Yazarlar

Lodos doğanın berberidir

post-img
Bilinen en son büyük Bursa Depremi bundan tam 25 gün sonra, 28 Şubat'ta 1855 yılında meydana geldi. Richter ölçeğine göre yaklaşık 7 buçuk şiddetle dakikalarca sarsılan Bursalılar yüzlerce can verdiler. Koca şehirde adeta taş üstünde taş kalmamıştı. Binlerce ev ve iş yeri harabe haline gelmiş, tarihi anıt ve camiler çökmüştü. Mesela neredeyse sadece dört duvardan ibaret kalan Ulucami’nin 20 kubbesi birden yok olmuştu o dakikalarda. Günümüzden 160 yıl öncesinin bundan 25 gün sonrasında acı ve feryat dolu bir sabaha uyanacaktı Bursa ahalisi. Depremin ardından çıkan yangın yayılmış, adına eğer şehir denirse, geriye kalan ne varsa kavurup yakmaktadır artık. Mustafakemalpaşa merkezli bu depremin ardından 11 Nisan günü bir felaket daha meydana gelir. Bu kez 7 şiddetinde başlayan artçı sarsıntılar sonucu yüzlerce insan daha hayatını kaybeder. Siz tarih boyunca büyük medeniyetlere ev sahipliği etmiş o kadim kentlerin örneğin, bir Efes’in, Sagalassos’un, Aspendos’un, Pisidia Antiokheia’nın, ya da bir Hierapolis’in sadece savaşlar sonucu mu harabe haline geldiğini sanırsınız? Yüzlerce yıl boyunca inşa edilerek tamamlanan o muhteşem taş yapıları yıkmak için de o kadar süreler gerekir. Hem içine yerleşip yaşamak varken, yeni sahipleri niye yıksınlar o muhteşem konakları? Hemen hemen tümü insanoğlunu yarınlarda da bekleyen büyük depremler sonucu yerle bir olup harabe haline gelmişlerdir bu şehirlerin. Örneğin 1855 Bursa depremi yaşandığı sırada Kızılay’ın karşısındaki Romans Çay Bahçesi’nin bulunduğu alanda bir ipek atölyesi, tam o sıra o atölyenin içinde çalışmakta olan yüzlerce küçük kız vardı. Deprem sırasında hemen yukarıdaki surlardan gelen iri kaya kütlelerinin yıkılıp  aşağıya yuvarlanması sonucu hemen hemen hepsi can verdi orada. Şimdi söyleyeceklerime dikkat edin! Osmangazi Belediyesi geçen dönem o surlardan geriye kalan duvarları ortaya çıkarıp aydınlatmak yerine, sanki bu kenti gavurlar gelip yine kuşatacak, o duvarların ardından yine işgal edip de elimizden alacaklarmış gibi, gıcır gıcır sıfır yeni kaleler inşa etti eski Hisar semtine! Tophane’ye doğru çıkılırken sol tarafta bulunan duvarlar ama yarın, ama elli yıl sonra mutlaka ama mutlaka meydana gelecek bir depremde yıkılıp, yine alacak pek çok Bursalının canını! Tophane’ye seyir terası olarak yapılan taştan o büyük kütle de çöküp, Çatalfırın civarındaki evlerin çatılarından içeri girerek yüzlerce insanın ölümüne neden olacak? Tabii şimdi diyeceksiniz ki, “birkaç gündür kentimizi perişan eden lodos karşısında aciz ve çaresiz kalan Bursa Büyükşehir Belediye Yönetimi, yeni stadyumun yapımında kullanılan kule vincin durumunu bile hesap edemeyip, ana yola yıkılan o kulenin ölümüne neden olduğu garip taksi sürücüsünün vebalini üstünde taşırken, sözünü ettiğim olası yakın geleceğin mi varacak farkına?” Korkunç bir tablo var ortada. Toplam 3 kişinin ölümüne, yüzlerce insanın da güvenli olup olmadıkları belediyelerce kontrol edilip de önlem alınmayan pano, tabela ya da çatıların uçması sonucu yaralanmalarına neden olan bir lodos felaketi yaşadı Bursa. İnanın devletteyken çok daha iyi ve hızlı çalışırlardı eskiden. Yandaşların semirip palazlanması için özelleştirilen Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ. belli ki altyapıyı güçlendirmek, acil durumlarda müdahale kapasitesini arttırmak için hiçbir şey yapmamış. Günlerce elektriksiz kaldı Bursalılar, elektrik kesinti ve arızalarını bildirebilmek için dahi karşılarında muhatap bulamadılar. Elin gavuru kabloları neredeyse yüz yıl önce yerin altına almışken, bizim özel ama hep kendilerine güzel şirketlerimiz daha yer üstüne bile doğru dürüst döşeyemiyorlar. Peki ya Burulaş’ın, Bursaray ulaşımını yeniden devreye sokabilmek için 3 gün ara vermesine ne buyurulur? Lodos doğanın  berberidir sevgili okurlar. Her sene belli dönemlerde ortaya çıkarak fazla uzamış, güçsüz kalmış ağaç ve dalları tıraş eder. Bu durum milyonlarca yıldır böyledir, doğanın düzeni kendine özgü bir düzen içerisinde işleyip gider. Kentin nefes almasını sağlayan vadilerin önlerini dev binalarla kapatıp dengeyi bozarsanız eğer, işte günün birinde bu kez başka taraftan esip intikamını alıverir sizden. Aynen deprem gibi, sel gibi üstelik.

Diğer Haberler