Yazarlar

Penceresi cam cama selam söyle amcana

post-img
Beraberlerindeki az sayıda partililer ve AKP’nin Bursa milletvekili adayı Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’yla birlikte İznik’in bir caddesinde yürüyor AKP Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun. Hem yürüyorlar, hem de vatandaşların ellerini sıkıp oy istiyorlar. Bu ziyaret sırasında yaşanan son derece enteresan bir diyaloğu da bir vatandaş cep telefonundan çekerek kayıt altına alıyor. Yalakalık niyetindeki yandaşlardan biri diyor ki Müezzinoğlu’na, “sayın bakanım, ne zaman İznik’e gelseniz yağmur yağıyor! Bereket getiriyorsunuz bize.” Gülüyor Mehmet Müezzinoğlu, yanıt vermiyor; buna karşın İl Başkanı Cemalettin Torun giriyor ortada kalan topa: “Artık yağmur duasına gerek yok. Yağmur duasını kaldırıyoruz, yerine bakan getirme duası getiriyoruz!..” Korkunç bir hata yapıyor Cemalettin Torun. Farkında olmadan bu konudaki cehaletini ortaya koyarak açıkça Allah’a şirk koşuyor! Belli ki İslamiyet’i ve İslam fıkhını hiç bilmiyor Cemalettin Torun. Bir kere her şeyden önce yağmur duasına “yağmur yağdırmak için” çıkılmaz! Yağmur duasının artık vakti geldiği için çıkılır! İslamiyete göre gaybı ve yağmurun ne zaman yağıp ne zaman yağmayacağını bilen sadece Allah’tır. Bunun aksini, bir hocanın ya da bir “Bakan’ın” yağmur yağdırabileceğini düşünüp bunu telaffuz etmek tam olarak Allah’a şirk koşmak demektir ki çok büyük bir günahtır. Kuran'a göre en önemli iman meselesidir şirk, Allah'a ortak koşmak, bir şeye veya din bilginlerine ya da bir şahsa ilahi özellikler atfetmek anlamına gelir ki, şirk eyleminde bulunanlar müşrik olarak isimlendirilirler. İslam’ın akait felsefecileri olan kelamcılar yaratılmış olanların, kadir-i mutlak olan Allah'ın sıfatlarından gaybı bilme, yaratma, alemde tasarruf etme, hidayete erdirme ve saptırma gibi özelliklerinin başka insanlara, tanrılara, melek, cin ya da Şeytana atfını “şirk” olarak nitelendirirler. Yine Kuran’a göre Allah'a şirk koşmak günahların en büyüğüdür. ''Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur.'' (Nisa suresi, 48) Burada öyle makara yapmıyoruz, ayet konuşturuyoruz gördüğünüz gibi! Videoyu izledim, devlet yönetme anlayışı ve günlük yaşamda İslam’ı referans alan insanların kurup yönettiği bir siyasi partinin Bursa İl Başkanı “artık yağmur yağdırma duasını kaldırıyoruz, bakan getirme duası getiriyoruz        “ diyebiliyor memlekette üstelik de uluorta ve açık açık, çok enteresan bir durum doğrusu! Ama bu günkü mevzumuz bu değil. Bu günkü konumuz “siyasi konumu” sayesinde kendisi aşırı zenginleşen ve yakınlarını da hiç hak etmedikleri halde zenginleştiren AKP Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun’un bu insanı üzen bazı diğer halleri! Ne demiş “paranın aslında beş para etmeyen bir şey olduğunu” vurgulamak için Hazreti Ali? “Bilgi kadar zenginlik yoktur. Cehalet kadar yoksulluk yoktur!” Önce Bursa Şehir Gazetesi’nden, Mudanya’dan dönen zengin bir adamın 200 kilometre hız ve damarlarında dolaşan 280 promil alkolle çarptığı ve içinde Zengingönül Ailesi’nin bulunduğu araçta o an yaşanan bir katliam haberini okumuştuk. Kaza sırasında henüz 8 yaşında olan minicik Kutay yaşamını kaybetmiş, annesi Emine Zengingönül’se arabadan fırlayarak yandaki toprak zemine düşmüştü. Olay gecesini hatırlamayan Emine Zengingönül, halen çelik korse ile tedavi görüyor ve ailesiyle doktorların tavsiyelerine karşın psikolojik destek görmeyi reddediyor. Ailenin diğer oğlu 6 yaşındaki Eray Zengingönül, psikolojik destek görüyor ve ağabeyinin mezarında bulduğu beyaz bir taşla uyuyor. Olay gecesi oğlu Kutay’a tek başına ilk yardım yapan baba Yılmaz Zengingönül’ün de fiziksel ve psikolojik tedavisi sürüyor. Geçen gün bu olayın yine duruşması vardı. Mudanya yolunda 8 yaşındaki Kutay Zengingönül’ün hayatını kaybettiği kazanın son duruşmasında, 280 promil alkol ve 200 km hızla araç kullanan Mehmet Kamil Özkan hakkında “bilinçli taksirle adam öldürmek” suçundan dolayı tutuklama istendi. Önümüzdeki ay yapılacak son oturumda da hakim artık karar verecek. Mesleğinde çok daha tecrübeli yüzlercesi dururken bu kazaya neden olmuş bir insan, aynı zamanda bir avukat olan iktidar partisinin Bursa İl Başkanına niye gider? Tek yanıtı var bu sorunun: “Ödeyeceği maddi bedel her ne olursa olsun siyasi nüfuzundan istifade edip, paçayı yırtmak için.” Mazlumun yanında duran Şehir Gazetesi bunu ifşa etti ve gelişmelerin takipçisi oldu. Son derece dikkate değer diğer bir konu da kendilerinin bu davayı kabul etmeleriydi ama… Sonuçta Cemalettin Torun ve ortağı, aynı zamanda AKP Bursa milletvekili adayı olan Zekeriya Birkan’ın sahip olduğu avukatlık bürosu vekaletten çekilmek zorunda kaldı! Daha sonra Başkanı İbrahim Burkay’la anlaşarak BTSO kasasından zenginleştiğini öğrendik Cemalettin Torun’un. Hele hele yıllarca kuruttukları Yıldırım Belediyesi’nden ihale alamayınca başka başka işlere girişen Nurettin Kutlucan’ın da avukatı olduğunu, bunun üzerine tuz biber olarak Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye bir yemekte “Kutlucangillerin ihale alamamaktan ötürü çok üzgün olduklarını” söylediğini öğrenince iyiden iyiye değişti adı “Ak” olan bir partinin Bursa İl Başkanı’na karşı bakışımız! Peki şimdi de yeni ve bir o kadar da çarpıcı son gelişmeden söz edelim: Partinizde yıllardan beri inanarak koşturan onca okumuş, eğitimli genç var sayın Cemalettin Torun; en büyük beklentileri de günün birinde siyaset vasıtasıyla asgari ücretin az üstünde bir parayla işe girebilmek, inanmıyorsanız gidip onlara sorun? Etrafta o kadar hak eden ve gerçekten ihtiyacı olan insan varken kardeşinizin oğlu, öz yeğeniniz Mehmet Torun’u Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne üstelik de “danışman” yaptırmak da neyin nesi oluyor bu acaba? Hem yeni Rektör Yusuf Ulcay hangi birikimine güvenip, neyi danışacak bu çocuğa? Bildiğimiz kadarıyla Açık Öğretim mezunu, orayı da zar zor bitirmiş yardımcı muhasebe elemanı olan bir insan Mehmet Torun. Rektör Yusuf Ulcay’ın uluslararası bir tanıtım ofisi açmak istediğini işitmiştim. Sağda solda “bu ofisin başına geçeceğini, Uludağ Üniversitesi Basın Bürosu’nun da kendisine bağlandığını” konuşup duruyormuş Mehmet Torun. Yabancı dil biliyor mu mesela bu arkadaş? Yoksa, “dil dile değmeyince dil öğrenilemezmiş” ekolünden mi geliyor kendisi?!. Mehmet Torun’a ayda 10 bin lira maişet parası ödendiği bilgisi doğru mu peki? Hem Rektör abi, ben de danışman olmak istiyorum Uludağ Üniversitesi’ne?!. AKP İl Başkanının yeğeninden çok daha yararlı olacağına adım gibi eminim! Hem benim bu çocuktan neyim eksik? “Arkam” yok ama ense dersen benim ki de kalın, “göbek” desen onunkine yakın. Sumo güreşçileri gibi oldum vallahi. Bu arada güreşten de anlarım. “Basın” desen, ne gerekiyorsa basarım! Ucuza da çalışırım inan olsun, bana ayda 5 bin lira ver yeter! Bak siyasetten anlarım, teoloji, felsefe, sosyoloji, arkeoloji, mitoloji en çok bayıldığım alanlardır, uzay ve kurgu bilime hastayım mesela. Hem de lise yıllarımda Aisec Asimov’un tüm kitaplarını üstelik de tek tek sahaflardan toplayıp okudum vallahi! Az çok fıkıh bilirim, hadis bilirim, dinler tarihine de bayılırım. Turan Dursun ve İlhan Arsel’in tüm kitaplarının ama özellikle size de ısrarla tavsiye ederim, “Biz Profesörler’in”(!) ardından İmam Gazzali ya da tam adıyla Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî’nin, İhyau Ulumi'd Din’inden tut, Nasihatü’l Müluk’üne varıcaya kadar pek çok eserini satın alıp inceledim. Sadece O mu? Değil elbette, sahih kabul edilen tüm hadis yazarlarının kitaplarını da epeyce koklamışlığım vardır. Kuran’ın en az beş farklı mealini baştan sona tümden okuyup karşılaştırdım. Okurlarım güzel yazdığımı söylerler sağolsunlar hep. Lezzetli yemekler yaparım. Az sonra kıymalı patlıcan musakka pişireceğim mesela, acıkınca beklerim. Becerikli adamımdır. İlik açar düğme dikerim. Kızıl Maske yanımda halt etsin, hele ormanda 10 kaplan gücüm vardır! Turnayı gözünden vururum, asla kaçırmam. Kendime, bana danışılacak bir yer aramaktayım. Beni de al Rektör abi oraya danışman olarak, beni de al?!. Hiç olmazsa günaha girmezsin! Ha bu arada taze danışman kardeşim Mehmet, “penceresi cam cama selam söyle Cemalettin amcana!..”      

Diğer Haberler