Yazarlar

MHP’de öyle kolay kolay kimseyi atamazlar, atsalar da satamazlar!

post-img
Kadın vallahi, yine de Allah uzun ömür versin çok şey kattı ülke siyasetine. Onun varlığı ve uygulamalarından önce pek kimsenin aklına gelmezdi partilerden adam atmak. Kullanır kullanır atardı insanları, çünkü yerlerine talip başkaları bulunurdu mutlaka her yerde. Sonra onları da atar, yerlerine yenilerini atardı! “At” köküyle başlayan kelimeyi hafızasından hiç çıkarmadı Rahşan Ecevit 1980’den sonra. Attı, atadı, attı, atadı, partisinin yöneticisi olduğu dönemlerde azıcık kafa kaldırma olasılığı bulunan İl ve ilçe örgütlerini tırpanla buğday biçer gibi kesip attı görevlerinden. Hiç kimse tüzük haricinde partinin nasıl ve hangi hükümlerle idare edileceğine dair kuralları içeren “yönetmelikleri” elde edemiyordu. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nın sağladığı hakları da doğru dürüst bilmiyordu hiç kimse. DSP’de “Çile Çiçekleri” gibi hak arama zeminleri oluştu bu nedenle.     Ancak Rahşan hanımın ektiği çiçekler kesildikçe büyümüyor, tam aksine kuruyup gidiyordu. “Korkunç Yenge” yıllarca kendi keyfine göre idare etti partisini. Binlerce yoksul insanın emeğini, parasını, aşını, işini kullanarak hüküm sürdü. DSP en sonunda yüzde 1’e düşüp, Bülent Ecevit de ölünce geriye kalan kasadaki hazine yardımına sulananlar da bu kez yengelerini “at-tılar” partisinden! Bir daha oraya gidemez oldu Korkunç Yenge. Şimdilerde muhtemelen partinin beş kuruş parası kalmamıştır. Aralarında Bursalı bazı dostların da bulunduğu, eski günlerin anısına DSP’ye gönül vermiş insanların maddi katkısı ve desteğiyle yaşıyor bu gün bu parti. Tarihe de aynı zamanda “anti demokratik olmasıyla, insanların seçme ve seçilme haklarını ellerinden almasıyla” geçti. Benim bildiğim siyasette en kapsamlı ve sonuç alınan “hukuki zeminde hak arama girişimi” Bursa’da yapıldı. Hatta öyle ki, Numan Kurtulmuş Saadet Partisi’nin başındayken Mustafa Kamalak ve 650 delege tarafından yürütülen olağanüstü genel kurul istemi çalışmasında, Kurtulmuş’un daha sonra koltuğu bırakıp kaçmasına sebep olan Yargıtay kararı Bursa’dan aldırıldı. Seçim isteyen 650 delege arasından bazılarının noterden gönderilen imzalarını geri çektirmişti paçası tutuşan Kurtulmuş. Bursa’yı arayıp artık içtihat haline gelmiş kararı öğrenen Mustafa Kamalak’sa “hayır efendim, verilen imzalar eğer aynı gün geri çekilirse bu geçerlidir, yoksa değildir” deyip itiraz etti ve talebi yargı tarafından da kabul edildi. Cumhuriyet Halk Partisi Osmangazi İlçe Eski Başkanı Ahmet Memişoğulları, yine eski başkanlardan Recep Tek, Sabit Şerbetçioğlu  ve Hasan İlter’le 40 partili arkadaşlarının birden yürüttüğü bir demokrasi ve hukuk mücadelesiydi bu. Deniz Baykal genel başkan, Gürhan Akdoğan CHP Bursa İl Başkanı, Nesrin Baytok da Deniz Baykal’ın santi metresiydi! Memişoğulları ve arkadaşlarının seçme seçilme haklarını da ellerinden alarak partiden attılar. Öyle bir mücadele verildi ki, hem partide demokrasinin olmadığı yargı kararıyla tescillendi, hem masa başında yapılan delege seçimleri iptal edildi, hem Akdoğan’ın atadığı yeni yönetim mahkeme tarafından geçersiz kılınarak yerine kayyum atandı, hem de olağanüstü kongre yapıldı. Şimdiyse… Başarısızlığı defalarca tescillenmiş, “demokrasi” demeyi bile beceremeyen, “ekonomi” derken ağzından “ekönömi” sözcüğü çıkan, ağzı, telaffuzu bozuk, demokrasinin ve siyasetin yüz karası Devlet bahçeli…     Ve 1o yılda kamyon şoförlüğünden holding sahipliğine geçmiş, astronomik bedellerle işler yaparak semirdikleri Yıldırım Belediyesi’nden yeni, mert ve dürüst belediye başkanı göreve geldiği vakit ihale alamayınca bu kez gazete satın alan ve o kağıt parçasından elde edeceklerini sandıkları güçle servetlerine servet katma peşinde olanların verdiği sokma akılla hareket edip, yalan ve  yanlış bilgilerle basın toplantıları düzenleyen, soru önergeleri veren, şimdilerde oralara kadar düşmüş Bahçeli’nin yamağı, koskoca MHP’nin  Genel Sekreteri İsmet Büyükataman için de yolun sonu göründü artık!     Rahşan Ecevit’in “partiden atma” tanımına yeni bir boyut getirdi Bahçeli ve şürekası: “Dükkan kapatma!..” Beğenmiyorlar mı o ilin yönetimini, daha doğrusu kendilerine muhalif mi buluyorlar? “Kapattık gitti” diyor hazreti MHP yöneticileri! Neyi kapatıyorsun sen, kimi kapatıyorsun? MHP’de işi bilen aklı başında insanlar çıksın, o kapatmaların hepsi çok kısa sürede yargı kararıyla iptal edilir. Ha bir de “partiden ihraç” tehdidi yapıyorlar potansiyel genel başkan adayları için şu kadarcık utanıp sıkılmadan. Bu ne büyük bir rezalettir, ne büyük bir gaflettir demokrasi ve siyaset adına?!. İyi kötü bir yasa var ortada. Orada da durum açık. Meral Akşener’i ihraç mı ettiler? Siyasi partilerin tüzüklerine göre 3 ya da 7 günde itirazına yanıt mı verilmedi? Derhal bir Asliye Hukuk Mahkemesine iki satır dilekçe… Kesinlikle ihraç anında kaldırılır! Çok güçlü bir genel başkan adayını kongre öncesi partiden atmayı Bahçeli ve İsmet Büyükataman gibi düşük kuturlu politikacılar düşünüp telaffuz edebilirler ancak.     Aynı şey genel kurul delegeleri için de geçerli. Peki, itiraz süresini lehlerinde kullanmak için kongre günü ya da bir gün önce ihraç işlemi yürütmek gibi bir kurnazlık içine girerse MHP üst yönetimi? İhraç edilecek delegelerin oyları seçim sonucuna etki edeceği için bu kez mahkeme tarafından genel kurul iptal edilir ve yenisinin yapılması istenir. Yolun sonu… Köprüden önce son çıkış çoktan aşıldı. İlerle, bir yaz günü Tuna’dan kafilelerle! Devlet Bahçeli ve şürekası çıkışa, arka kapıya doğru ilerleyip insinler de sıra beri tarafa, CHP’deki çakma Gandi çarkçı Kemal ve ekibine gelsin! Yıllarca “dokunulmazlıklar kalksın” diye bağırıp durdu çarkçı Kemal. AKP’liler “bakanlık görevi yapanlar haricinde milletvekili dokunulmazlıklarını ahan da hadi kaldıralım” deyince yine patinaj yapmaya başladı! CHP’deki Kürtçü, HDP yancısı CIA ajanı oldukları belgelere geçmiş hainler bir taraftan “biz ret oyu vereceğiz” diye bağrışıyorlar… Diğer taraftan dosya sayıları AKP’li vekillerin 3 katı kadar olan CHP’li milletvekilleri! Kemal Kılıçdaroğlu ne söylüyor tam tersine? Lehte oy verecekmiş! Kimi kandırıyorsunuz siz?!. Hey gidi yavrum hey! Bu milletin dörtte birini temsil eden CHP’nin bu hallere düştüğünü de mi görecektik? Ama hiç merak etmeyin… MHP siyasette fosil yakıt tüketmeyi bıraktığı an CHP’de de hareketlilik başlayacak ve Çakma Gandi Çarkçı Kemal havuzlu villasının bulunduğu siteye dönerek, okey masasına dördüncü eleman olacaktır.          

Diğer Haberler