Yazarlar

Gazeteci ve vicdan

post-img
Ercan Akyıldız’la 90’lı yılların başından itibaren tanışırız. Esat Yalman’la da 2000’li yılların. Daha önce Mümin Gençoğlu’na ait Bursa Haber Gazetesi’nde muhabirlik yapan Ercan, askerliğini yapıp dönmüş. Kafkas Pastanesinin hemen üst tarafındaki o binada öyle herkese oda filan yok. Kulakları çınlasın, Selahattin Tanyıldız’la aynı mekanı paylaşıyoruz. Kıdemli muhabir olarak Ercan’ı da yanımıza verdiler. Bir akşam üstü iş çıkışı bir de baktım ki, Ercan Akyıldız özellikle bana alınan bir takım gazeteyi koltuğunun altına sıkıştırmış, evine gidiyor! Orada işe başlarken ön şartlarımdan biriydi, ulusal ve  yerelde günlük çıkan gazetelerden birer tane benim için  alınması. O vakitler öyle şimdiki gibi İnternet filan yok, tüm gelişmeleri oralardan takip ediyor yetmiyor, akşam da eve götürüp hatim ediyorduk. Sormadan etmeden böyle bir harekette bulunan bu nobran gencin tavrı canımı sıktı doğrusu. Durumu yan taraftaki odada çalışan gazetenin yayın yönetmeni merhum Kemal Sulaoğlu’yla paylaştım. Ercan’ın kulağı çekilip mesele halledildi ve o andan itibaren bana karşı kaba bir hareketini hiç görmedim. Daha sonra pek çok yerde yolumuz kesişti Ercan’la. Doğrusu, hep kaba sabaydı ama bana karşı değil. Bu kez 2000’li yılların başları… Genel seçimler var. Esat Yalman sanıyorum Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürü. Görevinden istifa edip, Ak Parti’den Osmangazi Belediye Başkan adayı olmuş. Bu arada kendisini destekleyen gençler de şehir içindeki bazı beton elektrik direklerine posterlerini asınca, Yenibursa’nın haber servisindeki arkadaşlar bunu fotoğraflayıp, “Bursa’yı kirleten aday” başlığıyla yazıya dökmüşler. Bir zabıta müdürünün afişleriyle çevreyi kirletmesi ironik bir durumdu elbette ama haber yayımlandıktan sonra hep düşünmüşümdür, adamcağızı rakiplerinin karşısında zor duruma düşürüp, haksız rekabete mi yol açtık acaba diye?!. Esat Yalman şu an Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı. Dipçik gibi de sağlam ve görevini çok iyi yapan bir bürokrat. Yalman göreve başladıktan sonra şehir içerisindeki sokak işgalleri, kenti boğan seyyar satıcılar çok önemli miktarda azaldı. Biliyor musunuz bir “bebek” gibidir bürokrat kısmı. Bir sıkıntısı olduğu vakit kendisini ifade edemez, devlet memurluğundan dolayı çıkıp açıklama yapamaz, kendisine yönelik bir saldırı olduğunda savunamaz… Nasıl bir çocuk doktoru henüz konuşamayan bir bebeğin derdini, neresinin ağrıdığını anlamak zorundaysa, öyle bakmak gerekir meseleye! Uzun, çok uzun zamandır ilk defa kısa devre yaptı Ercan Akyıldız ve kafasındaki bobinlerin hepsini yaktı geçenlerde! Ağzı var dili yok Esat Yalman için günlerden beri Facebook sayfasından atıp tutmakta. Sadece o da olsa yine iyi, durmadan tehdit etmekte Esat Yalman’ı: “Bu Esat Yalan ve ekibinden insanlar ne kadar da dertliymiş. Seçim döneminde Başkan Alinur Aktaş'a yayınladığı videolarla destek veren esnaf nasıl mağdur edildi. Belediye içinde özellikle zabıta üzerinden Aktaş'ı siyasetten bitirmek için, mücadele eden zihniyet nasıl duvara çarptı… Bekleyin.” Dikkat edin, Yalman’ı alaşağı edebilmek için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş üzerinden yürüyor Ercan! Güya Esat Yalman’ın önderliğindeki zabıta teşkilatı Başkan’ı siyaseten bitirmek için çalışıyormuş! Alinur Aktaş da saf ya Ercan bunları söyleyince inanıp, Yalman’ı hemen görevden alacakmış mış! Kurnaza bak sen! “Özellikle sokaktaki insanlara zulüm ederek, Başkan Alinur Aktaş öyle istiyor safsatalarıyla topu taca atmaya çalışan muhteşem beşli... Takibimizdesiniz. Sizi ne kahvaltısını hazırladığınız gazeteciler ne de o güvendiğiniz dernek kapsama alanımızın dışına çıkarabilir…” Way! Bizim Ercan’daki racona bak! Polat Alemdar’dan bu yana böyle racon kesen görülmedi alemde! Adam “hem racon keserim, hem de kafa keserim” diyor! Bu arada gazetecilik mesleğini ve itibarını ayaklar altına alıyor, farkında bile değil. Triger kayışını sıyırmış çünkü! “Bu da Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesinde Şube müdürü... Muhteşem Süleyman,  Yalan'ın yakını Süleymancı Süleyman şimdilerde dönerci Süleyman olarak kayıtlara geçti. Süleymancılar cemaatinin kermeslerinde döner keserken hafızalarda yerini almış. Bekleyin.” Ercan’ı sadece Esat Yalman kesmiyor, bu kez birlikte çalıştığı arkadaşlarına sardırıyor! “Muhteşem Süleyman” dediği “Süleyman Alper”; taş gibi bir adam. Dürüstlüğü ve dik duruşundan ötürü lakabı “Beton Süleyman”. Peki, Ercan Akyıldız neden takık Esat Yalman’a; bunda mutlaka bir bit yeniği olmalı? Durumun sorgulanacağını bilen Ercan şöyle izah ediyor mevzuyu takipçilerine: “Fetö soruşturmaları kapsamında, görevinden 1,5 yıl el çektirilen Esat Yalman, mahkeme kararıyla geri dönünce Bursa'da İnsana "Yasaların gücü garibana mı yetiyor" dedirtecek bir olay yaşandı. 1 metrelik bir alanda yıllardır bir şeyler satarak geçimini sağlayan gariban bir vatandaşın tezgahı Esat Yalman'ın talimatıyla kaldırılıyor. Gerekçe "İzin belgen yok" bazı arkadaşların da devreye girmesiyle Osmangazi Belediyesi tarafından yasal prosedürler yerine getirilerek o vatandaşa İzin belgesi alınıyor. Ama ne hikmetse bu Esat Yalan, sınırların Osmangazi sınırları içinde olmadığını gerekçe göstererek o gariban vatandaşın tezgahına yeniden el koyuyor.. Yani kafayı takmış.. Zulmetmekten zevk alıyor.. Abdullah isminde bir komiser aracılığı ile bunu yapıyor.. Bizde bir taraftan bu Esat Yalman'ın çirkin yüzünü ortaya koyarken, diğer taraftan gariban vatandaşın evine ekmek götürmesi için verdiği mücadeleye destek veriyoruz...” Peh peh peh! Ercan çok ayıp ediyor! Hem ayıp, hem günah işliyor! “Fetö’den” bahsederek Yalman’ı orayla ilişkilendirmeye çalışıyor! Ancak, kendi kendini tekzip ederek “mahkeme kararıyla geri döndüğünü” de söylemeden yapamıyor! Ercan’ın “1 metrekare” yer dediği alan, Osmangazi Metro Durağının yanındaki bankamatiklerin önü. “Gariban” dediği seyyar satıcı adamsa bir VİP minibüse sahip olan, bu araçla ayrıca Arap turist gezdiren başka bir uyanık! Durum odur ki, “gazeteci” kimliğinin arkasına sığınan Ercan, bu seyyar satıcı için Yalman’a “idare ediver” demiş! O bölgede eğer bir kişiye bile müsaade edilse kıyamet kopacak! Esrarcısından, hapçısına, partilisinden, partisizine dek yüzlerce insan aç kurt gibi bekliyor oralardan 1 metrekare yer edinebilmek için; üstesinden gelmek asla mümkün değil! Dediği yapılmıyor diye şirazesinden çıkan Ercan istediği şeyi elde edemeyince çıldırdıkça çıldırıyor: “İstihbarat kayıtlarında ismi gecen Esat Yalman, Kış kıyamet günü Gariban insanlara zulmederek hem Başkan Alinur Aktaş'ı hem de Ak partiyi neden zora sokmaya çalışıyor. Bugün bile bazı milletvekillerine onca şikayet gitmesine rağmen o koltukta nasıl oturabiliyor. Bir roman vatandaşına İstiklal marşını okuttuğu için, soruşturma açacak kadar gözü dönen bu Esat Yalman, bana göre görevinden hemen alınarak, uzaklaştırılmalıdır. Bizim yaptığımız, ekmeğinin mücadelesini veren garibana omuz vermektir. Ne pahasına olursa olsun gariban vatandaşın haklı mücadelesinde yanında olacağız. Esat Yalman'ın çirkin yüzünü tüm Bursa ile birlikte Türkiye öğrenecek. Bizi izlemeye devam edin. Devlet terbiyesi almış iyi bir devlet adamı olan Genel Sekreter Ulaş Akhan'ın sanırım söyleyecek sözü vardır. Kapsama alanımızdaki Esat Yalan ve ekibin maceralarını yazmaya devam edeceğiz... Samimiyetinden şüphe duymadığım Başkan Alinur Aktaş'ın en büyük hatası, garibanı ezen, hatta o garibanların aç kalmasıyla, egosunu tatmin eden, ipleri Abdullah diye bir komiserin eline veren, Feto soruşturmaları kapsamında,1,5 yıl  görevden uzaklaştırılan Esat Yalman'ı o koltuğa oturtmasıdır…” Uyanık Ercan, Ak Parti üzerinden yürüyor; olmuyor! Milletvekilleri üzerinden yürüyor; dolmuyor! Genel sekreter üzerinden tehdit ediyor; Esat Yalman solmuyor! En sonunda, “samimiyetinden şüphe duymadığı” Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a yüz sürüyor yine tam bir çaresizlik içinde! A be Ercan’ım, madem ki Başkan’ın samimiyetinden şüphe duymuyon, adamın “zabıta” gibi son derece önemli bir birimin başına atadığı ve ısrarla orada tuttuğu Esat Yalman’ın samimiyetinden niye şüphe duyuyon be gülüm?!. Bir seyyar tezgah için değer mi insanın mesleğini bu kadar küçültmesine? Çok ayıp ettin çok! Bu güne dek kapı arkalarında kıldığın namazların da hiçbir hükmü kalmadı. Şimdi başla tövbe etmeye. Hemen ardından bence hemen özür dile Yalman’dan ve dahi kamuoyundan, inan kaybetmez kazanırsın.

Diğer Haberler