
Mesleğe başladığım ilk yıllarda hiçbir toplantısını kaçırmazdım.
İsmi bana çok hitap ediyordu çünkü, en derin duygularımı okşuyordu bir yandan:
“İnsan Hakları Derneği yani, İHD.”
Yaşamım boyunca güçsüzün, ezilenin yanında durdum, öyle yapmaya çalıştım en azından.
Ezen, öldüren, işkence eden hatta, Kürt köylülere b.k yedirense devletti!
Ne kadar büyük ve haşmetli olursa olsun devletle bu uğurda mücadele edip savaşmak da farzdı o zaman benim için.
Sonra sonra anlamaya başladım bunların asıl derdinin “insan hakkı” olmadığını!
Hatta bunlar eziyet gören Kürtlerin yanında da değillerdi, ağababalarının asıl dertleri “Kürtçülük” yapıp, gavur uşaklığına soyunarak Türk düşmanlığı yürütmekti!
En yüce duygularımızla oynayarak resmen kullanıyorlardı hepimizi, çoğunlukla da hümanist, iyi niyetli gençlerimizi!
Gerçek yüzü ortaya çıkınca, foyası dökülünce Türkiye’deki sözde İnsan Hakları Derneği’nin, ortalıklarda görünmez oldu son yıllarda ne hikmetse!
Şimdilerdeyse sahaya yeni yeni aktörler sürülüyor.
PKK’nın ne zaman başı sıkışsa, darda kalsa Mehmetçiğe karşı, bunlar o dakikada ortaya atılırlar, “barış, barış” diye yaygaraya başlarlardı.
Hangi vakit bir operasyon düzenlense gavur uşaklarına karşı Kandil cephesine doğru, cahil, henüz farkındalık düzeyi yerlerde gezen genç insanları yanlarına alıp, meydanlara dökülürlerdi bunlar.
Sözde insanlık, barış, demokrasi yanlısıydılar ancak, PKK’nın bugüne dek örgüt içinde yaptığı 15 bin infaza sesleri çıkmazdı her ne hikmetse!
Zorla dağa kaçırılan Kürt çocuklarının ailelerinin yanında olmazlardı, aslında örgüt içi infaz kurbanı olan kayıp Kürtlerin yanlarında oldukları kadar!
Elazığ yol ayrımında otobüsten indirilerek kurşuna dizilen silahsız, masum 33 Mehmetçik onların anılarında yerini almazdı, anmayı düşünmezlerdi hiçbir zaman.
Ancak PKK’nın ilk elebaşılarından Mahsum Korkmaz idolüydü bunların!
Hoş, onun da Abdullah Öcalan tarafından öldürtüldüğünü de bilmezlerdi ya!
Bunların siyasi uzantıları da vardı ülkemizde.
Dünyaya sol pencereden bakan okurlarım eleştiriyorlar hatta kızıyorlar çoğu zaman AK Parti hükümetinin bazı uygulamalarını övdüğüm zaman bana.
Gavur uşaklığına soyunan HDP’lileri enselerinden tuttukları gibi içeri atan bu hükümeti yönetenleri alınlarından öpüyorum, kim kızarsa kızsın işte!
Bu ülkede insan hakları sorunu varsa eğer, Keles’te yaşayan dağlının da, Silopi’de yaşayan köylünün de aynı derdi vardır.
Türk-Kürt kardeştir, aksini söyleyen kalleştir!
Elbette kendi devletimin yanında yer alacağım yeri gelince zaman zaman canımızı da yaksa, işkence de etse, faili meçhul de yapsa Almanya’ya, Amerika’ya, Fransa’ya ya da İngiltere’ye karşı!
Platon’dan bu yana “devlet” devlet işte, başka çaremiz var mı?
Devlet, bizim kendi devletimiz ve…
Kurulduğundan bu yana ikinci defa ki, ilki Kıbrıs harekâtıdır, dışa dönük bir hareket gerçekleştiriyor son yıllarda.
İHD’si, PKK’sı, HDP’si…
Bir de bunların yancısı var, “Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi” diye memleketteki solcuları bir arada tutmaya çalışan, Ufuk Uras’ın kurduğu.
Yukarıdakiler son kullanma tarihini çoktan geçip, artık hiçbir işe yaramayınca AK Parti Hükümetinin kararlı ve dik duruşu karşısında, CHP’nin içine yerleştirdikleri kripto FETÖ’cüler iş yapmayınca, şimdilerde bunları sürüyorlar sahaya gavurlara arka çıkmaları için!
Neymiş efendim?
“Türkiye’nin Afrin’e bir harekât yapması, Kürtlerle aramızdaki barış sürecini tamamen ortadan kaldırırmış!..”
Neymiş efendim?
“Çok geç olmadan Kürt düşmanlığı ile şekillenen, bölgede çatışmaları ve savaşı derinleştirecek bu gibi adımları atmaktan vazgeçilmesi gerekiyormuş!..”
“Yeşil Sol Parti eş sözcüleri” namı ve “F. Özen Çerençe ve A. Serdar Esen” imzalarıyla düştü mail kutuma bu açıklama.
Amerika’nın binlerce TIR silah yollayarak palazlandırdığı PKK’nın yan kolu PYD oralarda hüküm sürüp gavur uşaklığı yapacak, bunlar da anti emperyalist ve de solcu olacaklar öyle mi?
Bunu engellemek isteyen Türkiye Afrin’e harekât yapmaya girişecek, “bu durumu Kürt düşmanlığı” olarak görüp lanse etmek isteyen bu ve bunlar gibi tipler de bu ülkenin vatandaşı olacaklar, öyle mi?
Hastirin oradan!
Defolup gidin o savunduğunuz heriflerin yanına!
Sol yanınızı da alıp öyle gidin!
İstemez öyle solculuk bize, olmaz olsun!
Gavur uşakları sizi!