“Yaşamı boyunca bir baltaya sap olamamış, dolayısıyla da asgari ücretten fazla bir gelir elde edemeyen adamdan ne kendisine ne de millete hiç bir fayda gelmez; dolayısıyla da ondan milletvekili filan olmaz” diye mi düşüneceğiz yoksa, “seçilme koşullarını taşıyan her Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı dilediği gibi, istediği makama aday olabilir” mantığıyla mı bakacağız bu son duruma, onu ben bilemem de CHP Genel Merkezi’ndeki sosyal demir kırat abi ve ablalarımızın birinci maddeyi esas aldıkları, ayda bin liradan az geliri olan işçiyi ve dahi milletimizin efendisi çiftçiyi ve de köylüyü adam yerine koymadıkları artık çok aşikar.
Kendi kontenjanları mahfuz olmak üzere bazı İllerde önseçim yaptırma kararı alan yeni demokrasi havarisi Gandi Kemal’in Cumhurbaşkanlığı seçimini kastedip “Kuzu kuzu sandığa gideceksiniz” diyerek adeta talimat verdiği bu kitle, CHP’liler tarafından adam yerine konulmadıkları için yaklaşık 13 seneden beri oylarını gidip de kuzu kuzu AKP’ye veriyor olmasınlar sakın?
Yaşanan şu çelişkiye bakın?
CHP’de sadece aday adayı olabilmek için bile partiye 5 bin lira bayılmak zorundasınız!
Kılıçdaroğlu’nun Bursa’ya gelip de yer sofrasında birlikte simit yediği adamın CHP’den milletvekili adayı olma şansı var mıdır sizce bu durumda?
Kimse kimseyi kandırmasın. Otuz yaşın üstündeki sağlıklı erkeklerden 5’er bin lira, engelli, kadın ve gençlerden 2’şer buçuk bin lira alınacakmış. Sağolun be! Cinsiyet ayrımcılığını gidereceğiz derken tam tersine, erkekler aleyhine oluşturulan bir ayırımcılık tablosudur bu. Meseleye liyakat ya da nitelik açısından bakmaksızın sadece cinsiyete göre tavır belirlemek, kadın seçmene yalakalık yapmaktan başka hiçbir anlam taşımayacağı gibi neticede bu kitle de oyunu gidip kuzu kuzu AKP’ye vermektedir yıllardır zaten.
Bu “önseçim” muhabbetine en çok taşradakiler başta olmak üzere ilçe başkanları sevinecektir çünkü metrekareye elli adayın düşeceği, aday adaylarının çekirge sürüleri gibi örgüte üşüşeceği önümüzdeki günlerde ilçe teşkilatlarına yüklü miktarlarda paketlerin indirilmesi siyaseten farz-ı ayn’dır.
Dün hayli güldüğüm konulardan biri de basına sanki gerçekmiş gibi sızdırılan “parti meclisinde yaptığı konuşmayla önseçim isteyen Sena Kaleli’nin sayesinde bu demokratik ortama kavuşulduğu” geyiğiydi ki, geyikler bile bu masala pır pır sallayarak kuyruklarıyla güldüler inan olsun!
Karar genel başkan tarafından açıklandıktan sonra sigaralığa çıkan ve orada etraftakilere “eyvah, bu durumda ben çıkamam” diye dert yanan ben miydim acaba?
Ya da Bursa İl Başkanlığı’na “önseçim istemiyle” verilen dilekçeleri herkesin gözü önünde cırt cırt yırtıp atan Sümeyye Erdoğan mıydı dersiniz?
Komik kadın şu Sena Kaleli, komik geldi, komik gidecek.
Necati Şahin, Erkan Aydın, Salih Top gibi merkez sağdan gelip de sola yanaşarak hızlı trenle Ankara’ya ulaşmayı hedefleyen isimlerin gündüz düşleri de sona erdi bu durumda.
İki çift lafım da Yahya abiye (Şimşek) var. Yıllardır çok canı İstiyor Yahya Şimşek’in, bir kere aldı tadını, yeniden milletvekili olabilmek için yanıp tutuşuyor, gündüz düşleri kuruyor, ıssız bir adada yıllarca mahsur kalan Daniel Defoe’nin ünlü romanı kahramanı Robinson Crusoe’un “beyaz peyniri” özlemesi kadar derin bir hasrettir Yahya abi için bu duygu.
Bir kere yaptın zaten. Ardından “Deniz Baykal’ın partisinden istifa ediyorum” deyip ayrıldın. Buna rağmen 2002 yılında üstelik de partinin başında yine Deniz Baykal varken gidip tekrar aday oldun be Yahya abi!.. Yakışıyor mu sana? Bırak artık yeni yüzler gitsin Ankara’ya? Niye paralayıp, perişan ediyorsun kendini tekrar milletvekili olacağım diye?
İl eski başkanı Gürhan Akdoğan aday; ister misiniz bir mucize daha gerçekleştirerek bir önceki İl başkanı Metin Çelik ve Osmangazi İlçe eski başkanı Ahmet Memişoğulları’yla bir araya gelip üçlü ittifak yapsınlar!
Bu durumda ilk 18’i bu üçlü belirler.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18 kişilik milletvekili aday listesinde en az 6 kadın ve 2 de genç bulundurulmak zorunda.
Eğer önseçimde hiç kadın giremezse daha arka sıralardakiler alınıp, 18’den itibaren ilk numaraya doğru sırayla asil listeye yazılacaklar. Aynı şey iki kişilik “genç kontenjanı” için de geçerli. Hele hele adaylardan biri hem genç hem de kadın olursa büyük bir avantaj taşıyacak.
Lale Karabıyık, Fatma Belgin Gökçe ve Ayşe Şahin, CHP’nin iddialı üç kadın adayı.
Evvelki dönem sırf profesör diye Mustafa Özyurt’u yazmışlardı listeye de hasbelkader milletvekili olmuştu kendisi. Daha sonra ne “Öz’ünü” gördük, ne de “Yurt’unu”. Dört yıl boyunca sadece “kendine Müslüman olarak” yaşadıktan sonra çekip gitti Mustafa Hoca.
Lale Karabıyık’ı isminin önünde profesör var diye geçen dönem altıncı sıraya koymuşlardı. Kendisini severim, sayarım o başka bir şey ama çok uzun yıllar boyunca üniversitedeyken çıkıp da siyasete zerre kadar katkı koymayacaksın, bu kent için doğru belli bir söylemin, bir gayretin olmayacak, adın sanın duyulmayacak, partiye bayramdan bayrama o da görüntü vermek için uğrayacaksın, sonra da milletvekilliğini kendine hak göreceksin; Bursa’da ortalık profesör kaynıyor, ayıp diye bir şey var yani!
Kimileri gündüz düşleri görüp hayal alemlerinde gezerlerken, siyasette gecelerini gündüzlerine katan diğer iki hanımın değerini de hakkını da CHP örgütü teslim edecektir diye düşünüyorum.
Öbür taraftan son derece hoş, kaliteli, liyakat sahibi, Bursalılar tarafından da bilinip sevilen simalar çarpıyor göze milletvekili aday adayı olarak CHP’de.
Mesela müthiş bir özgeçmiş ve birikime sahip olan Doktor Ceyhun İrgil’i yakından tanıyan herkes biliyor ki, kendisi ilk beşe girsin, partiye ilave olarak bir milletvekili daha getirir kesinlikle.
Şimdiye dek binlerce yoksul hastaya da hamilik yapan İrgil’in aday olduğunu duyan binlerce kadın CHP’ye oy verip, verdirecektir aynı zamanda.
Keza Avukat Turgut Özkan da öyle. Nitelik ve kalitenin bir araya toplandığı isimlerden biridir Turgut Özkan. O da Bursa’da haklı bir ün ve oy potansiyeline sahiptir.
Nilüfer İlçe eski Başkanı Özgür Şahin, Şadi Özdemir, Şahin Gençal…
Adlarını saydığım tüm bu kişiler bırakın layıkıyla milletin vekilliğini yapmayı, kurulacak yeni bir kabinede her biri ayrı ayrı bakanlık yapmayı başaracak kadar donanımlı ve nitelikli insanlardır.
Yeni dönemde böylesine güzel isimlerin olacağını düşündükçe heyecanlanıyor, kıvanıyorum ve ister istemez de umutlanıyorum hem CHP, hem de ülkemin yarınları adına.