Başkan'ın göreve geldiği ilk yıldı eğer yanlış hatırlamıyorsam...
Ulucami'nin önünden, Heykel'e doğru ilerliyorum yürüyerek...
Tarihi Bursa Büyükşehir Belediye binasına geldiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Çatı tahtaları ortaya çıkmış, alaturka kiremitleri yere indirilmiş, tadilat yapılmakta ancak, zeminde de bir dolu yeni alafranga kiremit var!
"Eyvah" dedim kendi kendime, o yapıya alafranga kiremit olmaz ki, tarihi atmosferi, anlamı bozulur!..
Ve hemen fikrimi paylaşmak için başkanı aradım...
Önce güldü...
"Merak etme" dedi, "Çalışmayı çok sıkı takip ediyorum. Böyle bir şeye asla müsaade etmem! O kiremitler yanlışlıkla sevk edilmiş oraya. Orijinaline uygun olanlar getirilip, döşenecek..."
İçim rahatladı...
"Eski" her zaman çok daha güzeldir benim gözümde de...
"Eskiyi" seven, evinde ve işyerinde kendinden FM'li lambalı radyolar, gramofonundan taş plaklar dinleyen, ilk çıkan yine lambalı, siyah beyaz televizyonlu müzik setlerini koleksiyona katan ince zevkli birinden böyle kötü bir uygulama beklenemezdi zaten...
Sonra geçenlerde binanın içini gezdim bir gün.
Altın rengi tavan süslemeleri, elden geçirilen antika mobilyaları, restore edilen yeni dokusuyla muhteşem olmuş.
Sonra, geçenlerde salgın dönemi yasakları nedeniyle oradaki işletmelerin kapalı olmasını fırsat bilen Alinur Aktaş, ekibine Kozahan'ın zeminindeki sıkıştırılmış beton küpler yerine, "çok daha doğal bazalt, granit ve traverten taşlardan kesilme kaplama malzemeyle birkaç örnek çalışma yapmalarını" istemiş.
Önümüzdeki hafta da Anıtlar Kurulu üyeleri gelip, hangi uygulamanın daha doğru olduğuna karar vereceklermiş.
Şu anda orada zeminde bulunan beton küp malzeme mi daha uygun yoksa, sözünü ettiğim bu doğal taşlar mı?
Bu işi bilen, azıcık da estetik ruhu olan herkes ikinci seçeneği işaretler!
Üstelik, engelli araçları için daha rahat ulaşım sağlayacak olan bu yeni düzenleme, temizlik ve dezenfekte açısından da çok daha kullanışlı.
Çalışmanın duyulması üzerine, başta CHP'liler, İyi Partililer olmak üzere Bursa'nın bazı gedikli "tahtası kırıkları" Kabe'yi tavaf eder gibi akın ettiler Koza Han'a!
Vay efendim, Koza Han'ın tarihi dokusu yok ediliyormuş!
Betondan sıkma parke malzemenin zaten oranın tarihi dokusuna uymadığını da bilemiyor gafiller!
Çok çok eskiden kayrak taşlar vardı zeminde.
Bu tarz da orası için hiç kullanışlı bir uygulama değil, özellikle günümüzde.
Hayatta bir kere de "yapıcı muhalefet" yapın be!
Mesela partilerinizdeki mimar ya da mühendislere danışın.
Bursa'yı, İstanbul'u dolaşıp, güzel örnekleri
Zemine döşenmesini istediğiniz taş örneklerini alıp getirin koyun Alinur Aktaş'ın önüne...
Varsa yoksa kameralar önüne toplaşıp, "İstemezük" filmini tekrar tekrar oynamak bunların işi.
Vatandaş da işte bu yüzden istemiyor zaten sizi.
Bir kere doğruyu yapın, doğruyu!
Bin kişi benim doğruma "yanlış" desin, eğer haklıysam vız gelir tırıs gider!
Umurumda bile olmaz!
"Ben bir ceviz ağacıyım, Gülhane parkında
Budak budak, serhan serhan
İhtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın, ne CHP farkında!.."
Geçen gün de yeni stadyumun yanındaki yoldan geçiyorum.
Hani, Ak Parti'nin İl Başkanı namzeti olarak 6 isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşebilmek için İstanbul'a gittiler ya kısa bir süre önce?
İşte orada Erdoğan adaylara şöyle sesleniyor:
"N'oluyor bu Bursa'da ya?!. Sürekli şikayet, sürekli şikayet! Sizin son derece başarılı ve gayretli bir Büyükşehir Belediye Başkanınız var... Niye kol kola girip çalışmıyorsunuz birlikte?.."
Celal Sönmez'in babası, eşi ve kendisi adına yaptırdığı üç devlet hastanesinin karşısına bakınca içim sevinçle doldu.
Kocaman bir yol açıyor Ali Nur Aktaş oraya da...
Ayrıca otopark alanları da oluşturulmuş.
Hastaneler faaliyete geçtiğinde bölge çok rahatlayacak ve trafik sorunu çok ciddi ölçüde çözülmüş olacak.
Ne yapayım, benim de huyum böyle, "iyiye iyi, kötüye kötü diyorum" işte!
Kem gözlere inat, Başkan Ali Nur Aktaş Bursa'ya önemli dokunuşlar yapmayı sürdürüyor.
Erdoğan'ın da söylediği gibi, "çalışkan ve gayretli" bir yönetici.
Bize teşekkür etmek düşer.