İsimlerini bir çırpıda sayamayacağımız kadar çok sayıda vekil yolladı Bursalılar, Ankara’ya. Pek çoğu mebus olabilmek için çırpınmış, seçim kampanyaları boyunca türlü türlü vaatlerle, bir dolu yalanlar söylemişlerdi seçmene. Gelin görün ki aradan geçen yıllar büyük bir kısmının isimlerini bile hafızlardan silip attı.
“Bursa’nın belleklerde yer etmiş birkaç milletvekillerini sayın” deseniz, bizim gibi uzun seneler boyunca politika takip etmiş biri bile gerçekten zorlanıyor, düşünebiliyor musunuz?
Hiç kuşkusuz 1983 sonrası yeniden şekillenen Türkiye siyasetinde “Bursa” dendiği vakit hemen akıllara gelen iki isim var:
Turhan Tayan ve Ertuğrul Yalçınbayır.
Zaman zaman hakim olamadığı biraz agresif yanına rağmen siyaset yaptığı tüm partilerde herkese politika nasıl yapılır, sabretmenin yaşamdaki önemi nedir, rakipler de dahil olmak üzere en alttan en tepeye dek insanlarla iyi ilişkiler nasıl kurulur gibi çok önemli ana konularda dersler verdi Turhan Tayan.
Siyasi partilerin bir amaç değil, aslında birer araç olduklarını, asıl gerçeğin ayakta kalarak, hizmet üretmek olduğunu gösterdi.
Yaşam öyküsü kitaplaştırılacak bir adamdır; ama ondan da ötesi yaşayıp gördüklerini kendisi kaleme alıp da yayınlarsa eğer tadından yenmez doğrusu.
Ertuğrul Yalçınbayır’sa tüm bunlarla birlikte hukuk ve demokrasi dersi verdi gelecek kuşaklara. Yeniden listeye konmamayı göze alarak başbakana karşı bile milletin vekilinin onurunu korudu.
Şu an sağlıklı işlemese de gelişmiş demokratik ülkelerdeki bazı yöntemleri bizim de uygulamamız gerektiği konusunda bürokrasi ve siyaset dünyasına karşı büyük bir mücadele vererek “Bilgi Edinme Yasasa’sını” getirdi.
Şu an yollarda “Dikkat burada radarla hız kontrolü yapılmaktadır” tabelalarını görüyorsanız eğer, bu durum Ertuğrul Yalçınbayır sayesindedir.
Üstelik iktidar partisi mensubuyken “Durum açıkça Anayasa’ya aykırıdır, devlet vatandaşına tuzak kurmaz” diyen Yalçınbayır, eskiden gizli yerlere radar aracı koyup da milleti adeta haraca bağlayan emniyet teşkilatına ezber bozdurdu.
Kendisini buradan bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Rahmetli Mehmet Gedik geliyor aklıma. Yazdığım bir yazıyla Gedik’in siyasi hayatını bitiren bendim. Bir süre küs kaldık. Sonra iyi bir politikacıda mutlaka bulunması gereken erdeme sahip olduğunu gösterircesine dedi ki, “Sen haklıydın, görevini yaptın. Sana karşı en ufak bir kırgınlığım yok.”
Nerede şimdikilerin çoğunda bu anlayış?
Tabanda nasıl politika yapılacağının dersini veren bir siyasetçiydi Gedik.
Samimiydi, sıcaktı daha önemlisi olduğu gibi, deli dolu bir insandı.
Kapısı “dert kapısıydı” adeta, her ne olursa olsun bir derdi sıkıntısı olan gelir, mucizeyle karşılaşmışçasına sevinerek giderdi.
Bursa siyaseti için çok büyük bir eksiklik yarattı Mehmet Gedik’in o talihsiz ve erkenden aramızdan ayrılışı, onu çok özlüyoruz.
Mehmet Altan Karapaşaoğlu’nu sayarım mesela yine gönül ve akıllarda iz bırakmış milletvekilleri arasında. Mehmet Gazioğlu’nu, Feridun Pehlivan’ı, Necati Özensoy’u sayarım. Tansu Çiller zamanında Spor Bakanlığı yapan Şükrü Erdem’i sayarım hemen bir çırpıda.
Ama gelin bu gün biraz da iktidar partisinin mevcut milletvekillerinin karnelerine de bakalım ne dersiniz?
Bülent Arınç: Bırakın başkalarını, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı bile her zaman burnu havada bir yaklaşım sergileyen bu politikacıya nedense ben hiç ısınamadım. Dört yıldır Bursa’ya hiçbir katkısı, elinden tutup da tamamladığı bir tek projesi yok.
Mustafa Öztürk: Bursa’da Telekom’da bürokrattı. Geçmişte grev yapan çalışanlara uyguladığı psikolojik eziyetleri yazmıştım Meydan Gazetesi’nde; “mahkemeye vereceğim filan” diye attı tuttu ama boş yani, çıtır çıktı. En son hükümeti de arkasına alarak Bulgaristan seçimlerinde bir-iki hamle yaptı ama sonuç hüsran ve bozgun oldu. İlk seçimde iade.
Hüseyin Şahin: “Başbakan’a dokunmak ibadettir” tarikatının kurucusu. AKP’nin İnegöl milletvekili. Çalışkan, gayretli, iyi bir adam aslında ancak, yerel seçim öncesi Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş’la ters düşerek, karnesindeki “Arkadaşlarıyla geçimi” bölümünü eksiye çevirdi. Medyada kendisine çok yer bulmayı başarıyor. Şahin’den daha ciddi ve ele gelir hizmetler bekliyoruz.
Canan Candemir Çelik: Bursa’nın tesettürlü ilk milletvekili. Önceden hep açık gezerdi. Ne zamanki AKP’li bazı kadın milletvekilleri başları kapalı vaziyette meclise geldiler, başlarına ne geleceğini görüp izledikten sonra o da kapandı. Daha en baştan açıkça tepki koyamadı yani! Bursa’da hiçbir izi yok. Öte yandan Candemir kadın kolları genel başkan yardımcısı olduğu için, yeniden seçilme şansı yüksek olanlar arasında gösteriliyor.
İsmet Su: Dürüst, sabırlı, herkesi saatlerce dinleyebilen iyi bir insan ama onun da proje üretme anlamında elle tutulur, gözle görülür bir başarısı yok. Ne diyelim, Allah sonunu hayır etsin. Zaten hayırlıysa olsun!
Mustafa Kemal Şerbetçioğlu: Tesadüflerin adamı. Babası Yargıtay üyesiyken meşhur savcı Zekeriya Öz’e söylüyor. O sıra Öz’ün Erdoğan’la arası çok iyi. Zekeriya Öz de Başbakan’a rica edince tombaladan milletvekili oluyor. Hem ne demiş diyalektik felsefenin babalarından Heraklitos, "aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz" demiş?
Hakan Çavuşoğlu: Batı Trakya konusunda uzman bir milletvekili. Bursa’dan ziyade o taraflarla ilgiliydi. Elde ettiği başarıyı listeye konulup konulmamasıyla göreceğiz.
İsmail Aydın: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’daki en silik milletvekili. Hani eskiden daktiloyla yazı yazarken fazla nüsha almak için kağıtların arasına karbon kağıtları konurdu ya? İsmail Aydın, altıncı kademenin en altındaki kağıda çıkanlar kadar silik, neredeyse hiç okunmuyor, yok!
Tülin Erkal Kara: Dil bildiği için Avrupa Konseyi Parlamenterler Grubu üyesi yaptılar. Bursa’ya hiçbir katkısı olmadı. Sürekli Brüksel’de, Brüksel lahanası yiyip durdu. İşe yaradı mı şimdilik işin orası bir muamma? Aday gösterilirse anlayacağız.
Bedrettin Yıldırım: Bize göre Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’da en başarılı milletvekillerinin başında geliyor. Pek çok işe önayak oldu. Bursa Teknik Üniversitesi’nin arsa tahsisinden tutun da Gürsu ve Kestel Belediyeleri’nin pek çok ihtiyacının giderilmesi için de çok çalıştı. Halkla, partilileriyle arası çok iyi. Sevilip sayılıyor. Telefonları 24 saat açık. Üstelik de Gülen Cemaati’ne karşı daha 17 Aralık’tan itibaren samimi ilk tepkiyi o koydu. Milletvekili listesine yeniden konabilecek artıları çok yüksek isimlerden biri.
Önder Matlı: Matlı da son derece başarılı bir isim. Yöresinin sorunlarını, yatırımlarını takip eden, mütevazı, iletişimi çok iyi bir insan. Ben yeniden aday gösterileceğini düşünüyorum ama son günlerde kulağıma Önder Matlı’nın çıkarılıp o yöreden yerine, Doktor Mustafa Eskin’in konacağı yönünde hatırı sayılır yerlerden fısıltılar geliyor, onu da politika kulisi severlere duyurmuş olalım.
Gerçi kendisi Urfa milletvekili ama biz onun aslında Bursa’dan bir an bile uzaklaşmadığını çok iyi bilenlerdeniz, işte onun için de hakkında bir-iki laf etmeden geçemeyeceğim ve huzurlarınızda son olarak Faruk Çelik:
Bursa’dan, Ankara’ya giderken tek akar geliri, Yıldırım’da kötü bir mekan olan Modi Düğün Salonu’ndan aldığı kına, nişan ve düğünlerden gelen kiralama ücretleriydi. Aradan iktidarda geçen 12 yılın sonunda bu gün kendisinin, oğlunun veya yakınlarının hissedar olduğu Özçeliksan, Hakfa İnşaat ve Enfaş İnşaat olmak üzere üç büyük şirketi, Mihraplı’da Sheraton ve Crowne Plaza’ya komşu plazaları, arazileri, yüzlerce dairesi ve de han ve hamamları var, Allah çok daha fazlasını versin. Yerel siyasi tarihte en uzun süre bakanlık yapan isim Faruk Çelik. Her yere Artvinli hemşerilerini yerleştirmesi sonucu onun yüzünden Bursa, “Burtvin” diye anılmaya başlandı! Kentimizde Vatan ve Millet Mahallelerinin olduğu alanda son yıllarda mantar gibi çok katlı inşaatlar yapılıyor biliyor musunuz? İşte imara açılan o bölge, Artvin’in Yusufeli İlçesi’ne bağlı “Kobak Köyü’nden” göçüp buraya gelen insanlarının tarlalarıymış. Çelik Ailesi’ne ait yukarıda saydıklarım da dahil olmak üzere o bölgede Kobaklıların kurduğu en az dört inşaat firması daha habire daire, dükkan yapıp satmakta uzun zamandır. Cavit abisinin de (Çağlar) çok hayır duasını alıp sepete koydu Faruk Çelik. Böyle bir profilde, böyle bir milletvekili ya da bakan olarak anılmak ister misiniz ileride sizler acaba? Yüz üzerinden 105 veriyorum kendisine, helal olsun vallahi!
Ne bir bürokrat ne de bir diplomat olduğu halde geçmişte bakanlar kurulu kararıyla Somali’ye büyükelçi olarak atanan Cemalettin Kani Torun’la ilgili de bir haber vereyim size.
Öyle kendisine Ankara’dan hiç kimse “git Bursa’dan aday ol” filan dememiş, kendi kendine çıkıp da gelin güvey olmuş Torun, yani hiçbir garantisi yok, AKP’deki aday namzetlerine duyurulur!