Sultan II. Abdülhamit'in son Maarif yani, Milli Eğitim Nazırı (Bakanı) Mustafa Haşim Paşa'ya atfedilen “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” lafı tarihe not düşülmüş önemli ve esprili sözlerden biridir.
Mesela görev yaptığı süre boyunca sırf kongre yaptırmamak için ilçelerde üye sayısını 149’un üzerine çıkarmayan, yıllar boyunca partisinden adam üstüne adam atan DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit’e sorsaydınız eğer görüşünü, mutlaka şöyle derdi:
“Şu insanlar olmasaydı partimi ne güzel idare ederdim!..”
İşin şakası bir yana, siyaset insanlarla yapılıyor ve insanoğlunun mayası ve de kişiliği politikaya girmişlikle birlikte tel tel olup ortalığa dökülüveriyor.
Önseçimin yapılıp da milletvekili adaylarının sıralanmasıyla birlikte CHP’de öyle bir kavga patlak verdi ki sevgili okurlar hikayenin 32 kısım tekmili birden bundan böyle burada!
Aşk, kin, intikam, entrika, alavere, dalavere, hırs, güç ve ortalıkta paranın döndüğü siyasetin bu puslu vadisinde yaşananlar bilakis gerçek olup, izleyenlerin de ibret alması sonucunu doğuracak kadar vahimdir.
Kemal Ekinci grubuyla birlikte istifa edip gittikten sonra tam on yıldır kapısından içeri bile girmediği CHP’ye, “iki yıl içinde milletvekili olup, kapağı Ankara’ya atarım” gündüz düşüyle geri dönen İsmet Karaca, profesyonel milletvekili adayı Mustafa Şenyurt’un ak-çeli yüzünü de kullanarak bel altı vuruşlarla Osmangazi İlçe Kongresi’ni almayı başarır.
Fakat bu geçici birliktelik çok uzun sürmeyecek, “Bursa’da milletvekili aday sıralamasının ön seçimle yapılması” kararının ardından farklı bölgelerde çıkardıkları anahtar listelerinde birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışan bu ikili, o günden sonra neredeyse artık gırtlak gırtlağa gelecektir.
Milletvekili aday adaylığı için görevinden istifa ederken görevi Mustafa Şenyurt’un önerdiği Recep Çohan’a devreden İsmet Karaca ölümcül bir hata daha yapmıştır.
Recep Çohan’ın eşi, Nuray Çohan da milletvekili aday adayı olunca ne yapacağını iyice şaşıran Karaca’nın sinirleri artık iyice bozulur.
Hatta öyle bozulur ki, baştan beri çok çirkin şekilde üzerlerine oynadığı partideki Alevi kesimin kendisine yüz vermemesi ve yola çıktığı siyaset arkadaşlarının yanlış kişilerden oluşması nedeniyle kendisine ancak listenin 9’ncu sırasında yer bulabilen Karaca, CHP Osmangazi’nin önceki gün yapılan yemeğine bile gidip katılamaz!
Recep Çohan’ın eşi Nuray Çohan’ın, İsmet Karaca’nın da önünde yani, CHP Bursa Milletvekili listesinin 8’nci sırasında bulunduğunu bilmem hatırlatmama gerek var mı?
Karaca ve Şenyurt ikilisinin daha önce “Aleviler” ve “Sünniler” şeklinde ayrıştırmayı başardığı Osmangazi’de parti şimdi de “Recepciler” ve “İsmetciler” olarak ikiye ayrılmış durumda.
İlçe Başkanı Recep Çohan yönetim kurulundaki İsmetçi üyelerden Şebnem Esenkal ve Ahmet İnce’ye görevden el çektirmiş durumda.
Şimdi de sırasıyla İsmetci mahalle temsilcilerini ayıklıyor.
Soğanlı Mahalle temsilcisi Mustafa Çivi bunlardan biri mesela. Kulaklaraysa “önseçim maratonunda temsilciliğe gelip konuşma yapan aday adaylarından toplanan 6-7 bin liranın kayıp olduğu” fısıldanıyor.
Şimdi de Yunuseli Mahalle Temsilcisi Hidayet Erkul’la uğraşıyor Recep Çohan.
Birileri vasıtasıyla haber göndererek, “görevini bırakmasını” istiyor.
İsmetciler Grubu’nun “2’nci Hürrem” olarak tanımladığı “Osmangazi İlçe Başkanı’nın eşi Nuray Çohan’a ön seçimde oy vermedikleri için görevden alınmak istendiğini” söylüyor Hidayet Erkul.
Recep Çohan’ın “ben eşime oy verin diye hiç kimseyi aramadım” demesine rağmen “bizzat beni arayıp yarım saat dil döktü. İlçe başkanı doğruyu konuşmuyor. Kendisinin eşinin aday çıkması doğru değildi. Çünkü bir ilçe başkanı olarak karısına oy isteyecek, bu nedenle diğer aday adaylarının da hakkını yemiş olacaktı. Ben kendisini uyardım. Bu bölgedeki pek çok insanın Nuray Çohan’a oy vermeyeceğini söyledim” diyor Erkul.
Ancak CHP’nin Yunuseli’ndeki “Diyarbakırlı” etkinliği çok güçlü, “eğer Hidayet Erkul görevden alınırsa seçime kadar bu bölgeye bir tek milletvekili adayı girip de çalışma yapamaz” mesajı gitmiş Recep Çohan’a!
Recepcilerin de gıyabında yine “2’nci Hürrem” belleyip hedef tahtasına aldıkları isimse, yine İsmet Karaca’nın kendi elleriyle alıp Osmangazi ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi yaptığı Gamze Kayabaş.
Baş İsmetci Gamze Kayabaş, İlçe Başkanı Recep Çohan’ı öyle bunaltıyor ki, “partiden ihraç” talebiyle Kayabaş hakkında bir dosya hazırlayıp CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız’a iletiyor Osmangazi İlçe Başkanı.
Ve ekliyor:
“Ya o ya ben, yoksa bu konuyu çözmek için genel merkeze kadar giderim!..”
Listeye İsmet Karaca’nın yazdığı diğer isim Nihat Balkan daha ilk dakikada çekti gitti, şimdi de sırada Gamze Kayabaş var; eğer o da ihraç edilirse en baştan Büyükşehir ve Osmangazi’de 2 meclis üyesini kaybetmiş olacak ki CHP, bu durumun siyasi sorumlusu kimdir acaba?
Zaten Ayşe (Dolar) Orakçı da gün boyu Facebook’ta, Candy Crush Saga oyunuyla şeker patlatmakla meşgul olduğu için CHP’nin Osmangazi’deki muhalefeti iyice yan yattı, çamura battı demektir!
Ve CHP’den son bir kulis bilgisi daha:
Önceki gün toplanan İl Seçim Koordinasyon Grubu Bursa’da şimdiye dek hiçbir siyasi partinin yapmadığı bir hataya düşerek, bu gün oynanacak Bursaspor-Fenerbahçe karşılaşmasından önce stadyumun dört kapısında birden partinin seçim bildirgesinin yer aldığı broşürlerin dağıtılmasını kararlaştırır.
Üstelik de oraya bir not düşülerek, “bu etkinliğin gerçekleşmesi sırasında her hangi bir nedenle zorluk çıkarılırsa, karşılık verilmemesi” istenir!
Yani bir kavga halini bile göz önüne alırlar CHP’nin Bursa İl yöneticileri.
Durumu gören eski Bursaspor yöneticisi ve CHP milletvekili adayı Necati Şahin, “ne yapıyorsunuz siz arkadaşlar” der, “orada her partiden, her tür insan var. Hem bu durum spora siyaset karıştırmak olarak anlaşılır ki, çok nahoş hadiseler yaşanır hem orada hem de daha sonrasında!..”
Ve Şahin’in uyarısı sonucu yapmak üzere oldukları yanlışın farkına varan kurul üyeleri uygulamadan vazgeçerek geri adım atarlar.
Seçim arifesinde Bursa CHP’de hır gür, gürültü kavga hiç bitmiyor sizin anlayacağınız.
Acemilikse diz boyu.