Yazarlar

CHP’nin foyası dökülüyor

post-img
Eyi gadındır, efendi gadındır, Bursa’ya geldiği zaman gider, SHP’nin artık yok olmaya başladığı dönemlerde, Aydın Güven Gürkan’ın o da kısa bir süreliğine parti meclisine aldığı Güler Buğday’ın bulaşıklarını yıkar, onun her sabah saatler süren telefon aramalarına muhatap olur, “Seni ben yarattım, yok etmesini de bilirim” yollu korkutmalarını da sineye çeker filan ama Lale Karabıyık’ın CHP’ye genel başkan yardımcısı yapılmasına hiç şaşırmamıştımdoğrusu!   Neden mi şaşırmadım?   Ee geçmişte iyi göbek atmasından başka hiçbir özelliği bulunmayan Sena Kaleli’yi o makama getiren “yeni ce ha pe” anlayışı Bursaspor amigosu Ardiles’i de genel sayman yaparsa hiç şaşırmayın vallahi!   Bunlar “süs” kontenjanından giriyorlar hemi milletvekilliğine hemi de Genel Merkez Yönetim Kuruluna!   Kadın mısın?   “Kadınım.”   -Yaz kızım listeye, kadınmış!   “Akademik kariyerin var mı?”   -Var, profesörüm.   “Yaz kızım, profesörmüş.”   Oysa İlhan Arsel ne güzel de anlatır “Biz Profesörler” isimli kitabında aslında aralarında ne kadar çok cahilin bulunduğunu!   Lale hoca da “döpiyes kontenjanından” girdi siyasete.   Yaşamı boyunca hiç etliye sütlüye karışmadı, ne zaman ki Heykelönü’nde resmi bayramlardaçelenk sunumları yapıldı CHP’de, koyu renkli döpiyesini giyip işte o günlerde Atatürk’ün önünde hazır bulunmayı becerdi.   Budur!   İşte böylesine etkili(!), akmayan, kokmayan, bulaşmayan bir siyasi çizgi izlerseniz bu memlekette, sizi genel başkan yardımcısı da yaparlar, genel başkan da!   Ha bu arada, duyun da şimdilik inanmayın…   Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonunun da Deniz Baykal gibi olacağına dair çok kuvvetli istihbarat bilgileri geliyor Ankara’dan, na şuraya bir kenara yazıyorum, demedi demeyin sonra!   Geçenlerde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Maliye Bakanlığı üzerine yaptığı bir konuşmada “Enflasyonun, ücretlere yapılan zamdan daha fazla arttığını, halkın alım gücünün düştüğünü” söylemiş Lale Karabıyık.   Çok klasik bir muhalefet söylemi, çok sert konuşmuş!   Kendi partilisinin, üstelik de “Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ün gelir düzeyinin acayip arttığını, Bingöl ve ailesinin paranın dibine vurduklarını, hem hükümete, hem belediyelere iri lokmalı büyük işler yaptıklarını” da söylese ya şu kadarcık delikanlıysa?!.   Geçmişte ben bunları yazdım diye Tekin Bingöl’ün, Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir’e demesi, Özdemir’in de Bursa İl Disiplin Kurulu’na sevki, oradaki “bostan korkuluğu” kılıklı heriflerin tamamının “evet” oylarıyla ben partiden nahak yere ihraç edilirken çıkıp konuşsaydı ya?   Demokrat olabilseydi ya acık!   Tüm bunları hâlâ CHP’ye oy veren kandırılmış kardaşlarım için yazıyorum, tuttuğunuz, hayalinizde kurduğunuz parti o parti değil, gittiğiniz yolsa yol değil, bilin bunu!   Büyük bir ilizyon ve aldatma sonucu birilerini boş yere milletvekili yapıp duruyor, demokrasi adına boş hayaller kurup kurup duruyorsunuz.   Dün Oda TV’de bir haber…   Okuyalım bakalım birlikte:   “CHP'nin en "talihli" yöneticisi kim CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl'ün ailesinin şirketi ŞAM Yapı ile Rönesans Holding arasındaki ilişki ise, Bayer’in iddiasındaki “Beştepe’nin taşeron firması” olmakla sınırlı kalmadı... AKP iktidarının haklı olarak en çok eleştirilen başlıklarından birisi ihaleler ve ihaleler çevresinde dönen rant.  Bu dönemde birçok yandaş müteahhit işlerini büyüttü, Türkiye’nin en büyük şirketleri arasına girdi.  Gelin görün ki...  Yandaş olmayan bir isim de benzer haberlere sık sık muhatap olmakta.  O isim; CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl.  Konumuz; CHP'li Bingöl'ün ailesinin şirketi...  Tekin Bingöl’ün kardeşi Atilla Bingöl’ün sahibi olduğu ŞAM Yapı hakkındaki iddiaları ilk olarak Hürriyet yazarı Yalçın Bayer dile getirmişti.  Gazeteci Bayer 14 Eylül 2015’teki köşesinde “Bir de Tekin Bingöl var.  Kardeşi Melih Gökçek’in Osmanlı kapılarını yaptı.  Hem de davet usulü.  Tamı tamına 25 milyon TL tutarında.  Kılıçdaroğlu’nun ‘kaçak saray’ diye gitmediği Beştepe’nin taşeron firması olduğu iddialarına sonra geleceğiz.  Arınç’ın dediği gibi Allah CHP’ye de verdikçe veriyor” iddiasında bulunmuştu.   SARAY'IN ŞİRKETİYLE ORTAK İHALELER    "Kaçak" olduğu haberleriyle gündemde olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı Rönesans Holding yaptı.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl'ün ailesinin şirketi ŞAM Yapı ile Rönesans Holding arasındaki ilişki ise, Bayer’in iddiasındaki “Beştepe’nin taşeron firması” olmakla sınırlı kalmadı.  Zira...  ŞAM Yapı, Türkiye’nin çeşitli illerinde, Rönesans Holding ile birlikte hastane ihalelerine de girdi.  İki şirket toplam 4 hastanenin ihalesini aldı.   İki şirketin aldığı ihalelerden Bursa Entegre Sağlık Kampüsü ve Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü inşaatı devam ederken, Adana Şehir Hastanesi ile Yozgat Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin çalışmaları tamamlandı.   Ne diyelim; hayırlı olsun!   Odatv.com”   Meğerse Bursa’da, yeni stadyumun karşısında, eski garnizonun bulunduğu alana yapılmakta olan “hastane kompleksi” işini de almış Bingöl kardeşler, “kaçak saray” dedikleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni yapan firmayla birlikte yine üstelik.   Sadece Tekin Bingöl değil…   CHP’li diğer milletvekilleri de asgari ücretle geçinen halktan değil, “Havana purolarıyla”beslenen zenginlerden yana tavır koyuyorlar artık!   Bursa’daki Almira Otel’in arkasına Ersin Yazıcı “delik dondan çıkar gibi” 100 metreye yakın bir gökdelen yapmaya  hazırlanır, CHP’nin Osmangazi Belediye Meclis Grubu da buna tümden karşıyken mesela, Erkan Aydın’ın gidip yeni otel inşaatı lehine kulis yapması resmen “üzerine tüy dikmek” olarak yorumlanıyor siyaset kulislerinde!   Hadi CHP bir yana…   Peki kentimizdeki akademik odalardan Mimarlar ve Şehir Plancıları neredeler?   İçlerine mi kaçtılar acaba?   Eskiden Bursa Mimarlar Odası olsun, Şehir Plancıları Odası olsun yönetim kurulları kenti boğacak böylesi projelere karşı çıkarlar, davalar açarlardı.   İşittiğime göre Almira Otel’in sahibi Ersin Yazıcı beraberinde bir siyasi partinin ilçe başkanı da olduğu halde gitmiş ve onları ikna etmiş!   Artık nasıl etmiş…   Neyle etmiş…   Kaça etmiş, işte işin orası tam bir muamma!   Birileri sırf “duygusal” nedenlerle ikna olmuşlardır canım, başka ne olacak sanki?!.   Ana muhalefetin böyle olduğu, akademik odaların “Bakademik” odalara dönüştüğü günümüzde siz bu iktidara pek laf söylemeyin bence, ne deseler haklı adamlar çünkü!

Diğer Haberler