Yazarlar

İlhan Parseker’in ipiyle kuşağına kim sarılıyor?

post-img
Şu anda 200 milyon, eski parayla tam 200 trilyon para var Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kasasında.   Ve üstelik oluk gibi her geçen gün yenileri gelmeye devam ediyor.   Hiçbir yere harcanmadan bankada dursa, gelecek faizle yılda 20 trilyon lira daha büyüyor bu meblağ.   Sözünü ettiğim rakamın büyüklüğünden dolayı iştahı kabaran “Müslüman Aç Kardeşler Fetö Örgütü’ne” mensup bazı gözü doymadık, arsız iş adamları BTSO’yu ele geçirme planlarını devreye sokuyorlar.   Odaya kendinden evvel babası Ali Osman Sönmez’in çeyrek yüzyıl boyunca başkanlık ettiği Celal Sönmez’in kuyruğu sıkıştırılıyor önce.   Dönemin valisi, emniyet müdürü, başsavcısı ve dahi vergi daireleri başkanı Sönmez’e “höt” deyince Celal bey, “alın size döt” diyor ve korkudan tırsarak bir daha başkanlığa aday olmuyor.   Fakat gelin görün ki, yine dönemin BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker çıkıyor karşılarına rakip olarak.   “İlhan Parseker” Bursalıların yakından tanıyıp sevdikleri, sosyal münasebetleri fevkaladenin de fevkinde olan, sıcak, güler yüzlü, zeki, akıllı ve çalışkan bir insandır ama onu daha da değerli kılan şey gerek siyasette, gerekse meslek ve sivil toplum örgütlerinde edindiği tecrübelerdir asıl.   Üstelik de dini temele dayalı koskoca bir örgütle tek başına mücadele ediyor; bakmayın siz o zaman kendisini “Celal Sönmez desteklemişti” gibi laflara filan, Sönmez’in Bursa İmamı Cansun Sarıyıldız’a karşı duyduğu korku yüzünden burnunu çıkaracak hali yoktu, toplam 128 üyeli BTSO meclisinden 71’e karşı tam 55 üyenin oyunu almayı başardı İlhan Parseker.   Fetö’nün neredeyse mezarda yatanlara bile oy kullandırdığı o son  seçimlerdeki tablo oda tarihinde görülmüş şey değildi, komisyonlar belirlenirken olağanüstü bir katılım sağlanmıştı “The Cemaat’in” tertiplemesiyle.   İbrahim Burkay var ya şu İbrahim Burkay?   BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın son haftalardaki acınası hallerini görünce inanın yüreği burkuluyor, üzülüyor insan, “bir kişi kendisini nasıl bu kadar aşağılara çekip, yerlerde sürünebilir” diye düşünmeden edemiyorsun?   Artık gidip kaç para verdiyse, Sabah Gazetesi’ne haber yaptırıyor Burkay, aklınca kendisini Fetö soruşturmasının dışında tutacak ya, Fetö’den tutuklanan BTSO Eski Yönetim Kurulu Üyesi Emin Akça “cemaatin kendisini destekliyor gibi görünüp, gerçekte İlhan Parseker’e çalıştığını” söyleyesiymiş güya!..     “Karga karga gak dedi.   Çık şu dala bak dedi.   Çıktım baktım o dala.   Şu karga ne budala.   Karga fındık getirdi.   Fare yedi bitirdi.      Onu tuttu bir kedi.   Miyav dedi av dedi.”   Kargaların bile gülmeyeceği böyle bir senaryoyu uydurmak için insanın bir kutu Havana purosu eşliğinde bir şişe sek Jack Daniel's içip, tüm gece düşünmüş olması gerekir kanımca.   Fakat buna İlhan Paseker’in yanıtı müthişti.   “Hiç kimse benim ipimle başkalarını kurtarmaya çalışmasın” dedi Parseker.   İlhan Parseker’in “ipiyle, kuşağı” meşhurdur Bursa’da ve dahi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte, Ortadoğu ve balkonlarda.   Hey yavrum hey!   Sen kim, İlhan Parseker’le aşık atmak kim?!.   Yıllardan beri Süper lig oyuncusudur Parseker, senin gibi amatör kümeden gelip de Cemaat Spor sayesinde oyuna katılan biri değildir asla.   Demek The Cemaat aslında seni destekler görünüp de Parseker’i destekledi ha?!.   Çok gayret sarf ediyorum, gülecem ama çıkmıyor içeriden bi şey!   Aslında İbrahim Burkay vasıtasıyla BTSO’yu ele geçirenlerin kurduğu oyun pek çok büyüktü ve milyarlarca liralık bir rantın sadece küçük bir parçası planlandı orada.   Ben anlatayım, siz de dinleyin…   Kaan Yeşil vasıtasıyla İbrahim Burkay, Hüseyin Durmaz, Faik Çelik, Emin Akça, Fistaş İlhan (Sarı) gibi iş adamları Badırga, İkizce, Subaşı, Çayönü gibi köylerden dönümü 10 bin liraya muazzam büyüklükte araziler toplamaya başladılar önce.   Sonra, kentin o bölgesine “Teknosab” adı altında devasa büyüklükte bir “Batı organize sanayi bölgesi kurulacağı” bilgisi yayıldı ortalığa.   Birden bire 10 liralık arazilerin kıymeti 40, 50, 60 bin liralara çıkmadı mı daha sonra?!.   Ardından da millet, emlakçılar vasıtasıyla o bölgeye üşüşüp arsa toplamaya başlamadı mı?!.   Çünkü yöre sanayi bölgesi olarak planlandığı vakit yatırılan paralar 10’a, 20’ye, hatta 30’a katlayacaktı!   Arazileri ilk toplayan sözünü ettiğim uyanıklar gerçekten fabrika binası yapmayı planladıkları parselleri şirketlerinin üzerine kaydettirerek geride kalan kısımları yüzde 500-600 karla yeni yatırımcılara dönümü 60 bin liradan bir güzel kakaladılar!   Sonra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ndan şöyle bir açıklama yapıldı:   “Şu anda sadece şirketlerin üzerine kayıtlı olan arsalara sanayi imarı verilecektir, şahıslar üzerine kayıtlı olan araziler oda tarafından kamulaştırılacaktır!..”   Milletin 60 liraya aldığı tarlaların değeri böylece tekrar düştü mü 20, 25 bin liraya?!.   Bunlar gene toplamaya başlamadılar mı daha önce 60 bin liraya sattıkları aynı yerleri sözünü ettiğim rakamlardan?!.   Devasa büyüklükteki kâra bakın siz, habire el değiştiren tam 1 milyon 234 bin hektarlık alandan bahsediyorum, boru değil bu!   Fakat bu sadece buz dağının görünen yüzüydü sevgili okur.   BTSO batıdaki bu yeni organize sanayi bölgesindeki tüm inşaatları kendisi yapacaktı!   Fabrika binaları BTSO tarafından planlanacak ve BTSO yönetiminin uygun gördüğü inşaat şirketlerine pay edilecekti!   Devasa büyüklükte bir organize sanayi bölgesinin sıfırdan kurulması demek milyarlarca lira Törkiş paranın el değiştirmesi anlamına geliyordu.   Ve bunu da şu an İbrahim Burkay’ın başında bulunduğu BTSO yönetimi yapacaktı.   Sözünü ettiğim proje hala yürüyor, haberiniz olsun.   Parseker’e sordum, “eğer önümüzdeki seçimde bu kez başkan siz olursanız o fabrika inşaatlarını yine Oda’ya mı yaptıracaksınız” diye?   “Ne münasebet, asla” dedi, “ben sanayicimin hakkını da korurum, hukukunu da. Oda’nın ne işi var inşaatla? Biz projelerini hazırlarız, herkes işine geldiği gibi kendi fabrika binasını en uygun fiyatla yine kendisi yapar. Zaten çok yanlış bir işti şimdiki yönetimin bu kararı.”   İbrahim Burkay gündemi değiştirip, dikkatleri başka yerlere çekmek için komiklik üstüne komiklik yapıp duruyor.   Ancak taşıdığı tek korku “höt” korkusu değil, BTSO başkanlığından olup, bu yaşama geçtiği vakit tadından yenmeyecek projeyi gerçekleştirememekten de çok korkuyor İbrahim Burkay!   İşte onun için de İlhan Parseker’in ipiyle kuşağına sarılıp “hötü” kurtarmaya çalışıyor aklınca.      

Diğer Haberler