”
Eveett…
Zurnanın “zırt” dediği yer işte tam da burası!
Belediyenin bir “Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü” var, başında da Bukle Erman isimli bir başkan yardımcısı bulunuyor.
Peki birileri, Nilüfer Belediye Başkanlığı koltuğunda gözü olduğu artık armut ağaçlarının bile malumu olan Orhan Sarıbal’ı oraya çağırıyor, yanına da Ece’yi verip, belediyede fink attırıyor, sonra ben bunu yazıyorum ve aradan neredeyse 2 güne yakın süre geçiyor ve bir Allah’ın kulu Başkanı bu durumdan haberdar etmiyor!..
Sarıbal’ın dediği gibi, “hiç olacak şey midir bu”?
Peki, birileri içeriden Bozbey’in altını oyuyor olabilir mi sizce, Nilüfer Belediyesi’ndeki özellikle “Alevi bir ekip” arka planda aleyhinde çalışıyor olabilir mi?
Mesela Nilüfer Belediyesi’nin kurduğu Türkiye’nin örnek yatırımlarından biri olan hayvan hastanesine birileri giriyor, sokaktan alınmış zayıf, uyuz hastalığına yakalanmış tedavi edilmekte olan köpeklerin içler acısı fotoğraflarını çekerek sosyal medyada yayınlıyor “orada hayvanlar katlediliyor” diye!
Hastane sorumlusu garibim “Fikriye Eker de şırıngaya çamaşır suyu çekip hayvanların kalbine enjekte ederek toplu katliam yapan kişi” diye tanıtılıyor!
Ulan Zombiler mi bastı belediyeyi, psikopatlar mı kaynıyor orada?!.
“Ellerinde, içleri çamaşır suyu dolu enjektörlerle ağır adımlarla üzerinize doğru yavaş yavaş tek sıra yürüyen bir Zombi ordusu” düşünün!
Bırrr!
Düşüncesi bile kötü vallahi!
Zavallı Fikriye ne yapacağını bilemiyor, afakanlar basıyor o masum kadını bu işler oldukça!
Kamera kayıtlarına bakıyorlar, “kim geldi, kim gitti” diye, silinmiş, ulaşamıyorlar hiçbir veriye!
Her şey yine Nilüfer Belediyesi’nde Meclis’te, orada görevli Kimya Mühendisi Vahap Sınmaz’ın yapılan bir ölçümü kamuoyuyla paylaşmasıyla başladı.
“BUSKİ’nin borularından akan su içilemez” diyor, halkı uyarıyordu Sınmaz, “içerisinde ağır metaller barındığını” anlatıyordu!
Buna kimin yanıt vermesi beklenir?
“Büyükşehir Belediyesi ya da BUSKİ yetkililerinin” öyle değil mi?
Fakat öyle olmadı, Bursa Kimya Mühendisleri Odası’nın yeni Başkanı Ali Uluşahin atladı ortaya!
Nilüfer Belediyesi’nde çalışan insanları “cahillikle, bilimsellikten uzak bir güruh olmakla” suçladı bu Ali Uluşahin!
Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman bu Ali Uluşahin’in her paylaşımını beğeniyordu göz göre göre.
Yakın arkadaştılar, birlikte sık sık alemlere akıyor, sırt sırta göbek atıyorlardı.
Durun, daha yeni başlıyoruz.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da bu Uluşahin’in yakın arkadaşıydı.
Beraberce seyahatlere çıkıyorlar, birlikte particilik purticilik yapıyorlardı!
Peki, kimdi bu Ali Uluşahin?
Maltepe Askeri Lisesi’nde okumuş, oradan da Türkiye’de pek çok insanın hayalini süsleyen Hava Harp Okulu’na geçmişti.
15 Temmuz gecesi Meclis’i ve Özel Kuvvetler Komutanlığını bombalayan pilotlar devre arkadaşlarıydı.
Dönem, “irtica” nedeniyle ordudan pek çok askerin atıldığı dönemdi.
Gerçi kendisi “Ben ayrıldım” diyor ama artık nedense Harp Okulu’ndan uzaklaştırıyorlarUluşahin’i.
Sonra çaresiz kimya fakültesini bitiriyor ve bir kimya mühendisi olarak devam ediyor yaşamına.
Fakat daha sonra CHP’ye yanaşıyor nedense?!.
Şu an içeride, hatırlayacaksınız, onun ismi de Ali, Ali Taşvuran isimli çocuğu CHP Bursa Gençlik Kollarına sokuyor oradan haber taşıması için FETÖ ve her ay da 2 bin lira maaş veriyor!
Sonra bu Uluşahin 15 Temmuz akşamı sosyal medya üzerinden saat henüz 22.00 olmadan yani, darbe girişimi tam anlamıyla henüz açığa çıkmamışken yaptığı paylaşımlarda birden bire “and olsun, mücadele başlıyor, hesap soracağız”gibi söylemlerle darbe yanlısı, kışkırtıcı paylaşımlar yapmaya başlıyor.
Daha sonraki gün ve saatlerde de yapmayı sürdürüyor zaten!
Sonra da darbenin başarısız olması, vatandaşın sokağa dökülmesi üzerine resmen kuduruyor bu!
Nitekim o sıra FETÖ üzerinde görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı İbrahim Karakaş bunu gözaltına aldırıyor ve “tutuklanması” istemiyle de mahkemeye sevk ediyor.
Artık her ne hikmetse(!) tutuklamıyor hakim!
Orhan Sarıbal ve Bukle Erman’ın yakın arkadaşı bu Bursa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı bu Ali Uluşahin’in, Nilüfer Belediyesi’nden yapılan “BUSKİ’nin sattığı su temiz değildir, sağlığa zararlıdır” açıklamasının hemen ardından zıplayıp “Temizdir, temizdir” diye bağırmasının nedeni de çok manidar!
Gerçi sağ olsun göreve gelir gelmez Alinur Aktaş onu oradan gelir gelmez hemen aldı ancak, BUSKİ’nin başındaki isim henüz İsmail Hakkı Çetinavcı’dır o vakit!
Kendisi Pensilvanya’ya kadar FETÖ lideri Fethullah Gülen’in elini öpmeye giden İsmail Hakkı Çetinavcı’nın oraya eski Başkan Recep Altepe’yi de götürdüğü rivayetler arasında!
Çakmaya başladınız mı şimdi durumu?
BUSKİ açıklama yapmıyor, başındaki İsmail Hakkı Çetinavcı’ya destek çıkmak isteyen Ali Uluşahin atlıyor ortaya!
FETÖ’nün daha önce rahmetli Hikmet Şahin’in yanına “onu gözetsin, izlesin” diye yerleştirdiği bir polis vardı, Doğan Deniz.
Bakın fotoğrafta şu an FETÖ’den tutuklu olan Bursa Eski Valisi Şahabettin Harput’un sol yanında duran adam Doğan Deniz.
Hikmet Şahin vefat edince bu kez de FETÖ, Şahabettin Harput’un yanına yerleştirdi bu polisi!
Peki, o da gidince ne oldu?
Bu kez de BUSKİ’nin başındaki İsmail Hakkı Çetinavcı’ya emanet edildi!
Önce “Daire Başkanı” yapmak istedi İsmail Hakkı Çetinavcı bu Doğan Deniz’i.
Sonra gelen tepkiler üzerine tırsıp Şube Müdürü yaptı.
Ve askeri darbe sonrası çıkarılan kanun hükmünde bir kararnameyle de bu adam meslekten tamamen atıldı!
Recep Altepe’nin neden istifaya zorlandığını anlıyor musunuz şimdi?
Bu daha buzdağının görünen yüzü!
De iş geliyor, CHP’ye, Nilüfer Belediyesi’ne nasıl dayanıyor?
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey açık açık kongrede yeni seçilen İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal’ı desteklerken, kendisine orada iftira atıp, hakaret eden Orhan Sarıbal’ın, onun panpası Ali Uluşahin’in sosyal medyadaki paylaşımlarına nasıl bayılabiliyor Bukle Erman?
Orhan Sarıbal’ın belediyede hizmet birimleri arasında gezdiğinden, benim bu vaziyeti duyuran yazımdan niye haberi olmuyor Bozbey’in?
Armutçu Orhan Sarıbal’ın, BUSKİ’nin başındaki Pensilvanya sevdalısı İsmail Hakkı Çetinavcı’yla aralarında enteresan bir rabıta bulunan Ali Uluşahin’le bu yakın dostluğu nereden geliyor?
Bir dostum, “Bozbey Nilüfer İlçe kongresini bildiğin FETÖ’ye karşı kazandı” dedi!
Hadi kongreyi kazandı…
Belediye içerisinde hem de hiç ummayacağı kişiler tarafından bir kumpas döndürülüyor, bu çok belli.
Onları nasıl tespit edip, mücadeleye başlayacak Başkan Bozbey?
Bu arada olan Fikriye’nin sinir sistemine oluyor, son günlerde iyice çöktü gitti zavallı!
Kalksınlar, seni hayvanların yüreklerine çamaşır suyu enjekte edip vahşice öldüren bir zalım bir kadın olarak tanıtsınlar, hiç olacak şey mi?
Üzülme sen kız Fikriye, üzülme, onların bir hesabı varsa yukarıda Allah’ın da bir hesabı var, gün gelir çekerler cezalarını üzülme, havuç ye bu arada sık sık, içinde B vitamini var, iyi gelir.
İşte böyle vaziyet, armutlarla ayvalar birbirlerine karışmış sizin anlayacağınız!
Nasıl hikaye ama?