Yazarlar

Hayri’yle, Kılıçdaroğlu ne konuştular?

post-img
Olof Palme’yi bilir misiniz?   İsveç ve İskandinav Sosyal Demokrasisinin efsane ismidir Olof Palme.   İsveç Başbakanıdır.   Özellikle Üçüncü Dünya ülkeleri içerisinde aktif rol oynamış ve oralardaki ulusal hareketlerle, Batı’daki Sosyal Demokratlar arasında bir köprü rolü üstlenmiştir.   Peki, Türkiye’nin pek çok yerinde “Olof Palme’nin” adı verilmiş pek çok cadde veya park olduğunu da biliyor musunuz?   Mesela İzmir’in, Karşıyaka ilçesindedir bunlardan biri, Olof Palme Park ve Anıtı hala orada öylece durur, Dikili, Konya’nın Kulu İlçesi ve Tunceli bunlara birer örnektir, pek çok park ya da cadde eski İsveç Başbakanının adını ve anısını yaşatır durur hala ülkemizde de.   Örnek yaşamıyla da tarihte iz bırakan bu ünlü “sosyal demokrat” insan 1965 yılında Amerika’nın, Vietnam’a yönelik vahşi emperyalist müdahalesini çok ağır bir şekilde eleştirmesiyle dikkatleri çekti dünyada.   Öldürüldüğü 28 Şubat 1986 gecesine dek İskandinav modeli sosyal demokrasinin dünyadaki diğer ülkelere de örnek olabilmesi için uğraş verdi Olof Palme.   Palme cinayetinden yargılanan, daha sonra da aklanan şüpheli 2014 yılında esrarengiz bir şekilde öldü.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Polis Akademisinde yaptığı konuşmada “PKK’nın asıl amacının asla Türkiye’den toprak kopartarak bir Kürt devleti kurmak olmadığını, gerçekte ülkemizi güçsüz düşürüp, büyümesini önlemek amacıyla bazı yabancı devletler tarafından beslenen taşeron bir örgüt olduğunu” söylüyordu.   İşte aynı PKK’nın, geçmişte Amerika’nın tekerine çomak sokan Olof Palme’yi de taşeron bir şekilde öldürdüğüne dair çok güçlü iddialar var!   PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın söylediğine göre örgütte bir dönem üst düzey görevlerde bulunmuş “Hıdır Sarıkaya” isimli terörist öldürmüş Palme’yi.   Hıdır Sarıkaya hem PKK, hem de Ergenekon tetikçisimiş!   Bu suikastin perde arkası aradan geçen onca yıla rağmen hala aydınlatılabilmiş değil.   Yeni nesil bilmez…   Nasıl öldürüldü İsveç Başbakanı Olof Palme biliyor musunuz?   Yanlarında koruma olmaksızın, eşi ve oğluyla birlikte gittikleri sinemadan yürüyerek evlerine dönerlerken!   Kapitalizm ve sosyalizmin keskin hatlarını yumuşatıp, insanoğluna daha adil, özgürlükçü, olabildiğince paylaşımcı ve demokrat çözümler sunan “sosyal demokrasinin” en ünlü simalarından biriydi Olof Palme ve makamına da yürüyerek giderdi.   Bu gün Avrupa’da Palme’yi örnek alan pek çok lider varacağı yere yürüyerek ya da bisikletle gidiyor.   Hatırlarsınız, Rahmetli Erdal İnönü’nün yağmurlu bir günde kendisine şemsiye tutan korumasını azarlayıp uzaklaştırdığı bir sahne vardır televizyonlardan yayınlanan.   İşte aynı zamanda budur sosyal demokrasi, inceliktir, nezakettir, halkın içinde halkın kendisi gibi yaşamaktır, ayıp kaçar, utanır gerçek sosyal demokratlar makam araçlarından, şatafatlı yaşamdan, lüksten, gösterişten…   Mütevazıdırlar, saygılıdırlar, paylaşımcıdırlar.   Şu bizim Mudanya Belediye Başkanı höt höt Hayri kendisini sosyal demokrat sanan Doğan görünümlü Şahin’den başka bir şey değil aslında!   Göreve geldikten sonra eski belediye başkanı için kiralanan Mercedes marka makam aracını sırf kendisini sosyal demokrat göstermek için iade ettiğini, aradan geçen yılların ardından Hayri’deki yaşanmamışlıklar ve lüks düşkünlüğünün ortaya çıktığını, düşlerinde Hayri’nin götünün aslında Mercedes’ten geçtiğini, Mudanya Belediyesi’nin kendisine Mercedes marka VİP lüks bir minibüs almasını istediğini, partisinden 5 meclis üyesinin muhalefetle birlikte bu talebe red oyu verince Hayri’nin amacına ulaşamadığını, ardından bu meclis üyelerini daha önce ellerinden aldığı tarihsiz istifa dilekçelerini işleme koyarak üyelikten düşürdüğünü, Mudanya’nın sokak köpekleriyle bile kavga eden Hayri’yi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’ya çağırdığını filan yazmıştım ya hani dün?   (Hayri’nin sokak köpekleriyle olan kavgasının geçmişte arkadaşlarıyla birlikte sahildeki kayaların arasında Skol bira içerlerken çişi gelince, az ötedeki iri taşların oraya gidip, o yıllarda üzerinden hiç çıkarmadığı diz kapakları ve apış arası eprimiş kot pantolonunun fermuarını indirdikten sonra önünde yatan, karanlıktan ötürü görmediği bir Çingen panisinin üstüne işemesi ve hayvanın da doğal olarak kendisine saldırıp, o vaziyette kovalaması sonucu başladığı rivayet olunur!..)     Şimdi, Kılıçdaroğlu akşam saat beş buçuğa kadar bekletti bunu ve yanında götürdüğü Mudanya CHP İlçe Başkanı kadını.   Çıkışta da kapının önünde resim çektirdiler.   Hayırsız Hayri bunu hemen Facebook’a koyup, “genel başkanımızla Mudanya’nı geleceği ve procelerimizi konuştuk” filan gibi bir de yorum ekledi.   Sakın inanmayın!   Yine uyduruyo kıçından!   Sadece 5 dakika görüşebildi Kemal Kılıçdaroğlu’yla!   İçeride kendisi, ilçe başkanı o zalım kadın, Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel başkan Yardımcısı Seyit Torun vardı sadece.   Genel başkan bu, dandik bir belediye başkanıyla hiç polemiğe girer mi?   Hayri’ye, “ülke yangın yerine dönmüşken kendi iç meselelerimizi dışarıya yansıtmamız, bunlara zemin oluşturmamız hiç doğru değil” dedi sadece!   Sonra da sadece Hayri Türkyılmaz’ı dinledi beş dakika boyunca.   Hayri’yse, “partiden uzaklaştırmaya çalıştığı insanların aslında muhalifler olduğunu, CHP’yi yıpratmak için uğraştıklarını” filan geveleyip durdu ağzında!   Beş dakikanın ardından Kılıçdaroğlu yerinden kalkıp eliyle de kapıyı işaret ederek “peki, bu söylediklerinizi değerlendireceğiz” yanıtını verdi.   Ardından da çıkışta usulen bir fotoğraf çektirdiler.   Kılıçdaroğlu’nun hiç gülmeyen yüzüne dikkatinizi çekerim!     Edindiğim bilgilere göre Hayri, Karnabahar yemeğini bir türlü güzel yapamayan eşi Gülbahar hatundan, CHP Genel Merkezi de ortalığı sürekli batırıp üstüne bir de sıvayan Hayri’den hiç memnun değilmiş!   Mudanya’dan konunun muhatapları ve başka partililer Ankara’ya çağrılıp görüşleri alındıktan sonra çok ciddi bir durum değerlendirmesi yapılacakmış!   Bu arada Hayri’nin “o zalım kadını” kullanarak disipline verdiği partililerle ilgili karar da alındı.   Öyle ihraç mihraç yok bir kere!   Ee onlar da kendilerini önemli hissedecekler, kırk yılda bir de olsa işe yaradıklarını düşünüp, ego şişirecekler ya, öyle değil mi?   CHP Bursa İl Disiplin Kurulu 2 üyeye hiçbir ceza vermedi, kalan ikisine de uyarı ve kınama cezaları verdi.   Bu kınama cezası üzerine Hayri ve o zalım kadın otursunlar kına yaksınlar  artık!     NOT:     Hayri’nin lüks makam aracı isteği Mudanya Belediye Meclisi tarafından kabul edilmedi ya? Ben de “ADAM OL, SOSYAL DEMOKRAT OL, AL SANA BİSİKLET HAYRİ” kampanyasını başlatıyorum! Hadi gelin hep birlikte Hayri’ye makam aracı olarak ikinci el bir velespit alalım ne dersiniz? Hayri’nin bisikletine ilk 10 lira benden. Emir Ali Usta? Ne düşünürsün bu hususta? Hakkaten alalım bir pisiklet, üzerine de siyah kurdele bağlayıp Hayri’nin kapısının önüne bırakalım ne dersin? Eskinin renkli siyasetçileri olsaydı, kendine lüks makam aracı isteyen çakma sosyal demokrat belediye başkanlarına işte aynen bunu yaparlardı! “Hayri, Emir abiylen birlikte bize de iki tur attırırsın Mütareke Meydanı’nda artık dey mi len?”      

Diğer Haberler