Yazarlar

Bursaspor neden ve nasıl bu hale düştü?

post-img
Ali Ay yönetimi göreve gelmiş, ilk kez deplasmana, uçakla Gaziantep’e gidilmektedir.   Bursaspor Başkanı Ali Ay’ın yanında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay oturmaktadır.   Sağ bacağını sol dizinin üzerine yerleştiren Burkay kıçının iki yanağını da kaykıltarak sanki “küçük dağları ben yarattım” edasıyla kibir içinde kulüp başkanını dinlemekte ve ara ara başını sallamaktadır.   “Söz verdiğiniz gibi desteğinizi Bursaspor’un üzerinden hiç çekmeyeceksiniz değil mi İbrahim” diye sorar herkesin duyabileceği bir şekilde Ali Ay o seyahat sırasında?   Çünkü aday olmadan önce dünürü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yle birlikte yanına gitmişler, “her türlü desteği sunacaklarına” dair büyük sözler vermişlerdir.   Ali Ay’ın bu anımsatması üzerine yine sırıtır İbrahim Burkay.   Ve sağ elini kendinden en az 10 yaş büyük olan Ali Ay’ın yanağına doğru “şak şak şak” vurarak “Aliii” diye seslenir, “hallederiz koççummm”!..   Aslında koskoca Bursaspor’un son başkanının kendini ve şampiyon olmuş bir takımı düşürdüğü an o andır işte!   Yanağına “şak şak” eden o eli hemen oracıkta alıp burkarak gereğini yerine getiremeyen bir adamdan değil başkan, cacığa yeşillik bile olmaz!   Sonra ardı arkası geldi tabii…   Sevgili Nezir Asaroğlu’nun dediği gibi bir diğer kırılma noktası da oyuncuları taşıyan otobüsün basılıp futbolcuların dövüldüğü gündü.   Hiçbir vakit masaya yumruğunu vurup tavır alamadı, inisiyatif koyamadı Ali Ay.   Verilen sözlerin arkasını arayamadı.   Bursaspor’a tarihindeki en büyük yardımı yapan kişiyse, üstelik de Galatasaray başkanıyken rahmetli Özhan Canaydın’dır.   Aynı zamanda hemşerimiz olan Canaydın “madem ki ben bu şehirde ekmek yiyorum, o zaman elbette kentin en önemli markasına katkım olacak” dedi sağlığında.   Bu, Gülcemal Tekstil’in eski dış ticaret müdürü, bu günün güneşlik perdecisi İbrahim Burkay ne verdi peki?   Bursa’da yaklaşık 4 bin sanayici ve işadamı var ve bunların hepsi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na milyonlarca lira para  ödüyor.   Hangisi karşı çıkardı BTSO’nun Bursaspor’a yapacağı  desteklere?   Zerre katkısı olmadı İbrahim Burkay’ın kulübe, Oda’nın bankada kuzu gibi duran yüzlerce milyon lira parasından Bursaspor yerine, Ramazan Karakök’ü orada astronomik ücretlerle işe alarak, kayınpederini  yararlandırmayı seçti!   Bir besihaneye döndü BTSO.   Mesela, kendi kayınpederinin yanı sıra Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun’un damadıyla, Bursa Büyükşehir Belediyesi danışmanlarından Hasan Çepni’nin gelini de besliyor İbrahim Burkay!   Beslenip gidiyorlar hepsi oralarda ailecek; onların hesapları varsa Allah’ın da bir hesabı olduğunu, ilahi adaletin bir gün kendilerinden yana da tecelli edeceğini  unutmuşa benziyorlar.   Oruç tutuyorlar, namaz kılıyorlar, teravihe gidip adam kayırıyorlar!   Kendilerine oy veren “Sakallı Hüsnü’nün” oğlansa gidip Tofaş’ta gece vardiyasında çalışsın karı gurbet görmeden düz işçi olarak!   Bazıları çamuru Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye sıçratmaya çalışıyor ve “gerekenleri yapmadı” diye onu suçlu çıkarmaya çalışıyorlar Bursaspor’un küme düşme noktasına gelmesinden dolayı ancak...   Allah’ı var, bu güne dek ne istedilerse derhal verdi Recep Altepe.   Kulübe gelir sağlamak için “benzinlik ruhsatı ver” dediler, bir değil, iki petrol istasyonu verdi belediye başkanı.   “Odalarımız eskidi, yenileyiver be başkan” dediler, ikiletmedi…   “Çimlerimiz” dediler, ikiletmedi.   Keza, Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin…   Bursaspor için elinden ne geliyorsa yaptı.   Kulübün Ankara’ya açılan kapısı oldu.   Spor Toto’dan gelecek paraların tahsilinde, Turkcell’den “516’lı” hat alımında en önde koşan kişi oldu hep Hüseyin Şahin.   Peki sonra, ne oldu da ligde bu takımla ilk 5 bandında duran Bursaspor bu hallere düştü?   Nerede arayalım en büyük hatayı?   Bence asıl, aynı gün oynanan Osmanlıspor-Rize maçına ve Bursaspor’dan uzun süre ekmek yiyen, kuyruğu sıkışınca da çekip giden Hamza Hamzaoğlu’na bakmak lazım!   Tam 5 yabancı ve has oyuncusuna Rizespor maçı öncesi izin verdi Hamza Hamzaoğlu, onları memleketlerine gönderdi!   Gönderdi ki, çalıştırdığı son takım olan Osmanlıspor, rakibinin  karşısına zayıf çıksın ve Rize de maçı alarak küme düşmekten kurtulsun böylece; eğer aksi olursa Bursaspor tutunuyordu  birinci lige çünkü!   Nitekim başlangıçta 1-0 Osmanlı öndeyken, karşılaşma  sonunda Rize 2-1 galip ayrıldı sahadan!   Ara dönemde tüm takımlar yeni transferler yaparak takımlarını güçlendirirken bu Hamza Hamzaoğlu yine, İzleme Heyetinin önerdiği topçular yerine kendisinin belirlediği iki futbolcuyu zorla aldırdı kulübe!   Ve ikisi de fos çıktı, oynayamadılar, oynamadılar!   Ali Ay masaya yumruğunu vurup, “bu derneğin bir yönetimi var, sen de onun kararlarına uymak zorundasın” diyebilseydi eğer, ara transferler sağlıklı biçimde yapılıp yine ligin ilk 5 bandında kalınabilmiş olunabilecekti kuşkusuz!   Hülasa, Hamza Hamzaoğlu da berbat etti verdiği yanlış kararlarla Bursaspor’u ve bunu yaparken de neyin peşinde koştu, onu da siz düşünüverin artık?..   Bu takımın küme düşmesi, kulübün kötü yola düşmesinden de berbat olur, gelen vurur, giden vurur!..   Yaklaşık 400 milyon borç, ortada gelir diye bir şey kalmayacak, tüm borçlanma kotaları ağzına kadar dolu, kasaya düşecek her kuruşa bankalar “zıp” diye el koyacak zaten, geçmişte iki Recep’ler kulübün canına ot tıkamış, kim teslim alacak bundan böyle Bursaspor’u?!.   Bu gidişle amatör lige kadar düşer de Keles Güvenspor’la, Orhaneli Belediye Spor’la filan oynamak zorunda kalır inan olsun!   Geçen yıl şampiyon oldu Orhaneli, canavar gibi topçuları var takımın, yener vallahi bu Bursaspor’u onlar da!..   Ali Ay’ın en büyük hatalarından biri de Ali Turan gibi sepetçileri, aşofmancıları yönetimine alıp onlara yetki vermek oldu.   Ali Turan, Recep Bölükbaşı’nın “ibra edilmemiş” yönetimindeydi onu niye aldın Ali abi?   Hesabını kitabını verememiş, genel kurulda aklanamamış bir heyetin üyesinden tekrar yönetici mi olur Allah aşkına?   Hadi aldın, ikinciye niye aldın, hadi aldın, kulübün alt yapı sorumluluğunu ona niye verdin?   Kendi düşen ağlamaz, senin verdiğin sözler de kimseleri bağlamaz!   Aldın…   “Ali Turan’ın, kulübün kasasına yatırılmak üzere eski yönetici  Ahmet Eraslan’dan aldığı parayı ödemediğini, iç etmeye çalıştığını” da yazdım, bunu öğrendin, onu orada tutmayı hala niye sürdürdün peki?   “Pablo Batalla’nın yabancı oyuncular üzerindeki etki ve baskısını” da yazdım, o zaman da tınlamadın!   Al sana sonuç, nasıl gezicen şimdi Bursa’da?   Gençler Birliği karşılaşmasındayız…   Biliyorsunuz, kediler avlarına doğru ilerlerlerken dizlerini büküp adeta yere sürünerek yaklaşırlar hedefe…   Ve yine biliyor musunuz İnsanoğlunun ayağa kalkmasının nedeni bu tırnaklı yırtıcılardır!   Bundan milyonlarca yıl önce büyük ağaçlar ve devasa otlarla kaplı savanlarda beslenmeye çalışan insan toplulukları diğerlerine göre avantaj elde etmek için kendilerine doğru yaklaşan yırtıcıları görebilmek amacıyla ayakları üzerinde dikilerek etrafı gözlemeyi tercih etmiş ve onlardan doğan çocuklarıysa evrilerek iki ayaklı, iki elli canlılara dönüşmüştür tarih boyunca.   İşte Bursaspor’un yırtıcılarından Ali Turan aynen bir kedi gibi arkasından sinsice, yerden yerden, yavaş yavaş yaklaşıyor protokol tribününde karşılaşmayı izleyen arkadaşıma doğru o gün!   Arkadaşımın tek suçu benimle arkadaş olması!   “Geçmişte kendisiyle ilgili kaleme aldığım yazılarda yer alan bilgileri onun verdiğini ve onun yüzünden Bursaspor yönetiminden istifa etmek zorunda kaldığını” düşünüyor!   Ahmet Eraslan’dan iç etmeye kalkıştığı 100 bin lira parayı da benim yazımın ardından geri ödemek zorunda kalmıştı hatırlarsanız?   Arkadan yaklaşıyor, yaklaşıyor bu Ali Turan, yaklaşıyor…   Dikkat edin, mert değil, korkaak, korkaak, tırsığın önde gideni!..   Azıcık yüreği, ciğeri olsa arkadan yaklaşmaz, önce yüz yüze gelir, sonra da ne yapacaksa yapar arkadaşıma.   Yaklaşıyor, yaklaşıyor…   Ve yan taraftan yarısı boşa, bir yumruk sallıyor kalleşçe!   Sallıyor da sonra ne yapıyor?   Bizimkinin “Hööyyt” diye arkasına dönmesiyle birlikte “pırt” diye kaçıyor yanında getirdiği bir-iki ayakçıyla birlikte!   “Küt” diye vuruyor, ardından “pırt” diye kaçıyor!   İşte asıl sorun bu…   O dakikalarda gerçek Bursasporlular gelinen noktadan ötürü kafalarını tellere dayamış vaziyette hüngür hüngür ağlarlarken, millet yaşanan facianın yasını tutmaktayken, bu Ali Turan gibiler şu kadarcık üzülmek yerine sinsice planlar kurup, bir genel kurul üyesine saldırmanın peşine düşüyorlar gördüğünüz gibi!..   Allah helanızı versin be!   Çıktığınız yere geri dönün de kurtulsun şu takım sizin gibi menfaatçi, çıkarcıların elinden!   Utanmaz arlanmaz herifler!   Üzülme sen kardeşim…   Ali Turan sana herkesin içinde arkadan gelerek vurup, ardından da “o gasteciye o yazıları sen yazdırıyosun” diye bağırarak kaçarken sadece basit bir darp olayı gerçekleştirmedi…   Aynı zamanda Anayasa’dan kaynaklanan “basın ve ifade özgürlüğüne” de saldırıda bulunup ihlal etti!   Söyle avukatına, dilekçeye bu açıdan da bakıp, Türk Ceza Yasasındaki hükümleri eklesin.   Yaz beni de şahit, gelip anlatayım bildiklerimi.   Ali abi sen de git artık evine, yaşamın zorluk ve acılarını Bursaspor sevdasıyla unutmaya çalışan binlerce insanın ocağını söndürdün, umutlara mum diktin, s.çtın batırdın,  mahfettin ortalığı, yettin koca Bursa’ya, bi git artık be, bi git!..

Diğer Haberler