Pek kıymetli Sayın Cumhurbaşkanım…
Nasılsınız, iyi misiniz?
İyi olmanızı Cenab-ı Allah’tan diler, Bursa’dan zat-ı devletlerinize çok selam ederim.
Bizleri soracak olursanız pek tadımız tuzumuz yok ama “buna şükür” diyoruz, idare edip gidiyoruz.
Yeni doğan torununuz Hamza Salih için “Hık demiş, dedesinin burnundan düşmüş” diyorlar; dedesi gibi de bahtı açık olur inşallah.
Allah uzun ömür versin.
Bu arada, biz emeklilere Cumhuriyet tarihinde ilk defa verdiğiniz bayram ikramiyeleri çok hora geçti Sayın Cumhurbaşkanım.
Bütün arkadaşlar kurbanlık alabilmek için ikramiyenin ödenmesini bekliyor lakin, geçen sene 1000 liraya bir toklu almak mümkünken, bu sene en cılızı 1300 liradan başlıyor.
Hani diyorum ki, şunu önümüzdeki sene et fiyatlarına endeksleseniz?
Vallahi çok hayır dua alırsınız Sayın Cumhurbaşkanım.
Hazır sizinle böyle dertleşirken azıcık Bursa’nın halinden de bahsetmek isterim Sayın Cumhurbaşkanım.
Orta Asya’dan günümüze gelen bir deyim vardır “Yer demir, gök bakır” diye?
Hatta Altay Türkleri şöyle derler:
“Kalgançı çak kelerde, Tengri temir polup kalar, yer yes polup kalar.”
Türkiye Türkçesindeyse anlamı şudur bunun:
“Kıyamet kopacağı zaman gök demir olup kalır, yer bakır olup kalır.”
Hiçbir taraftan ümit olmadığını, yardım ve imdat için her şeyin sağır ve dilsiz olduğunu ifade eder bu deyim.
İşte Bursa’nın hali tam da böyle.
Eline “medyayı” geçirmiş özellikle iki kişi var ki, bu kentte racon kesip, sağı solu tehdit edip duruyor keratalar.
Bunların 18 yıldır belediyelerden vantuz gibi emdikleri paraları bir sordurup, hesaplatsanız, inanın hiçbir kasa almaz, hiçbir çuval yetmez taşımaya!
Tüylü, tüysüz, ne kadar yetim varsa hepsinin hakkını bunlar lüpletiyor Sayın Cumhurbaşkanım.
Birini iyi tanırsınız:
“Cavit Çağlar”
Geçen gün baktım, Bursa’daki tüm belediye başkanları ayağına gidip, huzurunda ip gibi dizilmişler!
Niye?
“Hayırlı olsun” diye!
Niye hayırlı olacak?
Çağlar’ın sahibi olduğu Olay Gazetesi eski dev tesislerinden Mudanya Yolu üzerindeki bir apartmana taşındı ya?
İşte orası hayırlı olsunmuş!
Adam çalışanlarının sigorta primlerini ödeyemedi, bütün te oralar SGK’ya devredildi ya?
Yani koskoca Olay Gazetesi’ni bir apartmana taşıyacak kadar küçülttü Cavit Çağlar!
Millet de kuyruğa girmiş “hayırlı olsun” diye, artık neyin hayrıysa?!.
Bakın, merhum Hikmet Şahin asla gitmezdi Çağlar’ın ayağına.
Buradaki politik güç odaklarını filan da hiç sallamadı rahmetli.
Bursa en büyük hizmetleri O’nun zamanında gördü be Sayın Cumhurbaşkanım.
Sonra gelen Recep Altepe’yse kim ne isterse verdi!
Çelikpalas’ın yanındaki Cavit Çağlar’ın oteline dikkatlice bir bakın buralara geldiğinizde.
O’nunkisi neden uzun?
Hadi fakirin hem karnı aç, hem de boyu uzun olurmuş!
Ee fakir de değil…
Çağlar’ınki neden uzun?
Gazete sahibi olmak, her istediğinin yapılmasını mı gerektirir?
Eskiden Türkiye’de ünlü kabadayılar vardı Sayın Cumhurbaşkanım.
Bunların çoğu gariban babasıydı; “kabadayı” olabilmek için önce “efendi” olabilmek, “adam” olabilmek gerekirdi.
Bursa’da birisi daha var ki, “dayısı” gitmiş, “kabası” kalmış…
Geçen gün kaleme aldığım bir yazıdan sonra Facebook üzerinden bana efelenerek tehdit etmiş aklınca!
Adam sanıyor ki, Bursa’da hiçbir gazeteci kendisi hakkında yazı yazamaz, eğer yazarsa ya kafayı çekmiş ya da yemiş olması gerekir!
Sanki oğlu Tayyar abdest alıp, 2 rekat Teheccüd Namazı kıldıktan sonra kaleme alıyor yazılarını!
Bu Burhanettin Türkeş açıkça beni tehdit ediyor Sayın Cumhurbaşkanım.
Aklınca “oturduğun evi biliyorum” demeye getiriyor!
O devirler artık geçti “Buhranettin”!..
Yaz bana Facebook’tan, atayım sana konum, Google Maps’le bulasın beni, rahat rahat vurasın!
Pıçak istemem ama acıtıyor, mermiynen şuramdan vur beni!
Bütün Bursa yıldı bunlardan Sayın Cumhurbaşkanım.
Fakat herkes yılar, Mehmet Ali Yılmaz!
Bursa TV’yi ele geçirdi bunlar, yanına bir de gazete koydular…
Ne izlenirlikleri, ne okunurlukları ne de bir güvenirlikleri var…
Yıllardan beri belediyelere fatura kesip nemalanıyorlar.
Eskiden Bursa’da deve dişi gibi devlet görevlileri vardı.
Böyle organize olup da sağı solu tehdit eden heriflere karşı önlem alırlar, teknik takip uygularlar, sonra da paket yaparlardı.
Cumhuriyet savcıları bunları enselerinden tuttukları gibi mahkemelere sevkeder, hakimler de göz açtırmazlardı.
Valla Bursa Cumhuriyet Başsavcısının adını ben bilmiyorum Sayın Cumhurbaşkanım.
Vali Bey bile dört aydan bu yana yeni yeni dışarı çıkmaya başladı.
Var mı yok mu belli değil!
İl Sağlık Müdürü hafta sonlarında makam aracına atlayıp cumadan İstanbul’a, ailesinin yanına gidiyor, te pazartesi günleri dönüyor.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş hakkında çok çirkin ve bel altı iftiralarla haberler yaptırılan bir İnternet sitesine belediye kasasından milyonlar aktarıyor.
İnternet sitesinin sahibi, eski bir hayvan cambazının oğlu bu çocuk.
Bursa’nın kaçak Fetö İmamı Cansun Sarıyıldız’la kanka.
Bursa Adliyesi’nin önünde “Zaman Gazetesi kapatılmasın” diye gösteri yapacak kadar da içlerindeymiş Fetö’cülerin.
Bursa’da it izi at izine karışmış durumda Sayın Cumhurbaşkanım.
Mafyavari yapılaşmalar ortalıkta kol geziyor, ilgilenen bakan yok!
Fetö artıkları meydanda cirit atıyor, gereğini yapan yok!
Bursa’nın etrafı dumanlı dağlar sizin anlayacağınız!
Başkan Alinur Aktaş’ın İstanbul’da sizinle görüştükten sonra muştuladığı “hanlar bölgesinin açılması ve eski Bursa tarihi dokusunun ortaya çıkarılması” gibi atılımlar hepimizi memnun etti.
İyi adam Alinur Aktaş, çalışkan adam.
Biraz para gönderseniz Ankara’dan IBAN’a, daha güzel işler yapacak ama Recep’in har vurup harman savurduğu belediye kasası boş, borç da gırtlakta olunca pek bir şey yapamıyor garibim.
Artık şehrimize gelse de hızlı tren, hepimizi öpse öte dünyadan Zeki Müren!
Rayların kenarında tam 10 yıldır tren bekleye bekleye kurbanlık “Bubalus Bubalis’e” döndük Sayın Cumhurbaşkanım!
Ak Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman da sıcaklardan dolayı “salmış” durumda haberiniz olsun!
Bir belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı hakkında çirkin haberler yapan bir İnternet sitesine reklam veriyor, Salman karşıya gene de en ufak bir şey sallayamıyor!
İşte böyle Sayın Cumhurbaşkanım…
Ovada kirazlar bitti, şimdi dağ yöresinde başlıyor.
Meşhur yarma şeftalimizle, Deveci armudumuz da girdi buzhanelere.
Buralara yolunuz düşerse bekleriz Sayın Cumhurbaşkanım.
Hassaten hörmet eder, esenlikler dilerim Cumhurbaşkanım.
Hane halkına selam.
Kalın sağlıcakla.