
Rahmetli Hikmet Şahin’e nasihat ediyor bir dostu, Bursa Büyükşehir belediye başkanlığına aday gösterildikten sonra, diyor ki, “Bursa’da iki medya patronuna dikkat et, çok fazla bulaşma onlara, aradaki mesafeyi de iyi yönet, ne uzak dur ne de yakın!..”
Hikmet hoca Kent Meydanı Alışveriş Merkezi işinde bulaştı Celal Sönmez’e, iflah olmadıondan sonra da!
Bunlar kullanır kullanır atarlar insanı sonra bir kenara.
Rahmetli As Merkez’in otopark alanlarını asfaltlayıvermişti Osmangazi Belediyesi’nin kasasından “Celal Sönmez kıyak görsün” diye, görevden ayrıldıktan sonra artık kim tanır Basri Sönmez’i?!.
Hastane odalarında bir başına öldü gitti rahmetli.
Recep Altepe de Cavit Çağlar’ın dümen suyuna girdi son zamanlarda.
Pılipıli İsmail Hakkı Arslan’ı taktı peşine Recep Altepe’nin, Cavit Çağlar.
Aydemir Akbaş gibi Altepe’nin k.çının dibinden hiç ayrılmadı İsmail Hakkı Arslan.
Oğlan Hacıyatmaz Fuat Alagöz’le birlikte arsa marsa işleri kovalarken babası da Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nı yakın markaj altında tuttu yıllarca.
Öylece geçindiler gittiler hep birlikte.
Cavit Çağlar’ın, Çelikpalas Oteli’nin yanına “delik dondan çıkar gibi” diktiği oteline etraftaki emsallerinden çok daha fazla kat izni veren Recep Altepe’nin eline ne geçti sanıyorsunuz?
“Çıtır!”
Çağlar’ın önce “istifa etmemesi için” baskı yaptığı konuşuldu Recep Altepe’ye.
Daha işleri vardı çünkü onunla.
Yalak Çayırı’ndaki sanayi arsalarına alışveriş merkezi ve rezidanslar yapacak, orada da yine paranın a. koyacaktı Cavit Çağlar.
Sorun bakalım, görevden ayrıldıktan sonra bir kere olsun aramış mı?
Mustafa Bektaş’ın garı Tülay, bundan sonra dönüp de Hüsniye ablasının yüzüne bakacak mı?
Kısır, tarçınlı kurabiye neyin yapacak mı?
Hüdavendigar Kent Parkı da öksüz kaldı Hüsniye Altepe gidince.
Ağlıyormuş kadıncağız biliyor musunuz?
Ee kolay değil tabii, sen onca şatafat, makam arabaları, şoförler filan, şimdiyse damadın arabasına mahkum ol!
Hüsniye yenge de kendince bir nevi başkandı yani.
Ege’ye indi “istifanın” ardından Altepe çifti.
Artık muhafaza edecek neyi kaldıysa Altepe’nin, Bodrum’da muhafazakar bir otel olan “Blue Ciragan” isimli bir spa oteline gidip yerleştiler.
Otelin “muhafazakarlığı” şu, işte namaz vakitlerinde hoporlörlerden ezanlar okunuyor, havuzlara haremlik-selamlık giriliyor, servis yaparken garsonlar besmele çekiyor, Hüsniye yenge arada bir yumruk yaptığı sağ elinin işaret parmağının ortaboğumuyla Recep Altepe’nin kafaya kafaya vuruyor, bu ikili yaşanan dehşetin travmasını böylece üzerlerinden atmaya çalışıyor!
Oradan Antalya’ya, sonra da yandan yandan Gürcistan’daki otele doğru geçme niyetleri varmış Altepeler'in.
Onlar tırım tırım Bursa’dan kaçarken ben ne yapıyordum, hadi bilin bakalım?
Altepe’nin kentimize kattığı değerlerden biri olan Ördekli Kültür Merkezi’nde onu şükranla anıyor, hayır dua ediyordum!
Kaçmasına, buralardan uzaklaşmasına hiç gerek yok Recep Altepe’nin.
Bursa’nın her adımında bir hizmeti var çünkü.
Bu kentin her esnafı ona bir bardak çay ikram edebilmek için yarışır.
Neydi Ördekli Hamamı’nın yıkık, o harabe hali öyle!
Yapı yarı yarıya toprak altındaydı, içi, kubbeleri hazineciler tarafından delik deşik edilmiş vaziyette kahrediyordu önünden gelip geçenlere.
Daha Osmangazi Belediyesi’nin başına gelir gelmez girişti Altepe eski yapıları yeniden ayağa kaldırıp, onlara bir işlev vermeye.
Arı kovanı gibiydi Ördekli Kültür Merkezi yine, katılımcılara ücretsiz sunulan salonların her birinde ayrı bir etkinlik vardı.
Ben de Bursa Bölge İstinaf Mahkemesi Baş Savcı Yardımcısı Ali Usta’nın daveti üzerine Ressam Sema Çakır’ın orada açtığı “Renklerin Dansı” isimli yağlıboya resim sergisini izledim Ördekli’de.
Sergi önümüzdeki cumartesi gününe kadar açık kalacak.
Çok şeker, çok güzel tablolar var; dekoratif amaçlı evinizin duvarlarını süslemek istiyorsanız eğer, fiyatları da çok makul, “hiç kaçırmayın” derim.
Hüsniye yenge, sen de gel artık be, ayrıca vurma öyle kafasına kafasına, sersem edicen adamı!
Bundan sonra başkan karısı olmak şart mı?
Bak burada yine kadınları toplarsın, onlarla birlikte çeşitli hayır hasenat işleri tertiplersin, Ördekli’de çeşitli aksiyonlar düzenlersin…
Tülay gelmez ama haberin olsun bak!
O şimdilerde Alinur Aktaş’ın eşine doğru nasıl yürürüm, nereden ne kanal yapabilirim diye araştırıyor!
Ee malum, BESAŞ’tan her ay gelen temiz 15 kaat her an kesilebilir çünkü!