Eskinin politikacıları da şimdikilerden çok daha fazla renkli, çok daha nüktedandı.
Şimdikiler gibi tatsız tuzsuz ve yavan değildi hiç biri.
Her hareketleri ayrı bir espri konusu olur, ağızlarından çıkan her söz gündem yaratırdı.
Şimdikiler öyle mi ya?
İki lafı bir araya getirmekten aciz niteliksiz insanlar yerel siyasetin tepelerini kendilerine mesken edinmişler.
Fakat bir makama gelmek başka, o makamdaki yerini korumak başka şeydir.
Hasbelkader gelebilirsin ama orayı hak etmiyorsan kalamazsın!
Geçmişte, geldiği makamı fazlasıyla hak edip de uzun yıllar boyunca sürdüren politikacılardan biri de ANAP Osmangazi İlçe eski Başkanı Bener Özcan’dı.
Bener bey zekası ve nüktedan kişiliğiyle kendi partisini bile ince ince eleştirecek kadar cesur bir yapıya sahipti üstelik.
Ve o yıllarda ömür boyu emek harcamış olan buradakiler yerine dışarıdan ithal aday getirmek tüm partilerde ayıp sayılır, kabul görmezdi.
O seçimde ANAP Genel Merkezi, Süleyman Demirel’in hısımı İlhan Kesici’yi getirip Bursa’dan aday gösteriverince de yapacak fazla bir şey kalmamıştı.
İthal adayın ne kadar çok Bursalı(!) olduğunu, artık buradan hiç ama hiç ayrılmayacağını halka gösterebilmek için de kendi adına Çekirge’den ev tutulmuş, seçimden sonra Kesici orada bir gün dahi oturmaksızın Bursa’yı terkedip gitmişti!
İşte o seçimlerden önce Bener Özcan ve İlhan Kesici beraberlerinde diğer yöneticiler olduğu halde pazaryeri gezip, esnaftan oy istiyorlar.
Bener bey üzerinde kocaman bal kabaklarının olduğu o tezgahı görünce hemen arkasına geçiyor ve Kesici’ye çaktırmadan gazetecilere poz veriyor.
Pazar yerindeki bu tezgahın üzerinde şu ifade yer almaktadır:
“İthal kabak!..”