Yazarlar

Reichstag yangını mı?

post-img
Dümeni ellerine geçirdikten hemen sonra ilk işleri Uzan’lardan Star Gazetesi ve Star Televizyonu’nu alıp, yandaşlarına vermek oldu. Toplam 6 büyük medya kuruluşu vardı o vakitler, basın yayın sektörüne onlar hakimdi, Uzan, Doğan, Karamehmet, Ciner, Ören ve Samanyolu gruplarıydı bunlar da. Daha sonra Ciner’in elinden aldılar ATV ve Sabah Gazetesi’ni, üstelik de devlet bankalarından 750 milyon lira kredi kullandırarak, şimdi kendilerinin kontrolünde yayın yapılıyor oralarda. Karamehmet’ten Akşam Gazetesi ve Show TV’yi alıp, yancıları Ethem Sancak’a devrettiler. Ören’in TGRT’si de uluslararası medya devi Murdoch’a satıldı TMSF tarafından, şimdi Fox TV olarak yayın yapıyor. Ha bir de Digitürk vardı onu da aldılar Karamehmet’in elinden. Karamehmet, yaralı Mehmet oldu. Katarlı bir emire sattılar onu da, Reyiz ve aile fertlerinin emirle ortak oldukları ve birlikte iş yaptıkları söyleniyor. Reyiz çıkartır tabii muhalif kanalları yayından, onun için artık bir ölüm kalım meselesidir bu! Çok yakında Türksat’tan da çıkartırsa hiç şaşırmayın! Televizyon yayıncılığında bir Doğan Grubu’yla, Hoca’nın kör topal giden Samanyolu Televizyonu kaldı. Doğan Grubu’na en baştan beri gıcık kapıyor ya hazret, “gezi olaylarında destek verdiklerini” düşünüyor ya güya ondan! “Teröre destek olma” iddiasından tutturabilir miyim diye “paralelci” avından sonra şimdi de “gezici” avına çıktı yine! Daha yeni, Maliye Bakanlığı’na yazı yazıldı, “Aydın Doğan ve beraberinde 6 işadamının daha mal varlıklarını hele bir araştırın” diye? Bunun üzerine İş Bankası’na sordu Maliye, “Doğan grubunun 28 Şubat sürecinde kullandığı kredileri buraya bildirin” dedi!.. Yine öküzün altında buzağı bulup, Doğan Grubu’na da el koymak istiyor belli ki! Kim bilir, belki İş Bankası’na da el koyacak! Bunu da yapar mı? Yapar, hem vallahi, hemi de billahi yapar! Kendi paçasını kurtarmak için her türlü provokasyon dahil her şeyi yapar. Ergenekonlarla, Balyozlarla Türk ordusunu mahfetti, çökertti resmen. Kim planladı sahte deliller üreterek bu hukuk skandallarını? Siz sadece the cemaat mi sanıyorsunuz? Bizzat Reyiz’in ekibi tarafından koordine edildi bu işler. Hiç bakmayın “kandırıldık” laflarına! Cemaatin hakimi, savcısı, polisi de bu işe alet oldu hepsi o kadar, onlar da kullanıldılar yani! Daha sonra döndü, “paralelci” avlayacağım diye Türkiye’de, yetişmiş emniyet müdürü bırakmadı, tam 3 binden fazla polis şefini attı teşkilattan. “Emniyet müdürü düzeyinde 100 kadar insan ya kaldı ya kalmadı” diyorlar şimdilerde! “Olur hiç dedim, Türkiye’de bu rakama yakın İl var sadece?” Güldü görüştüğüm kişi, “çoğu yer vekillerle idare ediliyormuş.” Doğru… Adam valiydi, İstanbul’a emniyet müdürü yaptılar! Vali ne anlar polislikten? Selami Altınok şimdi de İçişleri Bakanı! Hani, videosunu mutlaka izlemişsinizdir bakanlığı sırasında Binali Yıldırım’a bir törende yılışıklık yapan bir PTT Genel Müdürü vardı ya? O adam, yani Osman Tural da şu an Danıştay üyesi!.. “Kamu Yönetimi bölümü mezunu Osman Tural’dan hukukçu olur mu hiç”  demeyin?!. Bunlar sahte deliller üreterek öküze doğum bile yaptırmadılar mı geçmişte? Yine mesela İnşaatçı, Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan’ı da Danıştay üyesi atadı Reyiz, bunu biliyor musunuz peki? Bursa Valisi Münir Karaloğlu bile AKP’li bir belediyede genel sekreterlik yaptıktan sonra vali olarak atanan bir insan, Mülkiyeyle, devletle önceden hiçbir ilişkisi yok. Hasılı, ordunun ardından polis teşkilatı da bitirildi Türkiye’de. Emniyet görevlilerinin çekirdekten yetiştirilip uzmanlaştırıldığı polis kolejlerinin ardından polis akademisini de kapattı Reyiz. Halihazırda okuyan, birkaç ay sonra da komiser yardımcısı olarak göreve başlayacak öğrencileri de İktisadi İdari Bilimler fakültelerine gönderdiler! Güya paralel yavrularını temizliyordu, bahaneyle Türk Emniyet Teşkilatı’nı da temizledi tereyağından kıl çeker gibi sessizce hiç kimse farkına bile varmadan! Şimdi polisler üniversite mezunları arasından seçilerek alınıyor, kısa bir eğitimin ardından da göreve yollanıyorlar. Güneydoğu’da pusuya düşürülüp öldürülenler, çoğunlukla bu eğitimsiz polisler işte! Kendisi hakkında dava açabilecek hakim-savcı kalmadı, ordu yok, polis yok, peki ne var? Hala farkında değilsiniz belki ama Atatürk’ün Kuvva-i Milliyesi’ne karşı kurulan ve İngiliz mandasıyla, padişahı savunan Kuvva-i İnzibatiye mensuplarının torunları üreyip çoğalarak, bu ülkenin yönetimini tamamen ele geçirdiler bile işte! Üstelik de bu memlekette gizliden gizliye bir İslam Ordusu da kurulmuş vaziyette, zamanı geldiğinde polis ya da orduya karşı harekete geçmeyi bekliyor üstelik! www.sadat.com.tr adresine girip bir bakın? Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından, Türk ordusundan irtica gerekçesiyle geçmişte atılmış subaylarla kurulan bir anonim şirket Sadat. Üstelik de Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu’na dayandırılarak, AKP’nin bakanlar kurulu tarafından da yol verilmiş, kendi alanında Türkiye’de tek olan bir şirket. Peki ne mi yapıyor? Kısaca söyleyeyim: “Ordu kuruyor!..” Orada açıkça da belirtiliyor, “-yönetim değişikliğine uğrayan Müslüman-  ülkelerin silahlı kuvvetlerinin yeniden organize edilmesinde ihtiyaç duyacakları  savunma danışmanlığı, lider seviyesindeki askeri ve güvenlik personelinin eğitimi, askeri ve güvenlik alanlarında gerekli araç, silah ve malzemelerinin tespit ve tedariki faaliyetlerini üstlendikleri!..” Yani ordunun dışında başka bir ordu üreten bir şirket bu! Ayrıca yanına hediye olarak her türlü terörist ya da gerilla yetiştirilir mesajı veriliyor! Zaten Hatay’da, Gaziantep’te tedavi edildiklerini biliyoruz ama kafa kesen sakallıları kim eğitip yetiştirdi sanıyorsunuz? Sadat’ı aklınızdan hiç çıkarmayın… Şimdiye dek kaç kişiyi eğitti, bu insanlar şimdi neredeler, tesisleri hangi bölgede, gerekli mühimmatı nereden buluyorlar, tüm bunlar şimdilik bir sır? Hizmetleri arasında “gayrı nizami harp kursu paketi” de var! Yani açık açık kontr gerilla da üretiyor bu şirket. “Tahrip kursu, eğitim paketi” adı altında da her türlü bomba ve bombalama eğitimi alabilirsiniz mesela! Almanya’da Hitler başa geçene kadar parlamentonun toplandığı ünlü Reichstag’ın yakılması olayını bilir misiniz? 27 Şubat 1933 akşamı çıktı o yangın. Kundaklama olduğu çok belliydi. Komünistlerin çıkardığı iddia edildi. 1933 yılının Ocak ayında, komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede iç savaş çıkacağı konusundaki endişeler o kadar derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, Hitler'i, Katolik Merkez Partisi'yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla şansölye yani başbakan olarak atadı. Reichstag yangını, Hitler'in başbakan atanmasından sonraki ilk politik manevralarından biri oldu. Ülkede alınan genel seçim kararından sonra, tüm partilerin seçim çalışmalarını sürdürmekte olduğu bir dönemdi. Yangının hemen ertesi günü Hitler, Hindenburg'a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ve Alman Ulusal Halk Partisi dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durdurulduğu gibi,  Almanya Komünist Partisi'nin parlamentodaki 181 milletvekili ve parti ileri gelenleri tutuklandı. Dünya insanlık  tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır bu yangın. Ardından yaşananlar sonucu ikinci dünya savaşı patlamış, milyonlarca insan ölmüştür. Acaba yine tek başına iktidara gelemeyeceğini gören Reyiz de dünkü patlamayı gerekçe gösterip, “kamu güvenliği tehdit altında” diyerek bu kez de seçimleri iptal etme peşinde mi dersiniz? Yapar mı? Hemi vallahi, hemi de billahi yapar! Yukarıda sıraladıklarımı yapan bunu yapmaz mı hiç? Acaba Reichstag yangını gibi bir projenin ilk ayağı mı dün Ankara’da yaşanan patlama da?          

Diğer Haberler