İlk kez 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi'nden Sivas milletvekili olarak Meclis'e girdi.
Necmettin Erbakan tarafından kurulan Refahyol Hükümeti'nde Maliye Bakanlığı yaptı.
Ardından Refah Partisi'nin kapatılmasıyla yerine yenisi kurulan Fazilet Partisi'ne geçti.
Devamında 2001 senesinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı.
Yeniden Sivas milletvekili seçildi.
Abdullah Gül ve 1'nci Erdoğan hükümetlerinde Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı yapıldı.
Tekrar aday gösterilmeyeceğini anladığında partisinden istifa ederek yine Sivas'tan bağımsız milletvekilliğine soyundu...
Millet buna "iki asker diz çöker, fotoğraf çeker" hareketini gösterdi!
"Ben merkezli" haliyle siyasette dikiş tutturamıyordu bir türlü...
Kalktı, üstüne Türkiye Partisi'ni kurdu...
Turşu kurar gibi parti kurmanın bi cacık etmeyeceğinin bile farkında değildi!
Partisinin içine 27 Ağustos 2012 tarihinde kediler osurdu ve kapatıldı!
Nasıl, neden, ne alakaysa bu adam 2018 genel seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu tarafından aday gösterilip, Cumhuriyet Halk Partisi'nden Konya milletvekili yapıldı?!.
Halbuki ilan edildiği üzere CHP sol, sosyal demokrat, demokratik solcu bir partiydi...
Abdullatif Şener'inse yaşamı boyunca "solla" hiç ama hiçbir ilintisi olmamıştı...
Amel defteri soldan verilecek olanlara Hakka Suresi'nin 25 ve 26'ncı ayetini okuduğu andan beri acayip gıcıktı...
Bu kültürle yetişmişti çünkü...
Sivas'ın Yıldızeli İlçesi'nin Emirler Köyü'nde doğup, Ahzerat ve Bedirhan'dan olma Abdullatif Şener'in CHP'de ne işinin olduğunu varın siz düşünün artık?
Ve bir diğeri:
Fazilet Partisi'nden 21'nci dönem Rize milletvekili seçilerek Meclis'e girdi...
Fazilet'in kapatılmasından sonra Saadet Partisi'ne geçti...
Orada genel başkan yardımcılığı yaptı.
Ayrıldı, CHP döneği Ertuğrul Günay'la birlikte "Yeni bir siyaset" adını verdikleri oluşum içinde bulundu...
O süreçte Ertuğrul kapağı Ak Parti'ye atınca, bu kez de eski partisi Saadet'e dönüp, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu...
Millet buna da gösterdi "iki asker diz çöker, fotoğraf çeker" hareketini!..
Yetmedi...
Numan Kurtulmuş'un kurduğu Has Parti'ye geçip, Genel Başkan Yardımcısı yapıldı...
Bu parti kapandıktan sonra yeniden Saadet Partisi'ne kaydolup, bu kez de Rize belediye başkanı adayı oldu!..
Orada da aldı pupiyi!
Ve bu adamı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisine yazdı!..
Ardından milletvekili yaptı ve genel başkan yardımcılığına getirdi Mehmet Bekaroğlu'nu!..
Yazarınız tüm bu gelişmeleri izlerken "Acaba hayal mi görüyorum" moduyla yaklaştı yaşananlara?..
Şöyle, sağ elimin işaret parmağıyla duvara yazıyorum; ileride Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da CHP'ye alınıp, milletvekili yapılırsa "hiç şaşırmayın" diyorum!..
Kürt Aleviciliği yapan "Çamur Adam" ve "Hamur Abla" konusuna şimdilik hiç girmiyorum bile!
Onlar da CHP'nin unsurları arasında bu arada...
Bir film izlemiştim geçmişte...
Çok ama çok yaşlı bir kadını Eskimolar götürüp kutup ayılarının yemesi için uzak bir buz kütlesinin üzerine bırakıyorlardı...
Rus, Leh, Sırp, Hırvat, Bulgar ve Çekler gibi eski Slav toplumlarında da vardır bu gelenek...
Yaşlı insanlar ömürlerinin son dönemini acı ve keder içinde geçirmek yerine kendi evlatlarının ellerinden yüksek bir saygıyla sona erdirilmesini ve yine doğaya katılma isteklerini dillendiriyorlardı belki de...
Siyasi işlevini tamamen yitiren, deve mi yoksa kuş mu olduğu artık hiç anlaşılamayan CHP'nin götürülüp, kutup ayılarına teslim edilmesinin zamanı gelmedi mi sizce?!.