Birkaç hafta önce gazetemizin Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Efe, “abi” dedi, “okurlarımızdan biri senin ‘The Cemaat’ yazınla ilgili tepki gösterip, aboneliğini yenilemedi.”
“Ee ne yapayım Mustafa” diye yanıtladım ben de “yazdıklarımızın neresi yalan, neresi yanlış, Zaman Gazetesi okumaya devam edecek o zaman o arkadaş bundan sonra da!..”
Aynı zamanda kandırılmış, aldatılmış olma halinin yarattığı olumsuz duygular da besliyorum Fethullah Gülen ve cemaatine karşı.
Oysa yıllarca özellikle yurt dışında kurulan eğitim kurumlarına sempatiyle bakan insanlardan bir de bendim.
Yobaz solcuların her türlü hakaretlerine rağmen o okulları çok önemsiyor, insan unsuru üzerinde oluşturduğu katma değerin günün birinde ülkemize geri döneceğini düşünüyordum.
Oysa matruşkanın en derininden CIA çıkıverdi karşımıza!
Lafım benim gibi samimiyet ve iyi niyetle saf saf inanan insanlara değil elbette ama “sınav sorularını çalmak” da nedir ya?
Başkasının hakkını hukukunu gasp etmek, yaşamını, geleceğini elinden almak da nedir?
Türk ordusunun yetişmiş en değerli komutanlarını yıllarca zindanlarda çürütmek de nedir?
Yargıyı ele geçirmek, polis teşkilatını avucunun içine almak, onları kullanarak günahsız insanlara zulmetmek de nedir?
“Hırsızlığın” cezası bile çok hafif kalır tüm bunların yanında, “Müslümanız” diye geçinip kul hakkı yemek de neyin nesidir?
Bursaspor’un yeni Kulüp Başkanı Ali Ay ve yönetimi dün Ankara’daydılar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’yla görüştüler.
Hükümet, Avrupa Kupaları’na katılma ihtimali bulunan Süper Lig takımlarının borçlarını tümden ödeyip, geri dönüşünü de uzun vadeli planlayarak kalıcı bir çözüm bulmak peşinde.
Yani kısa süre içinde Bursaspor’u umutlu bir gelecek bekliyor.
Eski Başkan Recep Bölükbaşı, Bursaspor’u yıllarca tüm gelirlerine el konacak şekilde faiz karşılığı para veren insanların kucağına bırakmış..
Bunlardan biri de Çalık Grubu’na at olan Aktif Bank.
Kulübe çok yüksek faizle 50 milyon lira verip, tribün gelirlerini de uzun yıllar boyunca rehin aldı Aktif Bank.
Bir genelev kadınının mama karşısındaki pozisyonu neyse, Bursaspor da o vazyette; borçlu ve çaresiz yani!
Ahmet Çalık’ı biliyorsunuz?
Bir ayağı Pensilvanya’da, diğer ayağı Türkmenistan’da olan bir adamdı Ahmet Çalık.
Geçmişte Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek teşviki (14 buçuk katrilyon) bunlara verildi.
Her sene 16 ton maden çıkarılan Erzincan İliç altın madeni, Samsun-Adana-Ceyhan boru hattı…
Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop’un il ve ilçelerindeki elektrik dağıtım işi, TOKİ inşaatları, Türk Telekom, İzmir’de RES, Rize’de HES’ler bunlara verildi.
Bursagaz ve Kayserigaz’ı bunlar aldılar.
Çiftçiye, esnafa kredi veremeyen Ziraat ve Halk Bankaları Çalık’a toplam 1.1 milyar dolar düşük faizli kredi verdiler.
Sabah Gazetesi ve Televizyonu bunlara devlet bankalarından neredeyse bedava kredi kullandırarak teslim edildi.
Kuzey Irak’ta 1 milyar dolarlık enerji santrali yapım işi de bunlara paslandı.
Bu gün sizin kazancınız yetersiz, maaşlarınız düşükse, çocuğunuza iş bulamıyorsanız eğer, buna rağmen birileri her hareketlerinde milyar dolarları kasasına koyarak zenginleşebiliyorsa, bilin ki aslında size ait olan paralar bunların cebinde demektir.
Hem, “Müslümanım” diye geçinip de “faizcilik yapmak” da nedir Allah aşkına?
Nedir mesela bir Bank Asya ya da Aktif Bank?
Nedir bu kadar mal ve para hırsı?
Sadece Bursa’da yemek sanayiden, tekstile, hastanelerden üniversiteye kadar her alana el atıp Karun’laşmak da neyin nesidir?
Cemaatin üniversitesi, hastaneleri, tekstil şirketinin ardından dün de ilişkili olduğu düşünülen yemek sanayi şirketine operasyon düzenlendi.
Bu yemek şirketinden hizmet alan çok önemli bir kuruluş daha vardı kentimizde.
O da 120 milyon dolara Çalık’a verilen, Çalık’ınsa daha sonra Alman Ewe şirketine yüzde 145 kar koyarak sattığı BURSAGAZ’dan başkası değil.
Bursagaz’ın üst yönetiminin Çalık zamanından kaldığı, değiştirilmediği ve aralarında çok sayıda cemaatçi olduğu biliniyor.
1 Kasım Genel Seçimine dek oralı bile olmadı bu hazretler.
Sanıyorlar ki AKP iktidardan düşecek yerine MHP-CHP koalisyonu gelecekti!
Ne zaman ki AKP beceriksiz muhalefeti silkeleyip daha da güçlü olarak geldi işbaşına, ardından da “paralelci avı” başladı tüm şiddetiyle, ağaların paçaları tutuşuverdi!
Dikkatleri üzerlerinden çekmek için yaptıkları ilk işse çalıştıkları güvenlik şirketiyle, dün Bursa Polisi’nin operasyon yaptığı İzgün Yemek Sanayi’yle aralarında yaptıkları sözleşmeyi feshetmek oldu!
Peki şimdi sıra Bursagaz’da olabilir mi?
Hatta aynı yapının yönettiği Kayseri’ye ve ardından da Alman Ewe Şirketi’nin genel merkezine uzayabilir mi paralel operasyonu?
Bunu araştırıyorum.
Öğrenince döncem ben size!
Ancak, 17-25 Aralık’ın ardından Sabah Grubu’nu apar topar Kanyon (Zirve) Grubu’na satan, ardından da ortalıktan toz olan eski patronları Ahmet Çalık gibi araziye uymasın sakın bu adamlar?!.
Fakat işin şurası bir gerçek ki eğer Bursagaz ve Kayserigaz’a bir operasyon yapılırsa eğer, bu iş Almanlar’a yine fena kayar!
Çalık’ın devletten aldıktan sonra üzerine yüzde 145 kar koyarak sattığı bu şirketlerin kurumsal değerleri Bursa Sebze Hali’ndeki 100 numaralı dükkanın seviyesine kadar düşer ki, Merkel ablam gelse kurtaramaz vallahi!