Yazarlar

Siz kimin şeysi oluyorsunuz acaba?

post-img
Sadece milletvekilliğine aday adayı olabilmek için bile partililerin genel merkeze 5’er bin lira bayılmak zorunda oldukları hemi halkçı, hemi sosyal ve de güya demokrat bir parti olan, kulakları çınlasın, Bursa eski İl başkanlarından Karadenizli Sadık Çakar’ın deyişiyle Zumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün kentimize geldi. Daha doğrusu, Kemal Bey’in arabası eğer krank kesmediyse ya da yolda triger kayışı koparmadıysa geldi çünkü, yazarınız bu makaleyi kaleme almak için arada bir basmayan “i” harfinin tuşuyla cebelleşip dururken henüz Bursa sınırlarından içeriye girmemişti kendisi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da zengin seviyor, fakir sevmiyor merkez sağ partilerdekiler gibi. Milletten oy toplamak için bir gecekonduya gidip orada fakir sofrasına oturuyor ama aynı fakirin partisinden milletvekili adayı olabilmesine olanak sağlamıyor! Fakir sevmiyor, asgari ücretle beş nüfus geçindirmeye çalışan gecekondudaki Şehmuz’u sevmiyor Kılıçdaroğlu amma velakin bir işadamı olsun, bir sanayici olsun, bir tüccar filan olsun çok seviyor. Sevmekle de kalmıyor, onları bir dakikada milletvekili yapıp, Meclis’e taşıyor. En az imamları ya da Bekaroğullarını sevdiği kadar seviyor Kemal Kılıçdaroğlu sanayici ve işadamlarını da. Genel sekreteri Gürsel Tekin’in fantezisi çarşaflı kadınlar, genel başkanınsa çarşafsız işadamları üzerine kurulu! Böylesine absürt, halktan kopuk, topluma bir şey söyleyemeyen, “AKP’den daha fazla vereceğiz” diyerek oy toplamaya çalışan zavallı, kılıbık kılıklı bir parti kıvamındadır artık CHP ne yazık ki. İşadamlarımızı ben de severim. Bir baltaya sap olup, koca koca fabrikalar kurmuş, onca kişiye istihdam sağlamış, müflis ortak devletin verdiği onca zarara rağmen ekonomiye katkı yapan öpülesi insanlardır. Ancak neyi kastettiğimi, adına “denge” denilen unsuru ve nüfus cüzdanının uyruk kısmına “sosyal demokrat-demokratik sol” yazılmış bir partinin hangi kıvamda olması gerektiğini anladınız siz? Efendim işte, Kemal emminin milletvekili yaptığı kişilerden biri de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Eski Başkan Yardımcısı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı, kırtasiyeci Çetin Osman Budak’tır. Bursa CHP milletvekili listesinin beşinci sırasına “Kocamı işten attılar, bizi ötekileştiriyorlar, Ankara’yı inim inim inleteceğim” diyerek yerleşen Nurhayat Kayışoğlu bile önseçimde emek sarf edip buralarda neredeyse kayış koparırken, Çetin Osman Budak, Kemal emminin yolladığı business class biletle uçağa bindirilip öyle getirilmiştir Ankara’ya. Bazı saf partililer var; Atatürk’e olan sevgilerinden dolayı CHP’nin şu andaki yönetiminin gerçek yüzünü göremiyorlar bir türlü. Kimi mahlukat devreye nişanlılarını sokarak yol almaya çalışsa da… Mesela, “bu güne dek pek çok milletvekili veya parti yöneticisi oralara “hanedanlık” sistemiyle gelmiştir” desem ne buyurursunuz acaba? Ama önce şeyi söyleyeyim… Bu Çetin Osman Budak’a, Faik Öztrak’la birlikte “Türkiye’deki işadamlarıyla partinin arasının yapılması” görevini, bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi veriyor. Yani bir anlamda siyasetin “Lüks Nermin’liğini” yapacaklardı CHP adına bu ikili. Bursa’daki siyaset kulislerinde birkaç gündür konuşulan “Kılıçdaroğlu kentimize geliyor, bundan örgütün niye haberi yok” sorusunun yanıtını da vermiş oluyoruz böylece? Öztrak ve Budak’ın organizasyonuyla, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında işadamı ve sanayicilerle buluşup, kavuşarak hasret gidermek istiyor Kemal emmi, onun için de program direkt olarak Ankara üzerinden yürütülüyor. CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız’ın bu işte hiç bir suçu kabahati yok sizin anlayacağınız. Zafer Yıldız, İlçe Başkanı Recep Çohan’ın, hemşerisi CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e sunduğu ve insanın içine “acaba partide bu kez de Kars’çılık, Iğdır’cılık mı oynanıyor” şüphesi düşüren, Osmangazi’nin yeni yönetim listesini onaylattırmaya çalışmakla meşguldü zaten son günlerde. Diğer yandan… Koskoca Zumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı kalkıp BTSO’ya geliyor, peki ya oda yönetimi nasıl bir karşılama merasimi hazırlıyor dersiniz? Efendim, gelip Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemeleri için tamamına yakını tescilli AKP’li olan 102 kişilik bir liste yapıp onlara davet çıkarıyorlar! Asıl çağırılması gereken hiç kimseye haber dahi vermiyorlar! Mesela davet edilenlerin arasında kimler mi var ? Kentimizin yetiştirdiği en büyük sanayici ve işadamlarından, kurduğu otomotiv endüstrisiyle her yıl ülkemize yüz milyonlarca dolar para getiren, Faruk Çelik’in has yancılarından, yıllardır kuluçkaya yattığı Bursa Esnaf ve Sanatkar Odaları Birlik Başkanlığı koltuğundan bir türlü kalkmak bilmeyen, bu sayede orada her 21 günde bir 150 kadar civciv dünyaya getirdiği söylenen sulu yemek uzmanı aşçı tak tak Arif var mesela!.. Yine ülkemizin çay sektörüne getirdiği teknoloji ve yenilikler sayesinde bir demlikten 135 bardak ürün almayı başarmış, ailecek belediyeye 3 kuruş kira vermelerine karşın her ay oradan milyonlarca lira parayı cebe indiren AKP’nin Osmangazi Belediye Meclis Eski Üyesi, Kültürpark’taki Özgen Çay Bahçesi’nin işletmecisi, büyük işadamımız Ali Ademoğlu, namı diğer Aluş var mesela. Ve Bursa Otobüs Terminali’nin  otoparkçılık konusunda çığır açmış üniversal otoparkçısı Irmak Aslan da Kılıçdaroğlu’nu dinlemek için çağırılanların arasında, ola ki feyz alır da oyunu bu kez CHP’ye verir diye, kim bilir?!. Daha hangi birin sayayım? İşte böyle sadece 102 kişilik bir liste yapılıp, kendilerine davetiye çıkarılıyor Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ndan, gelip Kılıçdaroğlu’nu dinlemeleri için. Ne kadar komiktir ki, Sinan Baykal, Şahap Aktaş, Celal Gökçen gibi kişilerin isimleri de ikişer kez yazılıyor o listeye. Şu BTSO Başkanı İbrahim Burkay hiç akıllanmayacak vallahi! Odanın eski Meclis Başkanı, Türkiye Odalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker’i belli ki, sırf rakibi diye oraya davet ettirmemiş, düşünebiliyor musunuz? En azından dün biz bu satırları yazana dek davet edilmemişti Parseker ve CHP Genel Merkezi’ne gönderilen ilk listede de adı yoktu. Korkunç bir durum bu! Koskoca Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nı kimin, kimlerin yönettiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor ki, zır cahil insanlar bile yapmaz bunu; azıcık saksıyı çalıştırıp düşünür, önü nereye, sonu nereye varacak diye? Sadece o mu? Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Feridun Kahraman başta olmak üzere pek çok sanayi bölgesinin idarecilerini de es geçmiş BTSO yönetimi. Kılıçdaroğlu’nun önüne “sanayici ve işadamı” diye kahveciyi, aşçıyı, otoparkçıyı dizmişler. Telefonu açıp sordum, “abi senin haberin var mı, davet edildin mi” diye, bu güne dek CHP’nin Bursa’daki işadamı organizasyonlarını planlayıp yürüten, Kaplanlar Soğutma’nın kurucusu Ertuğrul Kaplan’a da… “Yok vallahi” dedi, “ben de davet edilmedim henüz”!.. Ve dün akşam saatlerinde durumun farkına varan CHP Genel Merkezi, BTSO’ya ilave bir liste daha yollayarak, oradakilerin de çağırılmalarını istedi! Ve o listede Feyha Duraner, Celal Beysel, Hasan Aslanoba gibi isimlerinin önündeki “sanayci-işadamı” tanımı tam yakışan yerli köklü bazı kişiler vardı. Gelelim CHP’deki “hanedanlık” meselesine… Yazıda ismi geçtiği için sadece bir örnek vermekle yetineceğim bu gün. Diğer isimler konusunda uyanık olup, siz de araştırın azıcık. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeden haneden mensuplarını kovdu kovmasına ama… Daha sonra partisinde oluşup hüküm sürecek hanedancıkların önüne geçemedi ne yazık ki! Bakın bakalım CHP Milletvekili Faik Öztrak’ın şeceresine, benimle aynı şeyi düşünecek misiniz? “Eski İçişleri Bakanı Mustafa Faik Öztrak'ın torunu, TRT'nin ilk genel müdürlüğünü yapmış Adnan Öztrak ile Devlet Bakanlığı, Fahri Korutürk ve İhsan Sabri Çağlayangil dönemlerinde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapmış İlhan Öztrak'ın yeğeni, eski İçişleri Bakanlarından Orhan Öztrak'ın oğlu.” Sahi bu arada, siz kimin şeysi oluyorsunuz, kimlerdensiniz acaba?

Diğer Haberler