Yazarlar

CHP Bursa İl Başkanlığı’nda salon skandalı!

post-img
Herif, İsmet’ten sonra Şadi güzellemesi yapacak ya? Neymiş efendim CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir yıllarca sola hizmet etmiş, bu da yetmemiş partisi muhalefette olduğu halde yine uzun yıllar boyunca SHP’nin İl başkanlığı görevini de yürütmüşmüş!.. Oysa kendisi de bal gibi biliyor gerçeği yani, Özdemir’in başkanlığını yaptığı  SHP’nin, Erdal İnönü’nün SHP’siyle (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) aynı olmadığını, SHP-CHP birleşmesinin ardından Murat Karayalçın’ı genel başkan yapamayınca CHP’den ayrılan Şadi Özdemir gibi insanların  kurduğu çakma SHP’nin (Sosyal Demokrat Halk Partisi) gerçekte bir ihanet projesi olduğunu! Bu gün CHP Bursa Örgütü’nün başında “aslan sosyal demokratçılık” oynayan Şadi Özdemir daha düne kadar “sakın CHP’ye oy vermeyin” diye geziyordu ortalıkta, haberiniz var mı? Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca da bu ekiptendir ve bunların piri Murat Karayalçın’dır. Murat Karayalçın’sa kendisine pek çok kez şans tanınmasına rağmen beceriksiz, aslında hiç bir şeyi hak etmeyen, sürekli aday olarak Ankara’nın çok uzun yıllardan beri Melih Gökçek’in eline teslim edilmesine sebep olan kişidir. Kemal Kılıçdaroğlu siyasetten gelmediği, arkasında kadrosu olmadığı  için bu ekibe güvenip yaslanmak zorunda kaldı. Geçmişte hangi siyasi başarıları, halk nezdinde hangi itibarları var ki şimdi CHP’yi iktidara getirecek bunlar? Tek dertleri, “Atatürk’ün kurduğu partidir” diye hala CHP’ye oy veren mazlum seçmeni kullanıp kendilerini milletvekili yaptırmak. Bunların geçmişte tek gerçekleştirdikleri şey, pir-i fanileri Murat Karayalçın’ın önderliğinde adına “atölyeler” dedikleri çalışma grupları kurmaktı. Atölyeciler denirdi bunlara. Dörder, beşer kişilik gruplara bölünüyorlar, kendilerine verilen konular hakkında araştırmalar yaparak bunu kitapçık haline getiriyorlardı. Kitapçık yayınlayarak iktidara gelinse, Genel Merkez’de Sencer Ayata’nın hazırlayıp partinin paracıklarıyla karton kağıtlara bastırdığı broşür benzeri dandik yayınlarla CHP’nin çoktan hükümet kurması gerekirdi! Bunlar, “dostlar alışverişte görsün” siyasetçisidir. Halktan, emekten, fabrikalardan uzakta, anason kokulu, eski beyaz peyniri ve kavunu bol masalarda politika yapmayı severler. En çok sevdikleri kişiler partili müteahhitlerdir. CHP’lilerin yönettikleri belediyelerden iş, ihale almaya bayılırlar ve dahi Şadi Özdemir de işte bunlardan biridir. Geçen hafta sonu da kalkmış, Bursa Akademik Odalar Yerleşkesindeki büyük salonda “Masanı seç, harekete geç” başlıklı bir toplantı düzenlemiş Özdemir. Neymiş efendim? Masanı seçicen, harekete geçicen! Peh peh peh! Bak, daha en başta nasıl da “slogan solculuğu” yapıyorlar?!. Masanı seç, harekete geç… Sandalyeye geç, işini seç… Asansöre bin, aşağıya in… Toplantıya başla, herkesi haşla… Odaya gir, Selma’ya vir… Koş Şadi koş, oh bu iş ne hoş! Bu ne arkadaş ya? Neymiş? Bütün partililer sahada çalışarak halka “CHP’nin aslında dinsiz bir parti olmadığını, geçmişte camilerin ihtiyaçtan, zorunluluktan dolayı ahıra çevrildiğini” anlatacaklarmış! Emtia mısınız siz arkadaş?!. Ne ahırı, ne dini diyaneti? Halk güvenmiyor size kardeşim! Baksanıza, Kılıçdaroğlu “ben daha fazla vereceğim” diyor, kimse takmıyor… Tayyip Erdoğan aynı şeyi söylüyor, millet koşa koşa ona gidiyor! Sen istediğin kadar atölyeler kur, masalar oluştur. Hem sahi, “küfür masası” da kuracak mısın? İsmet Karaca’yı da oranın başkanı yapıverirsin gari! Güven ve inandırıcılığınız yok sizin. Hele hele sizin gibi geçmişte test edilip onaylanmış, daha düne kadar “sakın CHP’ye oy vermeyin” diye ortalıkta dolanmış insanların idaresindeki partiye kalkıp da kimsecikler oy vermez!     Neden versinler şimdi? Siz milletvekili olasınız diye mi? Geçiyoruz, çok daha vahim bir duruma: Şadi Özdemir’in toplantı yaptığı salon aralarında Bursa Barosu, Tabipler Odası, Serbest Mali Müşavir ve Muhasebeciler Odası ve Noterler Birliği gibi meslek odalarının yanı sıra, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı 18 şube ve temsilciliğin de yer aldığı Bursa Akademik Odalar Birliği’ne aittir. Kamu kurumu niteliğinde olan bu birliğin başkanlığını Fikret Çaral, yardımcılığını Yaşar Beratcan Bağlatır, saymanlığını da Taner Güler yürütürken, Ali Kahve’yle, Üzeyir Yılmaz da denetlerler. Elini cebine atmak yerine orayı beleşe kullanmak isteyen Şadi Özdemir’e o salon nasıl tahsis edilebilir arkadaş?!. Bir kere bu çok ciddi bir suçtur. Örneğin karayolları bölge müdürlüğünün salonunda bir siyasi parti yasal olarak nasıl toplantı yapamaz ve bu gerçekleştiği takdirde yapanlarla, yaptıranlar hakkında nasıl kanuni işlem başlatılırsa, aynı şey orası için de geçerli olmalıdır. Şimdi yarın emsal göstererek AKP, MHP, HDP, EMEP, TKP, Saadet Partisi veya isimlerini bile bilmediğimiz diğer onlarca siyasi partinin  temsilcileri gelip de aynı salonu isteseler ne yanıt vereceksiniz? Gelin görün ki bu skandalın da arkasında başka bir skandal daha var. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey bir süredir Bursa’da yok, şehir dışında. Yerine nöbetçi bıraktığı hangi aklı evvel imzaladıysa o evrakı artık, şimdi Nilüfer Belediyesi’nin de başı ciddi olarak belada! Çünkü CHP Bursa İl Başkanlığına tahsis edilen BAOB’a ait o salon, üstelik bir de Nilüfer Belediyesi tarafından kiralanmış! Kamu kurumu niteliğindeki bir yerin salonu, başka bir kamu kurumunun parası peşkeş çekilerek CHP’ye çıkar sağlanmış açıkça sizin anlayacağınız! Hadi biri açıklasın bu durumu bakalım?     Aynı şeyi AKP’liler yapsaydı ne buyuracaktı CHP’nin Bursa’daki yöneticileri? Bursa İl Başkanı olarak yaptığı ilk icraatta partinin kursağından kamu parası geçiren, bu nedenle de dakika bir, gol bir, CHP’nin burnunu balçığa bulaştıran Şadi Özdemir mi kurtaracak bu memleketi iktidara gelindiğinde? Yoksa küfürcü başı, ağzının bozukluğu mahkeme kararıyla tescillenmiş Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca mı? Demek ki neymiş sevgili CHP’liler? “Benim adım Hıdır, partinin Bursa’daki hali ne yazık ki işte budur!..”              

Diğer Haberler