Gerçek çevreciliğin “ağaç kesilmesinin önüne geçmeye çalışmak” değil, “gerekli olduğu için kesilen ağacın yerine yenilerinin neden dikilmediğini” sorgulamak ve bunun peşine düşmek olduğunu öğreneli çok oldu.
Türkiye’de solcu geçinen ve solculuktan geçinenlerin ferahlama alanıdır artık çevrecilik.
Halkta karşılığını bulamadıkları için kendi demode ideolojilerini çevreye duyarlı ama henüz çok cahil olan gençlerin sosyalleşmek için kullandıkları sözde çevreci gruplarda satarlar bunlar.
Bir de eski kırık solcular vardır arada.
Bundan 40-50 yıl önce kafalarındaki çizik plak takılıp kalmış, hep aynı nakaratı çalmaktadır sürekli!
Bursa’da en son örneğini Keles’e yapılan sulama göletinin inşaatı sırasında izledik.
Sanki gidip elleriyle saymışlar gibi orada “5 bin ağaç kesiliyor” yaygarasıyla çıktılar ortalığa.
Sahaya CHP’li milletvekili götürmeler, basın açıklamaları filan…
Gölet yapılacak, eğer kesilmesi gerekiyorsa da yeteri kadar ağaç kesilecek elbette.
Nitekim, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’yle yapmış olduğum yazışmada ortaya çıktı ki, sadece o bölgede ıslah ve kereste üretimi için yılda en az 50 bin adet ağaç kesiliyormuş zaten!
Bunun farkında bile olmayan bizim sözde çevreciler bir hayli nümayişte bulunmuşlar, ardından da susmak zorunda kalmışlardı.
Sadece Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde her yıl bin 500 genç açıkta kalıyor, yer yokluğu nedeniyle devlet yurduna yerleşemiyormuş.
Bunun için de devlet Kredi ve Yurtlar Müdürlüğü kanalıyla her halde Kızılay’a değil, ODTÜ arazisinin içine bir yurt yapmaya karar vermiş.
Kaldı ki meşe, gürgen veya palamut da olabilirdi ama dünyanın her tarafında büyüdüğü vakit kesilmek için dikilen “kavak ağaçlarından” bir bölümünün kesilmesi gerekiyormuş.
Siz şu akıl kıtlığına bakın ki, meğerse bir grup ODTÜ öğrencisi de tam 55 gündür oraya çadır kurup, ağaçlar kesilmesin diye bekleşiyormuş.
Projenin daha fazla gecikmesine gönlü razı gelmeyen rektör de en sonunda bu konuyla ilgili polisten yardım istemiş.
Polis ne yapacak?
Oradaki haksız ve kanunsuz işgali sonlandırmak için öğrencileri alıp, alanın dışına çıkaracak elbette.
Dün sosyal medyada yapılan şu paylaşımı görünce çıldırdım:
“ODTÜ’de faşist polis eşliğinde ağaç katliamı yapılıyor.”
Çüşşş!..
Polis hangi ara faşist oldu?
Bu kadar büyük bir cahillik ve edepsizlik olmaz arkadaş!
Hadi gençler, adı üstünde hepsi delikanlı…
O yaşlarda hangimiz yapmadık bazı çılgınlıklar?
Da…
Kart kaşarlara ne demeli birader?!.
Gerekli mi?
İhtiyaç var mı?
Eğer varsa o yurt binası yapılacak kardeşim!
Bunun için ağaç mı kesiliyor?
Eğer gerekliyse kesilecek kardeşim!
Tabii yerlerine yenilerinin dikilmesi kaydıyla.
Gerçek çevrecilik işte budur; kesilenin değil, dikilmeyenin peşine düşmektir.
Bir de tüm yaşamı boyunca bir tane bile ağaç dikmemiş insanlar çevrecilik taslıyor ya?
Ne diyeyim ben size?!.
“Allah ıslah etsin” diyorum.