Yazarlar

Bu millet kimi tıklar?

post-img
Geçen akşam BUSİAD, Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği’nin konuğu olarak geleneksel Çekirge Toplantısı’nda konuşan Gazeteci Yazar Soli Özel’i dinledik bazı dostlarla birlikte. Konuşmacının konusu “Demokrasi ve Devlet’ti”. Tabii, gerçek anlamda demokrasiyi uygulayabilmek için bireylerin bu kavramı iyi bilen, yaşayan ve uygulayan insanlardan oluşması lazım. Tüm yaşamını biat kültürüne göre şekillendiren, “Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır” görüşündeki kişilerle bu iş yürümez şekilde görüldüğü gibi. Nitekim dün Bursa’da yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, “Sen git evinde yat yaa” diye seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekraren “Buna” dedi, “3 koyun ver keybeder yav” değerlendirmesinde de bulundu! Alandaki kalabalık da her zaman olduğu gibi hemen onayladı tabii: “Evettt!..” Devlet idaresindeki başarıyı koyunları iyi gütmekle eşdeğer sayan bir toplumdan daha fazla ne bekleyebiliriz ki? Bu durumda en iyi başbakanlar, en iyi bakanlar, en yeterli belediye başkanları iyi koyun güdenlerden yani, “iyi çobanlardan” ibaret olmalı ki halkımız tatmin olabilsin! O vakitler tepki duyulan Merhum Aziz Nesin’in meşhur lafı adeta bir özdeyiş gibi herkesin diline belleklere yerleşti kaldı. Sanırım bundan sonra yeni pirimiz “Dağdaki çobanın oyuyla benimki bir olabilir mi” diyen Aysun Kayacı olacak! Hayır, “bir” değil; çobanın oyu tahsil görmüşlerden daha makbul, daha yüksekte şu sıralar! Resmen “çoğunluğu” oluşturan ve politikacılar tarafından adeta koyun gibi güdülen oy verenler belirliyor hayatımızı ve dahi geleceğimizi! Demokrasi içerisinde bunu bir çözümü olmalı. Seçimler artık birkaç aşamadan mı oluşur yoksa, milletvekilleri alt meclislerden rüştünü ispatlaya ispatlaya mı gelir bilinmez, bunun bir çözümü mutlaka bulunmalı. Erdoğan’ı dinlemek için gelenlerin doldurduğu Gökdere Meydanı gerçekten kalabalıktı dün. Muhalefetse yakın illerden ve Bursa’nın ilçelerinden 1.500 otobüsle getirilen yaklaşık 40 bin kişiye çekti dikkatleri. Dün ayrıca Bursa sokaklarında her isteyene gidiş ve dönüş olmak üzere Bukart dağıtıldığını herkes biliyor! Ziyanı yok, 100 bin kişi de taşında milletin oyu vicdanıyla sandık arasında öylece duruyor. İlk defa doğru bir söz duydum Başbakan’ın ağzından! Bu konuya ilişkin eleştiri yazısını ilk ben yazdım geçmişte. Bursa gibi bir kentin futbol takımının simgesi leş yiyerek beslenen, üstelik de bu topraklarla zerre kadar ilişkisi bulunmayan itici, sevimsiz, iğrenç bir hayvan olabilir mi sizce? Kara Fatma bile inanın timsahtan daha sevimlidir! İlla yırtıcı bir şey olması gerekiyorsa kurt deyin, şahin deyin, vaşak deyin, deyin bir şey işte. Bu konu hakikaten oturulup tartışılmalı kanımca. Bursa’nın yeni stadınının yerini Bursalılara hiç sormaksızın helikopterle havadan geçerken kendisi belirleyen Erdoğan, “eski stadın yıkılacağını” yine kendi keyfine göre açıklayıverdi dün Gökdere Meydanı’nda! Acaba diyorum “Bilal mi sulandı” bizim eski stadın yerine?!. Ama Başbakan’ın ağzından çıkan en önemli açıklama “Twitter’ı kapatacağız” sözleri oldu. “Mahkeme kararı aldık. Tivitırı, mivitırı kapatacağız, bunların kökünü kazıyacağız” şeklindeki sözler sanal alemde dün yankılanarak dolaştı. Yine sanal alemde Süleyman Demirel’in başbakan olduğunu varsayarak kendisine hayali olarak sormuşlar, “Efendim Twitter’ı kapatacağınız söyleniyor ne dersiniz” diye? Demirel’in yanıtıysa yine hayali olarak şöyle olmuş: “Tivıtırı kapatalım da millet bizi mi tıklasın!..” Ben onu bunu bilmem, bu milletin biraz nefes aldığı, oradan bir şeyler yazarak karnındaki gazı boşalttığı Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerini hakikaten kapatmak gibi derin bir gaflet ve de dalaletin pençesine düşerse bu iktidar, insanlar kesinlikle tıklayacak başka bir yer bulurlar diyorum!  

Diğer Haberler