Tam 33 yıl, 4 ay, 11 gün…
Bi daha söyleyeyim mi yazıyla?
Otuz üç yıl, dört ay, on bir gün…
İsmet İnönü’nün CHP’nin başında kaldığı süre!
Adam 88 yaşına gelmiş, Titrek Kemal gibi tirit olup gitmiş, hala CHP’nin başından ayrılmıyor!
En demokratik parti bu öyle mi?
İnönü’den sonra parti baronlarının genel başkanlık koltuğuna getirdikleri Bülent Ecevit de aynı söylem ve iddia içindeydi ve Rahşan yengeyle birlikte Demokratik Sol Parti’yi kurdular 1980 sonrasında.
Demokratik Sol Parti…
Ne hoş, ne cezbedici bir isim değil mi?
Öldüğünde 82 yaşına merdiven dayamıştı bize “Kara Oğlan” yani, aslında halktan biriymiş gibi tanıtılan Robert Koleji mezunu Bülent Ecevit.
Koltuğu bırakmadığı için artık herkes dalga geçiyordu son günlerinde, tarihe kısa kaz adımlarıyla yürüyen ihtiyar adam olarak yazıldı adı.
İsmet İnönü’nün son derece demokratik (!) bir şekilde tam 33 yıl, 4 ay, 11 gün başkanlık ettiği CHP’nin bir diğer genel başkanıysa bu gün 79 yaşında olan, henüz hayatının baharında gencecik bir delikanlı olan Deniz Baykal’dı.
Bu gün verin yine koltuğu, kaldığı yerden devam eder inan olsun!
Şu an CHP’nin başında kazık çakan Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Güldürmeyin adamı, henüz daha 69 yaşında, çocuk o daha çocuk ayol!
CHP, O’nun başkanlığında girdiği hiçbir seçimden galip çıkamadı.
7 Haziran 2015’te yapılan seçimlerde partisi % 24,95 alan Kılıçdaroğlu, “İstifa edecek misiniz” sorusuna “Oy sonuçlarından memnunum istifa etmeyeceğim” yanıtını verdi?!.
Kasım 2015 Genel Seçimlerinde de % 25,32 oy alarak CHP yine ikinci sırada kalınca da şunları söyledi hiç sıkılmadan:
“CHP'yi diğer partilere benzetmeyin. Demokrasiyi bu ülkeye getiren partiyiz. Kurallar neyi gerektirirse, o kurallar aynen çalışır.”
Evet…
Demokrasiyi bu ülkeye getiren partiydi sözde CHP ama…
Uygulamayan partiydi ne yazık ki!
Henüz daha yaşı çok genç garibimin!
Diğerlerinden ne eksiği var ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun?
Hem şurada 80’e artık ne kaldı?
Sabrediverin acık!