15 Ağustos 2011 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe’nin babası Sırrı amcayı kaybettik.
Toprağı bol olsun.
Mekanı cennet olsun.
Aynı tarihte yani, takvim yaprakları 15 Ağustos 2011’i gösterdiği gün başka birini daha, Bursalılar’ın “İmparator” diye hitap ettiği Nejat Biyediç’i de kaybettik.
O Nejat Biyediç’tir ki, Bursaspor’un şampiyon olmasında, bu günlere gelmesinde birinci dereceden katkısı olan bir isimdir.
“Ölmeden önce Bursaspor’un şampiyonluğunu göreyim bu bana yeter” diyecek kadar da bu kente sevdalıdır.
Gençler belki bilmez.
Biyediç, öncesinde 1986-1990 yılları arasında tam dört dönem Bursaspor’da top koşturmuş, kupa dahil 131 maç oynamış ve toplam 50 gol atmıştır kulüp için.
Daha sonra 1994-1995’ten, 2004-2005 dönemine kadar teknik direktör olarak görev yapmıştır.
Öyle üstelik sonradan gelip o altyapının kaymağını yiyerek, her ay 430 milyar lira götürenler gibi de nemalanmamıştır kendisi; aldığı paralarla iki yılda asla gayrimenkul zengini de olmamıştır.
Nitekim öldükten sonra DOSAB İkinci Başkanı Mustafa Orhan’ın vefalı girişimleri sonucu bir grup işadamından toplanan para ailesine iletildiği vakit büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır.
Ve kendisine hiçbir futbolcuya verilmeyen unvan takılmıştır Bursalılar tarafından: “İmparator”
Kaderin bir cilvesi, Recep Altepe’nin babası Sırrı Altepe’yle aynı gün vefat etmiştir Nejat Biyediç.
Ve ertesi gün yayınlanan gazetelere baktığınızda…
Başsağlığı ilanlarının sayfalarda dolup taştığını…
Çorbacısından, nalburuna kadar herkesin ilan verdiğini…
İlan vermeyen sanayici işadamı kalmadığını…
Ama sadece birinin…
Yalnızca birinin…
Tek bir adedinin Nejat Biyediç’e ilişkin olduğunu görecektiniz!..
Geri kalanın hepsinin Sırrı amcaya daha doğrusu aslında, şu an iktidarda olan Recep Altepe’ye yaranabilmek için verilen ilanlar olduğunu bilecektiniz!
İşte böyle bir kenttir bu kent!
Bu kente yön verenler de işte böyle insanlardır.
Adamı dün baş tacı yaparlar, yere göğe sığdıramazlar…
İktidardan düştükleri vakit de “nerde gördüm ben seni” felsefesiyle kıçlarını dönüverirler.
Umarım merhum İbrahim Yazıcı için de yaşanmaz böyle bir şey.
Bursaspor’a şampiyonluk hazzı yaşatan yazıcı sadece anılarda değil, kentin değişik yörelerine atılacak çentiklerle de yaşatılmalı.
Ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Umarım koltuklarını çok sevenlere de ibret olur.
İki ay önce başkanlığı bırakıp, köşesine çekilseydi eğer muhtemelen çoluk çocuğuyla daha fazla zaman geçirme şansına sahip olacaktı.
Ha bir de Özgen Çay Bahçesi’nde o gece o melun puroyu yakıp da iki nefes çekmeseydi, damarları büzülmeyecek ve ikinci kalp krizi yakalamamış olacaktı kendisini.
Devam edelim…
Az önce Biyediç için sadece bir tek ilan yayınlandı demiştik.
O ilanı da ÖZHAN MARKETLER ZİNCİRİ vermişti.
İşte onun için severim Özhan’ı.
Ve market alışverişlerimi de yıllardır oradan yaparım.
Bursa meyvesidir, Bursa markasıdır.
Nejat Biyediç için ilan veren tek firma olması bile bu kente ne kadar çok ait olduğunun açık bir ifadesidir.
Tevfik Özhan büyük bir iş başardı.
Yenisölöz’deki küçük bir bakkal dükkanını uluslar arası devlerle ya da dinci sermayeyle rekabet edebilecek ölçüye getirdi.
Şimdi işleri yavaş yavaş oğlu İbrahim Özhan’a devrediyor.
Bu kentte yaşayan aydın, eğitimli kesim özellikle Özhan’ı tercih ediyor.
Bu da bir Bursalı olarak bizi fazlasıyla memnun ediyor.