
Sesi titriyordu konuşurken.
Ağlayacak gibiydi.
“Hep mi kötüler kazanacak bu dünyada Mehmet Ali” dedi, “hep rantçıların istedikleri mi olacak”?
“Ah be ablam” dedim, “şu koca şehirde altında arabası olmayan tek mühendis sen, tek gazeteci de ben!”
Biz çok mutluyduk böyle CHP’li Osmangazi Belediye Meclis Üyesi, İmar Komisyonu mensubu, kimya mühendisi Ayşe Orakçı ablamla.
Komisyon toplantılarına giderken ya Recep Altepe’nin tırtılını ya da belediye otobüslerinikullanıyordu Ayşe ablam.
Nitekim dün aradığımda Recep Altepe’nin tırtılında, Altıparmak’ın sonunda yine Recep Altepe’nin, Avrupa’da görüp de çok beğendikten sonra belediyeye tam 850 bin lira para ödeterek Bursa’ya da diktirdiği o saçma sapan sallabaş heykellerin bulunduğu bölgede seyahat ediyordu Ayşe Orakçı.
Pis tırtıl, kaka tırtıl, kesme ablamı kıtır kıtır, tırtıldakilerin ablamın konuşmalarına kulak kesildiklerini ben telefonun öbür ucundan hissettim!
Ortam soğuk mu soğuk, hava pusluydu.
“Akşama evden telefonla rahatça konuşmak” hususunda sözleştik Ayşe ablamla daha sonra.
Yeni Marmara Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Efe hep der her ziyarette, “Biz çorba satmıyoruz, gerçek manasıyla gazetecilik yapıyoruz” diye.
Ardından da ekler:
“Çorbacılar, aş suyunu çektikçe iki güğüm daha su eklerler ve çoğaltırlar kazandakini!..”
Gazetecilikten başka hiçbir iş yapmayan, sırtını bir holding ya da bir şirkete dayamayan, devletten ihale peşinde koşmayan, “Bursa’nın vicdanı Yeni Marmara Gazetesi’nin” kurucu ve idarecisi Orhan Efe’yi bir kez daha kutluyor ve öpüyorum kelinden!
Peki, çorba satarak beş yıldızlı bir otel yapılabilir mi sizce?
Evet, Bursa’daki Almira Oteli kent meydanındaki bir aş evinde çorba satılarak kazanılan paralarla yapılmış Türkiye’nin tek otelidir!
Ve bulunduğu alandaki küçük küçük parseller toplanarak izale-i şüyu yöntemiyle mahkeme kanalıyla edinilmiş, zannımca bir parça da ‘ah’lı bir yapıdır!
Çorba satılarak yapılan otelin yeni bölümlerinin inşası için talep edilen “plan değişikliğiyse”Ayşe ablam sayesinde tam bir “çorbaya” dönmüştür şu günlerde!
Evet…
Teknik meselelerle yorup, karıştırmayacağım bugün kafanızı.
Ayşe Orakçı, CHP’yi temsilen Osmangazi Belediyesi İmar Komisyonu’nda bulunuyor ya?
Almira Otel’in ikinci kuşak varislerinden Ersin Yazıcı ana binanın hemen arkasında yine topladıkları adaya 60 metre yüksekliğinde, yerin bilmem kaç metre altına dek inecek 700 yataklı dev bir bina daha yapmak için girişimde bulunur!
“Cıss” der Ayşe ablam ve projeye muhalefet şerhi koyar!
Toplam 700 yatak demek o binaya ilave olarak girecek her gün en az 1000 otomobil daha demektir.
Çevrede oluşacak trafik sıkışıklığının yanı sıra bir o kadar da “hava kirliliği” anlamına gelir bu durum!
Öyle ya…
Ersin Yazıcı otel yapacaksa eğer, gitsin şehir dışına yapsın; Bursa’nın göbeğinde ne işi var artık, trafiği sıkıştırmaya, havamızı kirletmeye ne hakkı var?
Sadece “muhalefet şerhi” koymakla kalmaz Ayşe ablam, Osmangazi’de AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edilen proje askıya çıkarılınca bir de “itiraz dilekçesi” verir!
Prosedüre göre askı süresi içinde hakkında “itiraz dilekçesi” verilen her proje sürekli olarak yeniden görüşülmek üzere yeniden komisyona geri döner!
Pencere üstü cam cam, öpsün Ersin seni Ayşe ablam!
Şimdi Allah’ı var, CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca da Ayşe ablamın bu görüşünü benimser ve kapı gibi arkasında durur!
Hatta Ersin Yazıcı, İsmet’le görüşmek, Hüseyin Özdilek gibi ilçeyi de görmek(!) ister, fakat Karaca buna da yanaşmaz, reddeder otelciyi!
Para ve rant her zaman kazanmak üzerine kuruludur.
Bu sefer Bursa Büyükşehir Belediyesi sokulur devreye.
AKP’nin müstafi İl Başkanı Cemalettin Torun girer işin içine.
İmar Kanunu 18’nci Madde uygulaması Büyükşehir’e yaptırılır.
Bu yolla Osmangazi bertaraf edilebilecektir.
Ersin kimlerle görüşmüş, kimleri görmüş, işin orası belli değildir artık.
Çocuk sadece 60 metrelik yükseklik isterken tam 100 metreye çıkarmazlar mı binanın boyunu?!.
Ayşe ablam gene verir dilekçeyi, gene itiraz eder bu plan değişikliğine!
CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir tüm bu gelişmeleri bilip, yakından da takip etmektedir.
Partisinin merkez ilçe belediye meclis grubu müthiş bir dayanışma ve direnç gösterirken Özdemir ne yapar biliyor musunuz?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kentimize geldiğinde Bursa’da o kadar otel, o kadar salon varken gidip parti yemeği için Almira Otel’le anlaşır!
CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca ve arkadaşları kent için savaşıp mücadele verirlerken İl Başkanı Şadi Özdemir’se oraya genel başkanını götürüp yemek vermektedir!
Derken…
CHP’li bir milletvekili arar Ayşe Orakçı ablamı.
Acil olarak görüşmek ister.
Çok hastadır ablam.
Recep Altepe’nin tırtılıyla her gün işe gide gele üşütmüş, grip olmuştur.
Binbir güçlükle evden çıkar.
Buluşmak için sözleştikleri Hamza Bey Camisi’nin avlusuna gider.
Milletin vekili olmuştur, Ersin Yazıcı’nın vekili!
“Kararından vazgeçmesini ve gökdelen otelin yapımına karşı çıkmamasını” ister CHP’li vekil Ayşe Orakçı’dan!
Erkan Aydın’dan başkası değildir bu!
Dağdan gelmiş, bağdakinin yanında saf tutmuştur!
İşte CHP böyle bir partidir artık.
İl başkanı gidip orada yemek vermekte, milletvekiliyse otelin inşası için özel çaba göstermektedir.
Ve bu güya sözde “sol” bir partidir!
Erkan Aydın bu işten ne aldı, ne alacaktı, kendisine hangi sözler verildi, bir milletvekili niye ve nasıl “iş takipçiliğine” girişir?
Ey CHP’li gardaşlarım, bi sorun bakalım kendisine, ne diyecek bu duruma?