Yazarlar

Gökten 3 kurbağa düştü, kimin başına?

post-img
Bizim Hamza (Eren) en sonunda annesi Münevver Hanım’ı “orada kurbağa bacağı değil, organik yumurta üretimi yapacağım sultanım” diyerek kandırıp ikna etmiş ve İnegöl’deki ata toprağı çiftlik için ruhsat işlemlerine başlamış bile. “Abi tavuk etine benziyormuş tadı” dedi. “Len oğlum Hamza” dedim, “tavuk etine benziyorsa tavuğun kendisini alıp yer millet, niye benzeyenini tercih etsin len?” “Öyle deme abi” dedi, “Fransa’da iki adetten oluşan porsiyonu 60 Euro’ymuş.” Bir şey değil, Gazete Bursa’yı sattıktan sonra elinde kalan üç beş kuruş parayı da kurbağaydı, kertenkeleydi diye batırıp gidecek, yanarım yanarım ona yanarım! Dün Hamza’yla beraber, çiftlikte yapacağı kapalı alanlar için malzeme bakmak üzere Buttim’de açılan Yapı inşaat Fuarı’na gittik. Aman hiç boşuna gitmeyin! İnşaat malzemesi namına neredeyse hiç bir şey yok orada. Bir tarafı izolasyon firmaları kaplamış, diğer tarafı İstanbul’dan daire satmaya gelen inşaat firmaları. Yapı fuarı değil, emlakçı panayırı desek daha doğru olur bu senekine! Hizmetlerinin tanıtımını yapmak için belediyeler de stant açmışlar fuar alanında. Yapılan ön hazırlık çalışmaları, kalitesi, hizmetleri ve niteliğiyle en çok göz dolduran iki pavyon vardı orada biri Nilüfer, diğeri Yıldırım Belediyesi’ydi ki, hele hele İsmail Hakkı Edebali’nin yönettiği Yıldırım’ın standına bayıldım. Yıldırım’daki hizmetler hakkında bilgi almak için uğrayan ziyaretçilerin rahat ettirilmesi için gereken her türlü düzenleme yapılmış. Geniş rahat koltuklara oturduğunuz vakit görevliler derhal gelip “ne içmek istediğinizi” soruyorlar. Şeker, lokum ikramı da işin cabası. (Bir ara uzaktan “Len İbrahim’e benzeyen birinin” Yıldırım Belediyesi’nin standında tüketilen lokumların çetelesini tutup, gazetesinde yazmak için dikiz yaptığını gördüm ama standtakiler ona da ikram etmek üzere yanına doğru gittiklerinde korkup kaçtı zaar.) Ondan sonra da görevli kızlar özenle hazırlanıp bastırılmış, “kentsel dönüşüm ve gelişim alanlarının” tanıtımının yapıldığı broşürle, “Yıldırım ilçesindeki yeni hizmetlerin” anlatıldığı broşürleri sunarak sorularınızı yanıtlıyorlar. Stant dev proje maketleriyle süslenmiş. İsmail Hakkı Edebali’nin ilçesine kazandırmakta olduğu Engelsiz Yaşam Merkezi, Molla Yegan Kültür Merkezi, Değirmenli Kızık Arastası, Mimar Sinan Pazar Alanı, Kaplıkaya Yaya Köprüsü, Vatan Mahallesi Gençlik Merkezi, Piremir Mahallesi Pazar Alanı, Sular Vadisi Doğa Parkı, Değirmenönü-Karapınar Gençlik Merkezi, Balaban Mesire Alanı, Yiğitler Spor Kompleksi, Erikli Spor Tesisi, Planlama ve Kentsel Gelişim Merkezi, 75’nci Yıl Kreş Binası, Bağlar Altı Kreş Binası, Mimar Sinan Kreş Binası, Kazım Karabekir Sosyal Tesisi, Akçağlayan Spor Tesisi, Millet Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi, İlçe Afet Kriz Merkezi, Anadolu Mahalle Konağı, Davutdede ve Maltepe hizmet binaları tam anlamıyla göz dolduruyor. Adam beyni ve heybesi dolu olarak geldi Yıldırım’ın başına. Peki ya belediyeciliğin yüz karası Hayri Türkyılmaz’ın yönettiği az ilerideki kavganın ve öfkenin başkenti Mudanya’nın belediye standına ne demeli? Birkaç zeytin dalıyla çok iptidai biçimde süslenmiş Mudanya Belediyesi’nin ışıksız, insanın içini karartan pavyonunu görünce orayı Marmara Birlik açmış sanırsınız! Adam belediye standında Marmarabirlik’in ürünlerini teşhir ediyor!         Kendisinin bir ürünü yok ki teşhir etsin! “Denizde barış işareti yaptık” deyip durmaktan başka hiçbir hayrı dokunmamış Hayri’nin Mudanya’ya! “Basılı neyiniz var” dedim görevli kıza, Mudanya Mütarekesi ve Mudanya tarihinin anlatıldığı mizanpajı yerlerde sürünen iki broşür uzattı sadece, belediyede doğru dürüst hizmet yok ki, hizmetlerin anlatıldığı bir broşür bastırılsın! Bu arada birileri Hayri’ye Mudanya Mütarekesi’ni kendisinin imzalamadığını, ikide bir bunu hizmet olarak sunmaması gerektiğini anlatsın artık! Habire Mudanya Mütarekesi’yle övünüp duruyor başarısız belediyeciliğin başkenti Mudanya’nın başkanı, ufuksuz, vizyonsuz Hayri Türkyılmaz. Yıldırım Belediyesi’nin basın ve halkla ilişkiler departmanını bir kez daha kutluyorum, ayrıca ziyaretçilere dağıtılmak üzere mini ajanda ve notluklar da hazırlayıp koymuşlar oraya. Mudanya’nın standındaki kıza dayanamayıp sordum “ne gibi hizmetleriniz var” diye? “Hasta ve yaşlıların bakımlarını yapıyoruz” dedi. -Yok onu demiyorum! Şöyle bir spor, kültür kompleksi olsun, kreş olsun, gençlik merkezi, arasta olsun, o türden hangi yatırımlar var yani? “İşte onları başkanımız daha düşünüyor” dedi genç kız! Görev süresinin neredeyse yarısı bitmiş gitmiş, gurk tavuk gibi hala “hangi hizmetleri yapsam acaba” diye düşünüyormuş beceriksizliğin, kötü idarenin başkenti Mudanya’nın CHP’li Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz! Geçen gün Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca ve yönetim kurulu üyelerini ziyarete gitmiş bu. Beraber boy boy fotoğraflar çektirip, Mudanya Belediyesi’nin İnternet sitesinden de yayınlamışlar! İlçenin sitesinden yayınlansa ya da ilçe yönetimi seni ziyaret etse hadi belediye sitesine fotoğrafları koy ama siyasi nitelikli bir ziyareti sen yapıp üstüne bir de kamu kaynağını kullanarak tanıtımını yapınca “tarafsızlık” ilkesini tamamen bozmuş oluyorsun! “Zaten Hayri’nin yaptığı hangi iş düzgün ki burası bozuk olsun” derseniz eğer, onda da haklısınız! İsmet Karaca’yı neden ziyaret ediyor biliyor musunuz? Hani geçenlerde yazdım ya “Hayri, Ankara’ya, CHP Genel Merkezi’ne gidip İsmet’i kötülemiş, alın bunu görevden demiş” diye? İşte güya aralarının iyi olduğuna dair mesaj verecekler millete!     Ziyaret sırasında “gittim ama İsmet, vallahi seni şikayet etmek için gitmedim, başka işler için gittim” demiş Karaca’nın sırtını sıvazlayarak Hayri Türkyılmaz. Ayrıca toplantıdakilere dönüp, “bakın ben ne işler başardım. İl kongresinde Zafer Yıldız’ı destekleyen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i yatırdım, Zafer’i yatırdım, artık Bursa’da güç bende” diye de havasını atmış! “Yatırmaktan” kastettiği sokak ağzıyla “yere sermek.” Acaba Kemal Kılıçdaroğlu son ziyaretinde, Hayri’den mi öğrendi de söyledi bu “yatmak, yatırılmak” lafını diye düşünmeden edemiyor insan doğrusu! Yapılan son grup toplantısında da İsmet Karaca’yı yatırdı CHP’li muhalif Osmangazi Belediye Meclis üyeleri. Orada da öyle bir iç kavga ve hesaplaşma var ki hiç sormayın. Kendi elleriyle yazıp belediye meclis üyesi yaptığı pek çok insanla papaz oldu Karaca. Meclis toplantılarına uğramadığı halde Nihat Balkan’ı “seni imar komisyonuna” yazacağım diye getirmesine rağmen geçen gün yapılan yeni dönemde Osmangazi Belediyesi’nde hangi komisyonlara hangi isimlerin bildirileceğine dair yapılan oylamaları 7’ye, karşı 5 kişiyle kaybetti. Üstelik de hiç hakkı olmadığı halde “onları tedbirli olarak disipline verdim” diyerek eski ilçe başkanı Recep Çohan ve Fahrettin Beşli’yi oylamada yok saydı Karaca. Sonuç umdukları gibi çıkmayınca İsmet’in belinden tutup “yürü ya üyem” diyerek belediye meclis üyesi yaptığı sürücü kursu çevre dersi öğretmeni tüküren kadın Gamze Kayabaş oylama sonuçlarının yazıldığı karar defterini kapıp odaya, içeri kaçırdı! Arkasından giden İsmet’le beraber o sayfaya birlikte tükürüp karaladılar. Daha sonra muhalif meclis üyelerinin “siz madem ki bu oylamayı geçersiz kılıyorsunuz, o halde biz de hiçbir yere aday değiliz” demeleri üzerine baktı ki iş sarpa sarıp ertesi günkü belediye meclis toplantısında rezalet ortaya çıkacak, bunun üzerine geri adım atarak “ben Gamze’nin aklına uyup, içeride sayfayı karaladım n’olcak şimdi” dedi İsmet? Defterde yeni bir sayfa açıldı. Ve altına da “karar oy birliğiyle alındı” diye yazdı İsmet! Diğerleri tükenmez kalemle, Gamze’yse yanında taşıdığı sabit kalemin ucunu tükürüğüyle ıslatıp onunla attı imzasını. Kalanını tam Recep Çohan’ın ayakkabılarının üzerine fırlatmaya hazırlanırken, İsmet yanında taşıdığı tükürük hokkasını uzatarak engel oldu Gamze’ye! CHP’nin Osmangazi Belediyesi’ndeki komisyonlara verdiği kişiler şu isimlerden oluştu: İmar Komisyonu’na İsmet’in adamı Nihat Balkan yerine Ayşe Dolar, Plan Proje’ye Bülent Özdemir’in yerine, Zeynel Kirte, Kültür Sanat’a Bülent Özdemir’in yerine Niyazi Teker, grup sözcülüğüne Cevat Asa yerine Serkan Savu. Toplantı sırasında iyice gerilip, istediği kişiler seçilmeyince sinkaflı sözlerle bazı üyelere yine küfür eden İsmet Karaca’nın ağzına daha sonra düzenlenen bir törenle Kahraman Maraş’tan getirtilen acı biber sürüldü. Biberin yangısı geçince yine konuşmaya başlayan İsmet’in, CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir’i kastederek “Bu Şadi’den bi b.k olmaz. Ben de bunu biliyordum ama mecburen oy verdik. Ne yapalım ki başka adam yoktu” dediği duyuldu! Ağzına yine acı biber takviyesi yapılan İsmet bu de kez sifon çekmek üzere sahibi olduğu Leman Birahanesi’ne gönderildi. İsmet, Leman’a yollandığı sırada lavaboda olan Gamze Kayabaş’ın çıkışta Osmangazi İlçe Başkanının orada olmadığını görünce ardından hemen elindeki tükürük hokkasıyla birlikte “harrk, tüüü” diyerek koşturduğu görüldü! Onlar erdi muradına, biz çıkalım Heykel-PTT hattına. Gökten 3 kurbağa düştü, biri Hayri’nin, diğeri İsmet’in, sonuncusu da Hamza’nın başına!    

Diğer Haberler