Bülent Aydemir pek çok Bursalının yakından tanıdığı renkli bir simadır.
Sadece Bursalılar bilmez Aydemir’i, kendisi ayrıca ülke genelinde de çok tanınır; Ortadoğu ve balkonların en sıcak, en şeker insanlarından biridir Bülent.
Osmangazi Belediye Meclis üyeliğinin yanı sıra, Doğruyol Partisi Bursa İl Başkan Yardımcılığı görevinde de bulundu geçmişte.
Ülkede siyasetin tıkanmasıyla birlikte zaten geri çekmişti kendisini Bülent Aydemir.
En son sevgili validesini de ebediyete uğurladıktan sonra daha da çekti ve Kumla’nın az ilerisinde bulunan Karacaali’deki yazlığını kendisine sığınma yeri olarak seçti.
Niteliksiz kalabalıklardansa, nitelikli yalnızlıkları tercih edenlerden biri Bülent ömrünün bu deminde.
Politika yazarlığından dolayı yaklaşık 25 yılı bulan tanışıklık önce yerini arkadaşlığa, daha sonra da dostluğa bırakınca çok daha kıymetli oluyor insanlar.
“Hadi artık kalk gel artık be” dedi, geçen Cumartesi; “antrikottan çok güzel yemek de yaptım.”
Yıllardır davet edip durur Bülent, Acar Sitesi’ndeki yazlığına.
Fırsat bulup da bir türlü gidememiştim.
Bülent Aydemir de bekar gezip, şeker ezenlerden.
Ayrıldığında yumurta pişirmeyi dahi bilmeyen Bülent usta bir aşçı olup çıkıvermiş.
Sadece biftek mi, kokorecin yanısıra, sadece kendi elleriyle hazırlayıp sunduğu dil söğüşün lezzetini anlatabilmem için en az 5 bin tuşluk yazı yazmam lazım.
Aşmış kendisini Bülent, hem de fersah aşmış.
Adam sabah kahvaltısında üşenmedi kıymalı, bezelyeli muska böreği yapıp pişirdi bana iyi mi?
Geçen hafta sonu Bülent’in ve İstanbul’da iç mimarlık okuyan akıllı ve yakışıklı oğlu Onur Aydemir’in konuğu oldum.
Ve orada Bülent’in komşusu Liz Taylor’un Türkiye şubesi, yaşına rağmen hiç eksilmeyen, tam aksine daha da artan güzelliği ve eşsiz zarafetiyle Eczacı Yıldız Akyüz hanımefendiyle tanışıp, bizzat kendisinden Türkiye’de devletin “ilaç üretimiyle” ilgili girişim ve maceralarını dinledim.
Yıldız Hanım, ilk Ecevit hükümetinden başlayarak devlete ilaç fabrikaları kurmuş.
Bu arada da 3 bakan başı yiyecek kadar da direnip, ilaç kartellerine karşı büyük mücadeleler vermiş.
Kendi formülleriyle üretip, patentini de aldığı ilaçları var.
1980 öncesinde eczanesini kapattıktan sonra Avrupa’ya gidip, ilaç üretimi ve formülleri üzerine yüksek lisans yapan idealist, yurt sever bir hanım düşünün?
Daha doğrusu demir leblebi gibi bir leydi?
Kim kolayca çiğneyip yutabilir ki onu?
Bülent Aydemir her şeye rağmen orada da yine boş duramayıp bir süreden beri yüze yakın maliki bulunan Acar Sitesi’nin yöneticiliğini de üstlenmiş.
Neler yaptığını anlattılar. Daha önce hiç kimsenin aklına bile gelmeyen uygulamalarıyla kısa zamanda muhteşem işler başarmış orada Bülent.
Harika bir koyda, denize sıfır bir site düşünün?
Yenilenen teknik alt yapısı, eskileri değiştirilen modern asansörleri, tekrar dikilen ağaç ve bitkileriyle cennetten bir köşe oluşmuş Gemlik Körfezi’nde.
En önemlisi de daha önce denize akan kanalizasyon sistemini iptal edip, biyolojik ve kimyasal atıkları arıtmaya göndermek olmuş.
Tabii, tüm bunları kafası çalışan herkes yapabilir.
Ama az sonra anlatacaklarımı yapamaz!
Siyasete girip, orada sorumluluklar üstlenmek eğer kafa basıyorsa tabii, çok şey katar insana!
Çevre katar, yeni arkadaşlıklar, dostluklar katar, hatta doktorsanız hasta, esnafsanız müşteri de katar.
Daha da ötesi görgü, bilgi katar, yol yordam öğretir size.
Bazıları mermer kafa gelirler, mermer kafa giderler.
Ama Bülent Aydemir gibiler de orada görüp öğrendiklerini günlük yaşamlarına da katıp, geçmişte cadı kazanına dönüşmüş alelade bir sayfiye yerinde kısa zamanda herkesin çok sevdiği bir kahraman haline gelirler!
Mesela genel kurul yapıyor Bülent…
Bir faaliyet raporu kitapçığı bastırıyor, logo yaptırıyor, antetli zarflar hazırlatıyor, site görevlilerinin üzerine armalı tişörtler hazırlatıyor yani, daha önce oradaki hiç kimsenin görmediği kurumsal bir kimlik koyuyor ortaya önce…
Ama şuraya dikkat:
Gündem maddelerinden birine “aramızdan ayrılanlar için saygı duruşu” cümlesini ekliyor!
Acar Sitesi, Bursa’nın çok eski yazlıklarından biri olduğu için maliklerinden her yıl epeyce ölenler oluyor çünkü.
Faaliyet raporunun daha ikinci sayfasında “2013-2014 döneminde aramızdan ayrılan şu, şu kişileri saygıyla anıyoruz. Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyoruz” ifadeleri göz çarpıyor.
Politika işte bu ama…
Sadece o mu?
Göreve geldiğinden bu yana her yıl Bursa’da Kırcaali Cami’sinde ayrıca, Acar Sitesinin merhumları için Kuran ve mevlit okutuyormuş Bülent Aydemir.
Öncesinde de vefat edenlerin yakınlarını arayıp davet ediyormuş.
“Telefonda duygulanıp ağlayanlar oluyor” diyor, “insanlar kalkıp Ankara’dan, İstanbul’dan buraya geliyorlar.”
Türkiye’de merkez sağ işte bu anlayış sayesinde yıllarca hep iktidara geldi.
Sağcılar insanların hem kendilerine, hem de ruhlarına dokundular.
Solcular dışarıda bekleyip sigara tüttürürlerken, sağcılar cenaze namazlarında saf tutup, tabutlara omuz verdiler.
Ah benim sol yanım ah!
Erdal Aktuğ…
Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ve CHP Bursa İl Eski Başkanı Metin Çelik’in bu partiye kazığı!
Elektrik mühendisi, CHP Mudanya ve Bursa büyükşehir belediye meclis üyesi.
Grup sözcüsü aynı zamanda.
Önceki gün büyükşehir belediye meclisi toplantısı, eski şehir halinin bulunduğu alana yapılan yeni belediye binasında yapılıyor.
Ve o toplantıda Erdal Aktuğ iktidar partisine mensup Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye, CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız adına, üstelik de nazar boncuklusundan bir teşekkür ve tebrik plaketi sunuyor!
Ne için?
Yeni binayı yapıp bitirdiği için!
Oysa Zumhuriyet Halk Partisi son yerel seçim öncesinde Bursalılara, “belediye binasının orada yapılmasının yanlış olduğunu, seçimi kazandıkları takdirde yarısı tamamlanmış olan o binayı hastane olarak değerlendireceğini” açıklamıştı!
Erdal Aktuğ, belediye meclis üyesi adayı olduğu o seçime acaba partisinin seçim beyannamesini okumadan mı girdi dersiniz?
Kendi okuyup da etrafta anlatmadıysa eğer, vatandaş nereden bilip de oy verecekti zaten CHP’ye?
İşin çok daha enteresan yanları var.
Böyle bir plaketin verileceğini öncesinde İl yönetim kurulu üyeleri bilmiyorlar; diğer meclis üyelerininse haberleri dahi yok!
Sadece Aktuğ ve İl Başkanı Zafer Yıldız corporation’ıdır bu girişim.
Vay anam vay!
Rakip partiye başarılarından dolayı plaket; üstelik de nazar boncuklusundan!
Bunlar siyaset mi yapıyor yoksa, yaylada koyun mu güdüyorlar acaba?!.
Yapılan iyi bir iş gördüğün vakit kürsüdeki konuşman sırasında hakkını teslim eder, teşekkür edersin olur biter.
Kaldı ki o binanın yerinin yanlış olduğunu, bu hatanın da düzeltilmesi gerektiğini söylemişsin daha önce.
Fakat işin acı yanı ne biliyor musunuz?
Gerçekte CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız, meclis toplantısı sırasında bir konuşma yapıp, bizzat kendi elleriyle vermek istiyor nazar boncuklu plaketi Recep Altepe’ye!
Ancak arada eleştiri içeren sözcükler geçebilir diye çekindiklerinden AKP’liler buna onay vermiyorlar.
O yüzden de yıkama yağlama görevi Erdal Aktuğ’a düşüyor.
“Erdal Aktuğ elektrik mühendisidir” demiştik?
CHP’li Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’la arkadaş ve meslektaşlar.
Belediye meclis aday listesine tepeden girmesi işte bu yüzden.
Büyük işler alıyor Erdal Aktuğ, büyük enerji yatırımlarına kocaman kocaman rakamlarla teklifler sunuyor.
BTSO Meclis üyesi aynı zamanda. Oda Başkanı İbrahim Burkay’la da arkadaş.
Şimdi bana siz söyleyin, bu pozisyonda olan birisi doğal olarak Recep Altepe’ye ya da kenti yöneten diğer dinamiklerle yakın olmak, onlara şirin görünmek istemez mi?
Belediye meclisinde kalkıp muhalefet yapabilir mi Erdal Aktuğ?
Adamın bir kabahati yok ki?
Adamın derdi Bülent Aydemir gibi insanlara dokunan proje ve yaklaşımlarla kalpleri kazanmak, ardından partisine oy toplamak filan değil ki?
Tek derdi dümenini yürütmek Erdal Aktuğ’un!
Asıl suçlular onu meclis üyesi yapan Hayri Türkyılmaz ve grup sözcülüğüne getiren Metin Çelik’ten başkası değil.
Zaten Metin Çelik’in yatacak yeri yok da…
Bu kafalarla yönetildiği mühletçe CHP’nin de asla iktidara gelecek hali yok, kimse boşuna ümitlenip durmasın!