Yazarlar

Dün akşam seni rüyamda gördüm

post-img
Kulakları çınlasın, ANAP’lı Bursa eski Milletvekili Feridun Pehlivan’a atfedilen replikler pek meşhurdur. Mesela yolda biriyle karşılaşıyor… O babacan tavrıyla karşısındakini kucaklayıp sarılmak maksat-ı hamlesiyle iki elini kocaman açıp aynı anda şunu söylüyor: “Vay sevgili kardeşim… İnan olsun, hem vallahi, hemi de tillahi dün akşam seni rüyamda gördüm. İnanmazsan sor Hasan’a?..” Yanında yürüyen şoför Hasan yanıt veriyor: “Gördü vallaha!..” ……………. Yine bundan yıllar öncesi… Habitat Global Parlamenterler Asamblesi bi şeysi o sıralar Feridun Pehlivan, bu pozisyonuyla da çok gurur duyuyor; “dünyanın bilmem kaç parça ülkesinde konuşma yapıp memleketimi tanıttım” diye anlatıyor herkese. Rahmetli babasının bir yatı var Kumla açıklarında bağlı, sonra İstanbul’da bir limanda o yat battı dediler koca yat nasıl battıysa? Her karşılaşmamızda Feridun Pehlivan bize söyleyip duruyor “Sizi yatta bir ağırlayayım, sizi yatta bir ağırlayayım”  diye. Günün birinde kısmet oldu, Bursa’dan üç arkadaş Şoför Hasan’ın mihmandarlığında vardığımız Küçük Kumla sahilinden Zodyak botla açıkta bizi bekleyen yata ve dahi Feridun Pehlivan’a doğru yol aldık. Yine “Vay sevgili kardeşlerim, inanmayceksiniz ama dün akşam sizi rüyamda gördüm” diye karşıladı Pehlivan hepimize ayrı ayrı sarılarak! Ve masanın üzerini göstererek ekledi: “Siz et ve balıktan artık sıkılmışsınızdır diye düşünüp, simit ve peynir aldırdım Hasan’a!.. Nasıl iyi yapmış mıyım?..” Bu durumda bir şey denmiyor tabii! ………… Pantolon cebinden çıkardığı bir tomar paranın tam ortasındaki 20 lirayı özellikle kaptana göstermemeye çalışarak arkası dönük vaziyette alıp uzatan Pehlivan, yine kaptanın “Bu parayla anca gidip gelecek kadar mazot alabiliriz” diyen küçümseyici bakışlarını görmezden gelerek çarşaf gibi yukarıdan aşağıya sallayıp durduğu banknotu alması için ısrar etti adama. Gemlik’e gittik, iskeleden 20 liralık mazot alıp da bulunduğumuz yere dönmüştük ki hakikaten yakıt bitti! Çaresiz o noktaya demir attı bizim kaptan. Personeli de ihmal etmemiş Pehlivan, “Gel gel, sen de al bir simit, maazallah bi tarafın şişcek şimdi” dedi adama. Denizin ortasında deniz analarından başka bizi kim duyabilirdi ama büyük bir sır verircesine sesini iyice alçaltıp kulaklarımıza doğru eğilerek “Şimdi size bir şey anlatacağım… Anavatan Partisi’nin bundan sonraki liderini yani, Türkiye’yi yeni yüzyıla taşıyacak insanı açıklayacağım size” dedi. Vışş! Susamlı kebaplardan sonra zümrüt yeşili saten kıyafetine bürünmüş Marmara Denizi’nin eşiz manzarası eşliğinde yudumladığımız birer kadeh Chivas Regal’den sonra iyi gelecekti bu harika ortamı bir de gizemle taçlandırmak. “İlhan Kesici” dedi, Feridun Pehlivan; “kongrede Mesut beyin(Yılmaz) karşısına İlhan Kesici çıkacak” Sonra, gel zaman git zaman bir türlü çıkmadı, çıkamadı Kesici. “İthal Kabak” başlıklı dünkü yazımızın ardından ortak dostlar vasıtasıyla “selam” aldık kendisinden. Ayrıca siyaseti artık bir kenara bırakmış pek çok eski dost da aradı. Hakikaten bilgili, birikimli ve üstüne üstlük liderlik potansiyeli de olan biri neden bir kenarda kalır bir türlü anlayamam yıllardan beri doğrusu. İlhan Kesici gibi isimleri değerlendirememek ülke siyaseti açısından büyük kayıptır, kolay yetişmiyorlar çünkü. Feridun Pehlivan mı? “Dün akşam kendisini rüyamda gördüm”!.. Bir bulabilsem söyleyeceğim ama kendisi kayıp, ortalıkta hiç gözükmüyor bu aralar.  

Diğer Haberler