Yazarlar

Hüseyin Akkuş parayı nereye yatırmış?

post-img
Geçen Cumartesi günü bir dostumla birlikte küçük bir iş için kısa süreliğine uğradığımız Ayvalık’tan, bir şeyler atıştırmak için Edremit Körfezi’nin bu kez öte yakasına, Küçükkuyu’ya geçtik. Limana sıfır mesafedeki Alp Motel’in bin bir türlü mezeyle süslü balık restoranı yine şahaneydi. Aslen Bursalı olan sahibi Murat Oza, bizi yine o bildik mükemmel ev sahipliğiyle ağırladı. Püfür püfür esen rüzgara karşı nefis lezzetler eşliğinde, deniz feneri manzarasında birkaç saat geçirdikten sonra koyulduğumuz dönüş yolculuğunda bir de baktık ki, otoyol bizi açılışı ertesi gün yapılacak olan yeni İstanbul-İzmir otobanına doğru bağlayıverdi. Hem şaşırdık, hem sevindik. Olağanüstü güzellikte yakışıklı bir eser çıkmış ortaya. Yol hayattır, nefestir, atar ve toplar damarlarıdır ülkenin. Yapanlar, hizmeti geçenler sağ olsunlar. Devlet eliyle belki 100 yıl bile geçse tamamlanamayacak böyle bir yatırımın özel sektör-kamu işbirliğiyle bitirilip 22 yıl sonra da  tamamen millete kazandırılacak olması, üstelik de bu süre boyunca kullanılıyor durumda kalması düşünenler için büyük nimet. Bizim körfezde bulunduğumuz saatlerde Bursa’da, akademik odalar yerleşkesinin salonunda, kürsünün arkasında yerini almış biri vardı: Nilüfer Belediye Eski Başkanı, CHP’nin büyükşehir adayı Mustafa Bozbey, partisinin genişletilmiş örgüt toplantısında konuşuyordu o sıra. Bu durumu “konuşuyordu” diye tanımlamak eksik kalır, adeta eteğindeki taşları döküyordu Bozbey. Ve o taşlar döküldükçe birilerinin kafası fena yarılıyordu o gün! Adaylığı gündeme gelince genel merkezden 3 şey istemiş Mustafa Bozbey. İlki Nilüfer’in yeni adayını belirleme hakkının kendisine verilmesini önermiş. İkincisi, kendisinin yerine Nilüfer’e belediye başkan adayı olabilmek için kıvranıp duran CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un önderliğinde o seçimi kazanma ihtimalinin “sıfır” olduğunu dile getirip, Akkuş’un ya görevden alınmasını ya da istifa etmesini teklif etmiş. Üçüncüsünün de bu seçimin ekonomik maliyetinin çok ağır olduğunu dile getirerek, hiç olmazsa billboard masraflarını genel merkezin ödemesini istemiş. Son madde için gerekli hesaplamalar yapılınca 10 milyon gibi bir masraf çıkmış ortaya. Genel merkez buna “çok, karşılayamayız” yanıtı verince 5 milyon 400 bine kadar düşürülmüş rakam. İşte bundan sonrası tam bir siyasi kara mizah! Genel merkez ekinde bir yazıyla kaynağın nereye harcanması gerektiğini de bildirip, bu parayı seçim öncesinde CHP Bursa İl Başkanlığına gönderiyor. Onca uğraşı ve telefon görüşmesinden nice sonra sadece 3 milyon lirası ödeniyor reklamcı şirkete! Ortalık rakibinin resimlerinden yıkılırken üstelik de Mart’ın ilk iki haftasında çıkamıyor Bozbey billboardlara sırf bu yüzden! Aradan yine uzun bir zaman geçtikten sonra zar zor bir 900 bin lira kadar daha para ödetiyor Hüseyin Akkuş. Paranın geri kalanı da hiç verilmiyor ve Bozbey bu mecrada rakibinden hayli geri kalıyor yani, tanıtımı yapılamıyor. Peki, genel merkez gerekli parayı çok uzun zaman önce gönderdiği halde, elde yeterli kaynak da bulunurken niye ödetmiyor parayı CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş sizce? Daha önce yapılmış, görülmüş, duyulmuş şey değil! Parayı faize yatırmışlar da ondan! Seçim sathı mahalline girilmiş, adayınızın tanıtımının yapılması gerekiyor, siz parayı repoya yatırıyorsunuz! Bunu seçim kazanmak isteyen bir İl başkanı asla yapmaz, yapamaz! CHP’ye Bursa’da bilerek, isteyerek seçim kaybettirenlerden biri de kesinlikle İl Başkanı Hüseyin Akkuş’tur. Seçimimin hemen ertesi Bozbey’in yanında olup, sonuçlara kurumsal olarak itiraz etmek yerine partinin genel başkan yardımcısı Orhan Sarıbal’la İstanbul’a koşturup, Ekrem İmamoğlu’yla birlikte fotoğraf çektiren Hüseyin Akkuş’un bu partide yatacak yeri yok aslında! Bir korkunç gerçek daha ortaya çıkıyor Mustafa Bozbey’in orada yaptığı konuşma sırasında. Şimdiye kadar yapılan tüm seçimlerin aksine, öncesinde bir hukuk komisyonu kurmayan Akkuş, Bursa’da kalıp, seçim sonuçlarına itiraz etmeyince Mustafa Bozbey de kendi şahsi avukatı Deniz Baykal vasıtasıyla itiraz hakkını kullanmayı deniyor. Aradan zaman geçiyor ve artık itiraz süreleri de aşıldıktan sonra Bursa İl Seçim Kurulu “Baykal’ın yetkisiz olduğunu” ifade ederek talebi reddediyor! Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye! Yani itirazın kurumsal olarak İl Başkanlığı tarafından yapılması gerekiyor. Akkuş bunu yapsa, belki de İstanbul’dakiler gibi pek çok sandık yeniden sayılacak ve sonuç değişebilecek. Üstelik de 791 sandıkta görevlisi olmayan CHP için bu olasılık hayli yüksekken. İşin enteresan yanı Bozbey bunları anlatırken sahnede divan kurulunun arasından boşluğa bakar gibi boş boş bakan CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’ın hala orada nasıl oturabildiği? Çünkü, belediye meclis üyesi listelerinin yanlarında iki de milletvekili olduğu halde Hüseyin Akkuş ve Orhan Sarıbal tarafından Ankara’da lüks bir otelin lobisinde belirlendiğini iddia ettiğinde Sarıbal’ın kalkıp Bozbey’e iki çift laf söylemesi gerekirdi! İzlediğim videoda sadece baktı Sarıbal, hepsi o kadar! Zaman zaman demokrasi havarisi kesilen bu adam partinin genel başkan yardımcısı! Sahi! Bir CHP’li milletvekili seçim sonunda kendi ilinin, kendi partisinin adayının yanında durmak yerine hemen sonra kalkıp Mardin’e koşturup HDP’nin adayı Ahmet Türk’ü tebrik ve ziyarete neden gider bunu anlayabilen var mı aranızda? Yoksa burada işi bittiği zaman HDP’den mi girmeye çalışacak Meclis’e Orhan Sarıbal?!. Bu tür adamlarla dolu olduğu mühletçe seçim mi kazanabilecek Türkiye’de sanki Cumhuriyet Halk Partisi?

Diğer Haberler