Çok severim CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal’ı, kırmızı yanaklı, güleç yüzlü, samimi bir insandır benim gözümde.
Biraz da rahmetli anneanneme benzetirim yüzünü, hatta başına eşarbı ört, tıpkısının aynısı neredeyse!
Karikatür ya da resim sanatında bir surat çizerken kaşları gözlerin üzerinde dik yaparsanız olabildiğince, öfkeli, çatık kaşlı hırt bir siluet belirir önünüzde; yok yanlara doğru yatırırsanız eğer onları, sakin, masum bir çehreyle baş başa kalırsınız.
Masumiyet müzesi gibidir Tansal’ın yüzü; insana dostluk, barış ve kardeşlik mesajları verir; sürekli güleçtir.
Peki, CHP ilçe başkanının arada bir arıza yapmaya, error vermeye hakkı yok mu?
Olmaz mı hiç, var elbette…
İşte onu da dün akşam bir sosyal paylaşım sitesinden yaptı Mehmet Turan Tansal; “Genel Başkanım Bursa’ya gelmiş. Facebook’ta gördüm. Safalar getirmiş. Hoş gelmiş, hayırlara vesile olur inşallah” diye yazdı!
Kemal Kılıçdaroğlu Bursa’ya geliyor…
Şehirdeki en büyük ve en önemli ilçelerden birinin başkanının bundan haberi yok!..
Hiç olacak şey mi?
Değil elbette.
Ardından Bursa İl Kadın Kolu Başkanı Fatoş Birinç’i aradım.
Eve gidince dönüşte daha pirinç ayıklayacaktı Fatoş Birinç.
Vakit gece yarısına doğru yaklaşıyordu, sürdürdükleri “hayır” kampanyası için o gün gittikleri Orhaneli bölgesinden yeni dönüyorlardı arkadaşlarıyla birlikte minibüsle.
İl Başkanı Şadi Özdemir onlara minibüs vermiyor, kendi aralarında para toplayıp kiraladıkları araçla geziyorlardı dere tepe.
O’nun da malumatı yoktu genel başkanın gelişinden.
CHP’de eğer işte bu iki isim madara edilmişse bir olayda, İl Başkanı Şadi Özdemir’de arayacaksınız nedenini.
İkisine de gıcıktır Özdemir, fırsatını bulabilse eğer, bir kaşık suda boğmak ister siyaseten onları!
Düşünün, Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın oğlu, Mehmet Turan Tansal’ın yardımcısı Bülent Yaşar’ın haberi var Kılıçdaroğlu’nun geleceğinden, ilçe başkanınınsa yok!
Meselenin aslını astarını sonra öğrendik tabii…
En son Sivrihisar’da konuşan ve bir gün aradan sonra da Bursa’ya gelecek olan Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’a diyor ki, “buradan Bursa’ya geçelim ancak, araya program koymayın, çok yoruldum, bari bir gün olsun dinleneyim”.
Bu durumdan Bursalı Sanayici ve İşadamı Ertuğrul Kaplan’ın da haberi oluyor.
O da Lale Hanıma diyor ki, “yolunuzun tam üstünde bir bağ evim var, buyurun geçerken sizi orada bir yemekte ağırlayayım”?
Ertuğrul abi Mezitler’den inerken sağda, Güneykestane Köyünden bir yer aldı iki yıl evvel 7-8 dönüm, oraya da kartal yuvası misali güzel bir ev, yanına da konukları için bir kara fırın yaptırdı.
“Genel Başkan ve beraberinde de en fazla 8-10 kişi gelecek” diye konuşulduğu için de sadece iki körpe kuzu kestirip fırına attırıyor o gün.
Düşünün, milletvekillerinin dahi haberleri yok bu ziyaretten.
Bakır tepsilerde cızır cızır, ağır ağır pişmeye koyulan kebapların kokusu Ankara yoluna henüz ulaşmadan gelmeye başlıyor misafirlerin arabaları akın akın eve.
Fakat gelenlerin arasında genel başkan yoktur!
Bozüyük’ten, İnegöl’e varıncaya kadar pek çok örgüt bu ziyaretten haberdar edilmiş, orada bir parça dinlenip, hususi bir sohbet de yapmak isteyen Kılıçdaroğlu’nun bu misafirliği birileri tarafından sabote edilmiştir adeta!
En az 80-100 kişi toplanır orada!
Dolayısıyla bu ziyaretin tadı kaçar, bir parça dinlenip dağ havası alma niyetindeki Kılıçdaroğlu’nun bu ümidi de suya düşer.
Kuşlar, Ertuğrul Kaplan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalnız kalıp, başbaşa özel bir görüşme yapmasını hiç istemeyen Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir’in fısıldadığını söylüyor bu gizli özel programı kulaklara!
Yapılan şey hem gizli, hem de özel; siyasi program dışı hususi bir görüşme.
Evde oluşan bu tablo sonucu Kılıçdaroğlu da yemekten sonra milletin elinden kurtulup bir parça dinlenebilmek için oradan kalkarak, Bursa’daki oteline geçiyor çaresiz biçimde.
Türkiye’nin en önemli tesislerinden birinin kurucularından olan Kaplanlar Soğutma’nın sahibi Ertuğrul Kaplan, şimdilerde çok önemli bir misyon üstlenmeye hazırlanıyor.
Daha önce uzun zaman yürüttüğü aynı görev sırasında bölgede büyük işler başarmıştı.
Şimdiyse bazı sanayici ve işadamı arkadaşlarının yoğun istek ve baskıları sonucu yeniden Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olmaya hazırlanıyor kendisi.
Eğer Ertuğrul Kaplan yeniden çıkmazsa ortaya, FETÖ’cü bir oluşum ele geçirmek için uğraşıyor DOSAB’ı!..
İçlerinde 1980’li yıllarda Beta ve VHS kasetlerin içindeki Alman yapımı porno filmleri günübirlik kiralayanlar bile var bunların!
O günlerde Helga’yla, Hans’ın maceralarını kiralayarak para kazanan dönemin pornocuları bu gün olmuşlar avantacılıktan ötürü birer FETÖ’cü!
Ertuğrul abi, bırak savana savana gergedan, aslan, panter peşinde koşmayı da gel otur artık şu koltuğa?
Yoksa FETÖ’cüler yerleşecek, ona göre!
Tansal, sen de düşürme suratını be gülüm, zaten iki kuzu kimseye yetmemiş yemekte, peynir zeytin yemiş millet, yanında rakı da yokmuş üstelik, gülsün artık o gül yüzün yeniden, kızarsın domates yanakların yine kıpkırmızı, dön yeniden anneannem görünümüne, böyle durumlarda sana çok üzülüyorum bak!