Mesut Yılmaz’dı o sıralar Başbakan.
Bursalı İşadamı Yalçın Sünnetçioğlu da kankası.
Elini sıcak sudan soğuk suya sokturmazdı Başbakan’ın, pamuklara sarar, nereye gidecekse kendi uçağıyla götürür, getirirdi.
“Kumar oynamak için yurt dışına gitmişlikleri çoktur” diye konuşulurdu politika kulislerinde.
Sonra bir gün Yalçın Sünnetçioğlu’na koyu verdi Başbakan Mesut!
Hayır, öyle “koyuvermedi”!..
Ege Denizi’nin kıyısından muhteşem bir “koy” verdi kendisine.
Hatta aynı koydan bir tane de eski ANAP Milletvekili merhum İbrahim Yazıcı’ya da vermişti.
Yazıcı’ya da koyu vermişti Mesut Yılmaz.
Tüm yakınlarına koyu veriyordu.
Fakat yazıcının insanı uçuran bir aleti olmadığı için olsa gerek, Yalçın Sünnetçioğlu’na ilave olarak bir de İzmir Yolu’nda üzerinde şimdi Kristal Park bulunan, o sıralar Zirai Donatım Kurumu’na ait arsayı da verdi Başbakan.
Hem de sadece 400 milyara!
Şimdilerde iyi bir daire bile alamazsınız bu paraya.
Sonra ne mi oldu?
Sünnetçioğlu kısa bir süre sonra aldığının iki misline, 800 milyara Celal Sönmez’e sattı!
Oysa devlet de satabilirdi aynı paraya Sönmez’e.
Ama Başbakan Mesut böyle uygun görmüş, koyun üzerine ilave olarak yüzde yüz rantlı bir oyun vermişti uçak sponsoruna.
…………………
Geçiyoruz, çatalın diğer tarafına, İzmir Yolu’ndan Mudanya Yolu’na doğru.
Daha dün tencerede pişirip kapağında yiyen “Torunlar” Bursa kent merkezinde yaptıkları Zafer Plaza Alışveriş Merkezi’nin ardından iyice palazlanmış, tuttukları bal çanağının tadına doyamaz olmuşlardı.
Yeni bir alışveriş istiyordu Torunlar da.
Fakat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çok yakın olan ve partisiyle kendisini seçim kampanyasında “yeşil renkli” banknotlarla destekleyen Torunlar, “verişi” çok az olacak, buna karşın “alışıysa” ziyadesiyle fazla olacak bir alış-veriş düşlüyorlardı.
Aranan kan bulundu!
Bu kez Mudanya’ya Yolu’ndaki 142 dönümlük BOTAŞ arazisine göz dikmişti hazretler.
Üzerinde henüz imarı filan yokken Özleştirme İdaresi kanalıyla 18 milyon YTL gibi komik bir paraya verildi o arazi Torunlar’a.
İkisi de rahmetli oldu.
Kağıt üzerinde resmi kurum alanı olan görülen bu yerin konut ve ticaret alanına çevrilebilmesi için AKP’li Emek Belediye Başkanı Yakup Aktaş ve o zaman AKP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin kanalıyla işe girişildi.
CHP’li üyelerin karşı çıkmasına rağmen Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi 19 Ocak 2006’da arazinin yeni imar planını onayladı.
İlk etapta 1260 daire, 151 mağaza, 2 bin 800 metrekarelik yapı market, 11 bin metrekarelik de hiper market yapan ve adına içinde bir tane bile korusu bulunmamasına rağmen “Koru Park” denen milyarlarca dolarlık projenin temeli, AKP’li Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından atıldı.
Başbakan söylentilerden ötürü gelmemişti!
Sivil toplum örgütlerince hakkında 2 kez yürütmeyi durdurma kararı alınan Koru Park’ın AKP’li yeni sahipleri daha sonra adına “Terrace” dedikleri 2’nci etaba da başladılar bu işe karşı çıkan namuslu Bursalılar’ı Tayyip Erdoğan’a havale ederek!
Erdoğan’sa ne hikmetse kamu malını korumak yerine her şeyi, şimdilerde olduğu gibi o vakit de herkesi “Allah’a” havale edip duruyordu habire!
Şimdi bu önce 3 kuruş paraya Torunlar’a verilen, ardından da diledikleri kadar kat izni sağlayıp, imar planında değişiklik yapılan Koru Park’ın her biri yüzlerce milyara satılıp paraları cebe indirildikten sonra geriye kalan kısmının bu günkü değeri kaç paradır acaba?
Erdoğan’ın oğlana gemicik alımında sağlandığı gibi biraz vade yapıp taksit imkanı da sunarlarsa 2 milyar dolara ben hemen alayım?
Hatta Sabah Grubu’nu alan dünürgillere iki devlet bankasından 700 milyon dolarlık kredi çekip verdikleri gibi bir finans imkanı da sağlarlarsa dadından yinmez!
………………
Merhum Hikmet Şahin’le Kültürpark’taki Özgen Çay Bahçesi’nde oturuyoruz.
AKP kendisini yeniden aday göstermeyince o da Demokrat Parti’yi seçmiş.
“Nasıl yapabildiniz bu işi” diye sordum?
“Başka ne yapabilirdim ki” dedi, “Bizzat Başbakan’ın kendisi aradı ve yapacaksın diye de talimat verdi!.. Yoksa olacak iş mi Torunlar’a bu kadar rant sağlamak!..”
Dün Şehircilik ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, “Rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak bir deklarasyon yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan’ın onayıyla yapıldı! Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için Sayın Başbakan’ın da istifa etmesi gerektiğine inanıyorum” diyerek patlattığı göz dağı kokan “büyük bombaya” dair haberi okurken bir kez daha geliyor aklıma Hikmet Şahin’in sözleri:
“Bizzat Başbakan aradı ve talimat verdi!..”
Durum kabak gibi ortaya çıkıyor.
Açılan Pandora’nın Kutusu’ndan kötülük ve pislikler saçılıyor etrafa.
Her geçen gün daha da hızlanarak uçuruma yuvarlanıyor Recep Tayyip Erdoğan.