Yazarlar

Nuray Çohan’la sohbet

post-img
Bendeniz bundan uzun yıllar önce Bursa’da, Sönmez Holding’in radyosunda haber müdürlüğü yaparken sürpriz biçimde medyanın başına getirilmişti Saruhan abi. Daha önce Bursa Hakimiyet, Yeni Asır ve Günaydın gazeteleriyle süren mesleki serüveninde kader onu yeniden bu kente getirmiş ve tanışmamıza vesile olmuştu. Başında deve tüyü renkli, fitilli kadife fötr şapkasıyla ellerini de arkasına bağlamış vaziyette bir hafta kadar medya binasında her yeri dolaşıp, herkesle de  tanışarak gezinip durdu Saruhan Ayber. Sonra da tanıştığı insanları tek tek odasına çağırmaya başladı. Radyoların çok dinlendiği, yazarınızın da hayli başarılı ve ilgiyle izlenen radyo programları yaptığı yıllardı o yıllar. Beni de çağırıp, “gazete için ne yapabilirsin” diye sordu rahmetli Saruhan abi?     “Şimdiye dek herkes politikacı ya da bürokratların bizzat kendileriyle yaptı, ben de eşleriyle söyleşiler yapayım, iyi malzeme çıkar” diye yanıtlamıştım sorusunu. Ankara’ya gidip, Turhan Tayan’ın eşi Güngör hanımla başlamıştık bu söyleşi dizisine. Konuşmalarımız Bursa Hakimiyet Gazetesi’nde yayınlandıktan sonra bir siyasi partinin Bursa İl başkanı görevinden istifa etmek zorunda kalmış, (Timur Noyan) o sıra bir diğer partinin başında bulunan hanımsa (Yetkin Karakaş) kocasından boşanmıştı!.. Öylesine iyi malzemeler çıkmıştı o dönemde politikacı eşlerinden yani! Önceki gün gazetemize ziyarete gelen CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan’ın eşi Mimar Nuray Çohan’a soruyorum, “hala boşamadınız mı Recep beyi” diye?!. Gülüyor Nuray Çohan. “Hayır henüz boşamadım ama olayların başlangıcını size anlatmam lazım” diye başlıyor söze; “Pek çok insan benim Recep beyin göreve gelişiyle birlikte bu partiye katıldığımı düşünüyor ama ben 2009 yılından beri CHP’de aktif olarak çalışıyorum. O sene belediye meclis üyesi adayı olmuştum, ardından Osmangazi kadın kolu başkanlığı yaptım, daha sonra 2011’de milletvekili adayı oldum. 2015’te de öyle “pırt” diye Meclis’e aday olmadım yani!..” -Ee peki tamam… Siz siyasette emek harcarken eşiniz ne yapıyordu Nuray hanım? “O da Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nde yöneticilik yapıyor ve sivil toplum örgütlerinde katkı koyuyordu yaşama. Recep bey iyi, yumuşak huylu bir insandır. İnandığı davadan asla vaz geçmez.” Bu arada Mimar Recep Çohan’ın doğulu, eşi Nuray hanımın da Deliormanlı bir göçmen olduğunu duyurmuş olalım. Kars Ardahan Iğdır Dernekleri Federasyonu’nda yöneticilik de yapıyormuş Nuray Çohan aynı zamanda, 3 yıldır da doğudaki okulların eksik gediklerini karşılamak için “Bir Damla Su” projesi çerçevesinde çalışmalar yürütüyormuş. Güler yüzlü, kaliteli, şık ve son derece aktif bir hanım portresi duruyordu karşımda geçen gün.     Kars Ardahan Iğdır Derneği’nin yanı sıra Tekirdağlılar ve Bal-Göç gibi kuruluşlarda da aktif olarak çalışan biri Mimar Nuray Çohan. Geçen haftaki yazılarımızda adı geçen CHP’nin milletvekili adayı  Nuray Çohan anlatmayı sürdürdü: “Benim milletvekilliğine aday olmamı ısrarla Mustafa Şenyurt ve İsmet Karaca istedi. Mutlaka olmalısınız dediler…” -Belli ki tavşan aday olarak görmüşler sizi! “Evet.” (Bu arada sevgili okurlar, iddia sahibi adaylar yapılacak -sözde- önseçimde diğerlerinin önünü kesmek için ortalıkta dolaştıracakları listelere aslında hiç kimsenin oy vermeyeceğini düşündükleri isimleri yani, “tavşan aday” denilen kişileri yazarlar.) Öyle görünüyor ki partilileri tarafından tanınıp sevilen Nuray hanım kısa süre içinde tavşanlıktan çıkıp, avcı pozisyonuna bürünmüş bile! Deve dişi gibi onca kişinin yarıştığı önseçimde 8’nci sıraya yerleşip pek çok insanın önüne geçmek hakikaten mucize gibi bir şey! Tam 6300 oy aldı Nuray Çohan; 5’nci sırayla arasında 1000, 6’yla 150, 7’nci sırayla da sadece 60 oy fark var. Peki, bu başarısında CHP Osmangazi İlçe Başkanı eşi Recep Çohan’ın rolü ne? “Hiç bir rolü yok. Tam tersi daha zararı oldu” diyor Nuray Çohan; “tüm mahalle temsilcileri İsmet’in (Karaca) getirdiği insanlardı. Hiç birinden benim için oy istemedi. Sadece ikisine özgür seçim ortamına müdahale ettikleri için uyarıda bulundu.” Peki, hem ilçe başkanının eşi olup hem de adaylığa soyunması etik mi? “Eğer aday belirleme yöntemi olarak merkez yoklaması yapılsaydı kesinlikle aday olmayacağını ancak önseçim kararı alınınca eşiyle konuşup, “kendisinin zaten 2011’de de aday olduğunu ve milletin oyuna ipotek koymanın doğru bir hareket sayılamayacağını” anlattığını” söylüyor Nuray Çohan ve ekliyor: “Ben kendi ayakları üzerinde duran, iki çocuk annesi ve siyasete de katkı sunmaya çalışan bir iş kadınıyım. Bu durumun takdir edilmesi gerekirken, birileri tarafından eleştirilmesini anlayamıyorum doğrusu?” İsmet Karaca ve Mustafa Şenyurt’la araları hangi noktada açılıyor Nuray Çohan’ın? Mahallelerde anahtar listeler dağıtılıp, onu sabote etmeye başladıklarında elbette. Bir gün İntizam Mahallesi’nde çalışma yaparken Nuray hanım, partili iki kadının sadece İsmet Karaca’nın broşürlerini dağıttıklarını görünce kendisininkileri de verip, dağıtmalarını ister. Kadınlar “hayır” derler, “bizden sadece Karaca’ya ait olanları dağıtmamız istendi!..” Sadece bu kadarla da sınırlı kalmaz karşı tarafın atağı. Diğer mahallelerde dağıtılan anahtar listelerden “Nuray Çohan” ismi adeta kazınarak yok edilir! Bunun üzerine Karaca’yı arar Nuray Çohan, “eğer savaşmak istiyorsan savaşırız” der! “Yolunuz açık olsun” yanıtı gelir karşıdan ve bir de tehdit: “En az 1000 oyunuzu keseceğiz!..” Daha sonra ne mi yapar Nuray hanım? Eşi Recep Çohan’la konuşup, durumu anlatır. “Ben bu İsmet’lere oy vermeyeceğim, sen de verme ve destekleme” der. Recep Çohan’sa, “biz onlarla birlikte yola çıktık. Hata yapsalar da onlar bizim arkadaşımız” yanıtını verir ve Atatürk Lisesi’nde yapılan seçimlerde oyunu İsmet Karaca’dan yana kullanır! Üstelik de daha sonra bunu açık açık eşine de söyler! “Ben olsam sizin yerinize Recep beyi derhal boşardım” dedim Nuray Çohan’a!.. Gülüştük. “Valla” dedi, “işte o gün o kadar kırıldım ve kızdım ki, kendisine de söyledim, “eğer iki evladımız bulunmasa, 25 yıllık değil de yeni evli olsaydık, soluğu ertesi gün avukatın yanında alır, sen derhal boşardım” diye! Aman Allah korusun. Onca yılın ardından ikinci bir politikacı boşanmasına daha şahit olmak ağır gelirdi bana doğrusu! Saruhan abiyi de (Ayber) minnet, rahmet ve iyilikle anıyorum bu arada tabii. Çok erken ayrılıp gitti aramızdan. Bıraktığı hoş seda kaldı geride.      

Diğer Haberler