Yazarlar

CHP’de sifonlar çekildi

post-img
İsmet Karaca kendisi anlatmıştı. Osmangazi’deki bir mahallede delege seçimleri yapılacak. Seçim günü üyeler bir kahvehanede toplaşarak kongrede ilçe başkanını seçecek olan delegeleri belirleyecekler. Mahallede iki Halil var. Biri büyük, diğeri küçük. Büyük olan önce İsmet’e gidiyor ve o mahallede “senin için çalışıyorum” diyerek 50 lira sakal parasını cebe indiriyor. Yine İsmet’in anlattığına göre ardından CHP’nin müzmin milletvekili adayı Mustafa Şenyurt’a gidiyor büyük Halil. Ona da “senin için üç adam tuttum, delegeleri istediğimiz kişilerden seçtirebilmek için kapı kapı dolaştırıyorum” diyor. Mustafa Şenyurt’tan o günlük gelen avanta da 150 liradır, Allah bereket versin! Küçük Halil mi? Mahalle delegesi seçildikten sonra ilçe başkan adaylarından birine gidecek, “kendisine CHP’li başkanın yönettiği belediyeden bir büfe ayarlayıp ayarlayamayacağını” soracaktır. “Elimizden geleni yaparız” yanıtı üzerine ertesi gün minicik bir büfe talebi “çay bahçesine” dönüşecek, üzerine ilave olarak hem kendisinin, hem de biraderinin oğlunun aynı belediyede kadrolu olarak işe sokulması şartı eklenecektir. Bu durum üzerine, görüştüğü CHP Osmangazi İlçe başkan adayından artık yüz bulamayan küçük Halil soluğu bu kez İsmet Karaca’nın yanında alacak ve daha da ötesi şaşırtıcı biçimde onun yönetim kurulu listesine girecektir! Karaca’nın çok az bir farkla ilçe başkanı seçildiği CHP Osmangazi İlçe kongresi öncesinde delegelerin büyük bir kısmı aday aday seçim bürolarını gezmekte ve kredi kartı taksitlerinin ödenmesi şartından tutun da pazarlığı o an için 50 liraya kadar düşürerek, oy verme teklifinde bulunmaktadır! Üzerinde düşünülmeye değer bir durumdur, milletvekili önseçimi öncesi adaylardan Avukat Turgut Özkan’ın kampanya döneminde delegelere ipekli Bursa kesesi dağıtması olayı! Hoş AKP’nin aday adaylarından Cüneyt Dizdar da partililerine dağıtmak üzere 5 bin adet havlu yaptırmıştır, artık bilmem nerelerini silsinler diye ama belli ki adaylığıyla fincancı katırlarını ürküten Dizdar temayül yoklaması öncesinde birileri tarafından yoklanarak hiçbir ilgisinin olmadığı İstanbul’da yürütülmekte olan bir soruşturma dosyasına dahil edilip, yaklaşık iki hafta boyunca hapiste tutulacaktır! Siyaset böyle garip bir hal almıştır ülkemizde işte. İsmet Karaca Bursa’ya 90’lı yılların başında, Antalya’nın Serik kazasından okumak üzere geldi. Aynen soyadında belirtildiği gibi esmerce zayıf bir delikanlıydı o yıllarda. Bir miktar sosyalizme çalan sosyal demokrattı. Efendiydi, büyüklerine karşı saygılı sessiz bir çocuktu. Bir miktar SHP’ye bulaştı. Ama sadece bir miktar bulaştı çünkü Altıparmak’ta, Akademi’nin karşı aralığında bulunan Hayyam Bar’ı işletiyor, sabaha kadar sifon çekip, ertesi gün de akşama kadar uyuyordu. Fakat canı, artık biti kanlanmaya başlamış her Türk erkeği gibi tez elden milletvekili olmak istiyordu İsmet Karaca’nın. Yılmaz Akkılıç döneminde CHP Bursa İl Yönetimi’ne girdi. Akkılıç’ın istifa etmesinin ardından bir süre Kemal Ekinci’nin başkanlığında sürdürdü yönetim kurulu üyeliğini. Yine devamında CHP Genel Merkezi’nin, Ekinci’yi şutlamasıyla birlikte o da diğer arkadaşları gibi partiden istifa etti ve 10 yıl boyunca semtine bile uğramadı. Uğrayamazdı çünkü Hayyam Bar’ı bu kez Çatalfırın’ın oraya taşımıştı ve yine gece gündüz sifon çekmesi gerekiyordu. Allah, İsmet Karaca’ya “sifon çek ya kulum, sifon çek” demişti bir kere. Oradan da ayrılıp, Heykel’de Devlet Tiyatrosu’nun arkasındaki Leman Bar’ı işletmeye başladı Karaca. Bırakın kanlanması bir yana, artık kılları da epeyce ağarmış olan biti ona “çabucak, tez elden milletvekili olmasını” söylüyor, bunun için de yapılacak ilk Osmangazi kongresinde başkanlığa aday olmasını telkin ediyordu. İşte, bu yazının en başında anlattığım, ortalıkta her türlü menfaatin döndüğü  delege seçimleri o kongre öncesinde yapılmıştı. İsmet Karaca ve müzmin milletvekili adayı Mustafa Şenyurt birlik olmuşlar, kendilerini seçecek delegeleri seçmek için her türlü oyunu ve yolu deniyorlardı. Karaca, Bursa’da CHP’yi daha önce yönetenleri delegeleri masa başında belirlemekle suçlamıştı yıllarca hep. Oysa geldiği noktaya bakın ki kendisi de ya kasa başında ya da sifon başında yapmaya çalışıyordu aynı şeyi. Eski efendi, saygılı İsmet Karaca değişmiş, yerini tombul, hırslı, insanlara tepeden bakıp, çok çabuk kırabilen bir adam almıştı. Gittiği mahallelerde kendisini “benim karım doktor” diye tanıtıyor, ezik ruh hali her yerde, her hareketine yansıyordu. Parayı bulan Lidya’lılar kendilerini hiç bozmadan mütevazı günlük yaşamlarına devam etmişlerdi ancak, aynı durum ne yazık ki İsmet Karaca için hiç de böyle olmamıştı. Daha önce kim Alevi, kim Sünni hiç kimse kimseyi sorup araştırmazken, CHP Bursa örgütünde mezhepçilik Karaca ve Şenyurt ikilisiyle birlikte başlamış, Alevi üyeler partide bariz şekilde belirleyici hale getirilmişlerdi. Oysa kendilerini öyle tanıtmalarına rağmen ne İsmet Aleviydi ne de Mustafa Şenyurt. Şenyurt Niğde’den Bursa’ya gelen esmer vatandaşlardan biriydi, Karaca’ysa bundan 300 yıl önce sünnileşmiş Serik’in Tahtacılar boyundan bir garip insandı. Öyle yaptılar, böyle yaptılar Osmangazi’de seçimi aldılar. Ardından yerel seçimde belediye meclis üyeliklerine liyakat sahibi, muhalefet görevini layıkıyla yerine getirebilecek  isimleri değil, partideki Alevilere şirin görünmek için yine mezhepçi anlayışla eşi dostu yazdılar. Ömrü çok kısa oldu İsmet Karaca’nın mumunun. Önce bir bir yönetim kuruluna aldığı arkadaşları uzaklaştılar ondan. Öyle ki yedek üyeler bile bitme, kurul düşme noktasına geldi. Kalanları maddi yardım yaparak ya da kurucusu oldukları Çağdaş Yaşam Marketleri’ne ortak ederek kalmaları için ikna etmeye çalıştılar. Kişi ne ederse onu bulur! Önseçim öncesi birbirlerine girdiler, neredeyse gırtlak gırtlağa geldiler çünkü, sıra perde arkasından birbirlerine kazık atmaya gelmiş, keser dönmüş sap dönmüştü artık bir kere! İlahi adaletin bir tecellisi olsa gerek, partiye daha dün gelmiş insanlar bile Ankara’ya gittiği halde milletvekili olamadı Karaca ve Şenyurt ikilisi. Avuçlarını yaladılar. Karaca’nın, milletvekili adaylığı için ilçe başkanlığından istifa etmesinin ardından göreve, İsmet’in kendi elleriyle belediye meclis üyesi yaptığı Mustafa Şenyurt’un adamı Recep Çohan atandı. Recep Çohan da dışladı İsmet Karaca’yı, hiç yüz vermedi. Ve ardından, önceki gün CHP’yi Bursa’da karakolluk eden, partiye polis çağırılmasına neden olan olaylar zinciri gelişti. Osmangazi İlçe merkezinde yakın mahallelerin delege seçimleri yapılacaktı. Beraberindeki 15-20 kişiyle birlikte erkenden partiye gelen İsmet Karaca arkadaşlarıyla birlikte üyeler üzerinde baskı kurup, kendi listelerine oy vermeleri için taciz etmeye başladı. Yanlarında başka ilçelerden getirdikleri insanlar da vardı. Kalabalık arasında İsmet’in ekibinden olan Emel Duman isimli bir kadının kendinden 40 yaş büyük olan 75 yaşındaki öz amcasına rakip listeyi desteklediği için “Sana bi tane yapıştırıcam şimdi” diye bağırdığı duyuldu! Yaşlı adam yeğenine “seni bu partiden attırırım bak” diye yanıt verince aynı anda İsmetçi familya “sen kimi nereden attırıyosun lan” diyerek bu adama saldırdı. Gürültüler üzerine odasından dışarı çıkan Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan, arbede çıkaranları uyarıp, dışarıya çıkmaya davet edince bu kez İsmet Karaca “Sen kimsin ulan. Seni oraya kim getirdi” diye sinkaflı ifadeler de kullanarak Çohan’a saldırdı. Ortalıkta yumruklar uçuştu. Hasan Keleşoğlu, Ahmet İnce ve Mete Akyolcular’ın İlçe başkanına yumruk savurdukları görüldü. Yaşanan bu rezalet üzerine orada bulunan kadınlar araya girerek saldırgan grubu balkona doğru uzaklaştırdılar. İlçe merkezine polis çağırılması üzerine ilçe binasından sıvışan İsmet Karaca ve arkadaşları Leman Bar’a gittiler. Gerilen sinirlerini biraz olsun yatıştırmak üzere İsmet Karaca ekip üyeleri için yine tezgahın arkasına geçip sifon çekerek Arjantin bardaklarını doldurdu. Hasan Keleşoğlu rakı içti. İkinci kadehten sonra söyledikleri anlaşılamayan Keleşoğlu, artık uyuması için, çalıştığı Kent Meydanı’ndaki Kayapalı Otel’e bırakıldı. Ardından mızrabı kırık bir saz eşliğinde Ahmet Kaya şarkıları dinlenip, kızlı-oğlanlı “Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma” parçası söylendi. Meşk edildi. Onlar daha geceyi yarılamadan CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan da  “sifon çekmeye” hazırlanıyor; İsmet Karaca, Ahmet İnce, Gamze Kayabaş, Mete Akyolcular, Emel Duman, Zeynet Güzey ve Hasan Keleşoğlu hakkında “tedbirli olarak” partiden kesin ihraç istemiyle 52 şahit üyeden imza da alarak işlem başlatıyordu. “Tedbirli olarak” demek, seçme ve seçilme haklarının dondurulması anlamına geliyor. Yani bu isimler disiplin soruşturması sona erene dek partide hiçbir yere aday olamayacaklar. Bursa’nın siyaset sahnesinin en kötü, en başarısız, en yeteneksiz figürlerinden biri oldu İsmet Karaca. Özellikle son dönemde hırsı aklının hep önünden gitti. Çok bozdu kendini. Ve önceki gün itibarıyla da siyasi açıdan tamamen bitirdi. Yazık oldu.          

Diğer Haberler