Yazarlar

Popülizm veya Mühendislik!..

post-img
DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Santrali konusundaki, TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu’nun hazırlayacağı, "teknik raporu" tüm kamuoyu gibi ben de merakla bekledim. Çünkü tüm ilgili mühendislik disiplinlerinin temsilcilerinin; projeyi enine boyuna, kılı kırk yararak ortaya koyacakları teknik rapor, ben ve benim gibi pek çok insanın kafasındaki sorulara cevap olacaktı. Ancak, rapor açıklandığında; benim için tam bir düş kırıklığı oldu. Bir defa ortada "teknik bir rapor" yoktu! Açıklanan, hepimizin bildiği genel doğrulara dayalı, klasik yöntemler ile kömür kullanımının çevreye verdiği zararları anlatan, doğru bilgiler içeren, güzel bir derlemeydi! Oysa geçmiş dönemlerde bu görevi yapmış bir kişi, -hadi bunu bırakalım- bir mühendis olarak; bilime, sayısal verilere dayalı şekilde kaleme alınacak bir "teknik rapor" beklentimdi. BÖYLE TEKNİK RAPOR OLMAZ Gelelim benim gözümden rapora… Giriş bölümünde bir cümle dikkatimi çekti "... resmi izinleri almak amacı ile oluşturduğu teknik dosya içersindeki bilgiler üzerinde değerlendirilmeler yapılmakta, bu dosyada yer verilmeyen birçok noktanın ne şekilde planlandığı bilinmemektedir." Bu ülkenin en saygın meslek örgütlerinden biri olan, TMMOB adına kamuoyunu yakından ilgilendiren bir olayla ilgili teknik rapor hazırlayacaksınız ve daha en başında; "Biz bir şey öğrenemedik, genel doğruları yazdık" anlamına gelecek bir cümle ile giriş yapacaksınız. Bence bu cümle içeriği "özrü kabahatinden büyük" cümlesine tıpa tıp uyuyor. Raporuna hazırlanışında görev alsın almasın, tüm İKK bileşenlerine soruyorum: - Doğru sonuçlara ulaşmak için sizlere verilmeyen teknik veriler nedir? - Bu verileri yazılı ve/veya sözlü olarak DOSAB yetkililerinden istediniz mi? İstediyseniz bunu hangi yetkiliden istediniz? İstemediyseniz, hangi gerekçeye dayanarak istemediniz? Madem teknik raporun oluşmasında veri eksiğiniz vardı, niye bunları tamamlayarak elde edeceğiniz verileri kamuoyu ile paylaşmaktan imtina ettiniz. DOSAB projesinin yanlış olduğunu kanıtlayacak sonuçlar o zaman çıkacaksa, niye sormadınız, niye teknik gerçekleri, yapılacak yanlışları, DOSAB yetkililerinin suratına kamuoyu önünde çarpmadınız (mecazen)... Neden korktunuz? Raporun devamında, bu proje ile ilgili çok az olan kısımlarda, ‘ÇalıştılmazSA, devre dışı bırakılırSA, proje kriterleri yanlış tespit edilirSE, 7 gün 24 saat izleme yapılmazSA...’ cümleleri bolca var. Arkadaşlar; sizler hepiniz Sabancı Üniversitesi’nden mi mezun oldunuz; SA, SA, SA… Hepimiz araç kullanıyoruz, seyahat ediyoruz değil mi? Peki, ya sürücü frene basmazSA... Komik değil mi? İşte sizin ‘SA’lar da bu kadar trajikomik... HER PROJE KENDİ TEKNİK VERİLERİ İLE DEĞERLENDİRİLİR DOSAB ile ilgili, 19 Ağustos 2014 tarihli Yeni Bursa Gazetesi internet sitesinde yayımlanan yazımda sizlere bir soru sormuştum. Galiba anlaşılmamış, sorumu biraz daha açayım. Bu santralin kurulacağı yerde, hakim rüzgarlar nedir, hızları ve günlük grafikleri tarafınızdan incelendi mi, santral baca gazının, geniş bir alanda etkisinin yok edilmesi için baca yüksekliği ne olmalıdır? Her proje kendi teknik verileri ve özgün koşulları içinde değerlendirilir. Sizlerin de bildiği/bilmesi gerektiği gibi. Tekrar soruyorum. Bu projenin, içeriğinde olan; 1. Nakliye, 2. Stok alanları, 3. Kazan teknolojisi, 4. Baca gazı emisyonlarını istenen değere indirgeyecek teknolojik donanımın yeterliliği, 5. Baca külünün bertaraf teknolojilerinin yeterliliği, 6. Baca külünün tesis dışına taşınması planının uygunluğu, 7. Emisyon değerlerinin, kullanılan teknoloji ile projede taahhüt edilen değerlere ulaşıp ulaşamayacağı… Ayrıca emisyon değerlerinin bizim her nefes alışımız gibi sürekli kontrol altında tutulup tutulamayacağını incelediniz mi? 8. Bu projede çevrenin korunması/ölçümlerin sürekliliği adına önemli ekipmanların yedek üniteleri var mı? Sordunuz mu? Giriş yazınızdan anladığım kadarı ile hayır... Siz TMMOB ismi ile gazete sayfalarındaki veriler ile nasıl bir teknik rapor hazırladığınızı düşünüyorsunuz? Hakikaten bu rapora inanıyor musunuz? HERKES HER ŞEYİN UZMANI OLAMAZ Sizlerin de orada olduğu, 12 Eylül 2014 tarihinde yapılan Bursa Kent Konseyi toplantısında yaşan bir anekdota, dikkatinizi çekmek isterim. DOSAB, Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ne 21 Ağustos 2014 tarihli yazısı ile santral konusunda araştırma ve uzman isteği yapmış. UÜ Mühendislik Fakültesi Dekanlığı, 26 Ağustos tarihli verdiği yazılı cevapta ‘Talebiniz, Fakültemiz Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyeleri tarafından incelenmiş olup, ÇED çalışmaları kapsamında hava kalitesi ve oluşması muhtemel hava kirliliği ile ilgili danışmanlık verilmesi konusunda uzman görüş verebilecek öğretim üyesi bulunmamaktadır’ demiş. Demek ki, herkes her şeyin uzmanı olamaz. Ahkâm kesmek başka şey, teknik adam olmak bambaşka... Kıssadan hisse... İKİ RAPOR VAR; FARKLI ŞEYLER SÖYLÜYOR Bir de DOSAB'ın, Hacettepe Üniversitesi’nden bir profesöre yaptırdığı bir çalışma var, halen devam ediyor. Bu çalışmayı elbet sizler de biliyorsunuzdur. Hoca ilk incelemeleri ve modellemeleri sonucunda diyor ki, ‘Bu tesis kurulduğunda ve diğer buhar üretim tesisleri çalışmadığında; hava kirliliği ve sera gazı emisyonlarında mevcut şartlara göre 5-10 kat iyileşme olacak. Bu sonucu bir ön rapor gibi düşünün, kesin raporumuzu ÇED dosyasına sunacağız, kamuoyu ile paylaşacağız.’ Hadi bakalım, sizin genel raporunuzun tersini söylüyor. Şimdi göreviniz; bu raporu doğru dürüst incelemeniz. Rapor, gerçek dışı verilere dayanıyor ise bunu kamuoyuna ilan edip, hazırlayan ve hazırlatanları ifşa etmeniz. Rapor doğru ise çıkıp, bir teknik adama yakışır şekilde açıklama yapmanız. Ben bir de, Ankara’ya gittiğinizde o profesöre uğrayıp, bir-iki teknik kelam öğrenip elini öpmenizi naçizane öneririm. KAMU ADINA SADECE BİLİMDEN YANA TARAF OLMAK Bakın arkadaşlar, TMMOB Bursa İKK olarak, çok ciddi bir görevdesiniz. Kamu kuruluşu niteliğindeki bir örgütün yöneticilerisiniz. Bu cümle, size bazı haklar/ayrıcalıklar veriyor. Bununla beraber kanuni sorumluluklar da yüklüyor. Sizler mühendislik alanında, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve kamuoyu adına ‘sadece ve sadece bilimden yana taraf olarak’ çalışma yapmak/sonuçlandırmak ile mükellefsiniz. Bunun anlamı ‘Alamadım, vermediler, çalıştırmazlarsa’ veya başka "SA"lar ile rapor yazmak değildir. Son olarak bir önerim daha var; Bursa’daki tüm sanayi bölgeleri üzerine bir mercek tutunuz. Bu incelemeye de, günde yüz binlerce kilogram kömür yakıldığı kulaktan kulağa dolaşan, Gürsu-Kestel-Samanlı taraflarında yoğunlaşarak başlayınız. Şehrin dört bir yanında olmaması gereken, şu sanayi bölgelerin ıslahına bir el veriniz. Yalnız, böyle magazin vari raporlar ile ‘SA’lar ile yapılamayacağını unutmayınız. Unutmayın; Mühendislik bilimdir, Popülizm değildir... Ahmet Atalay / Makine Mühendisi-TMMOB Bursa İKK Eski Sekreteri

Diğer Haberler