Yazarlar

Sonbahar

post-img
“Çiçekli badem ağaçlarını unut. değmez, bu bahiste geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı. ıslak saçlarını güneşte kurut olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın nemli, ağır kızıltılar… sevgilim, sevgilim, mevsim sonbahar…   Nazım Hikmet Ran”   Aynen diğerleri gibi en güzel mevsimdir sonbahar, gezilesi, her yanı gidip görülesi fırsatlar sunar insana.   Kırmızıyla kahverenginin en güzel tonlarını sunan İnegöl ormanlarının ciğer paresi Oylat’a gitmenizi öneririm mesela şu ara.   Sürekli olarak 41 derecede gümbür gümbür akan suları yaşamınıza enerji katacak ve ne kadar şanslı olduğunuzu, dünyanın en güzel diyarında yaşadığınızı hissettirecek size.   “Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Ciğerlerime dolduruyorum Sessizlik ve serinlik Birleşiyor Yıkanmış güvercinler Ve çok uzakta bir tren sesi Her zaman yeniden başlamak duygusu Doğuyor içimde Her uyanışımda Düşmanlarımı bağışlıyorum Daha çok seviyorum dostlarımı Her uyanışımda Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Yüreğime dolduruyorum.   Ataol Behramoğlu”   Bursa gibi muhteşem bir şehirde yaşıyor, size tarih, deniz ve sonbahar kokuları sunan Trilye’de bir güz gezintisinin ardından sunulan rakı-roka ve balık keyfinden kendinizi mahrum ediyorsunuz öyle mi?   “Delisiniz” siz derim, başka da bir şey söylemem!   “Nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar.”   Demeyin öyle kendinize Atilla İlhan gibi “sonbahar”!   Hayat hep “gidilen” bir yoldur, varılan değil; vardığınız zaman ömür bitmiştir çünkü!   Yaşamın anlamını, değerini bilene her gün ilk bahar, her sabah nev bahar.   Karacabey Boğazı’na, Karacabey longozuna gidin bugün.   Defne, ıhlamur, köknar kokulu gizemli dağlarında doğayı içinize çeke çeke yürüyün.   “Güz gömleği giydi şiir Hüzün sanıyor görenler Açık kalmış bir düğmesi Ki rüzgâr girsin diyedir Cebinde yağmur kokusu Bir tutam kurutulmuş ot Yeni bir imge arıyor Onunla, ince akan su Bir kadın eli değmiştir Belki de yıllar öncesi Saklar durur unutamaz O gömleği giydi şiir.   Ahmet Uysal”   Hemen şuracıkta, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ihya ettiği, sihirli dokunuşlarla yepyeni bir anlam kattığı Misi Köyümüz var bizim.   Serin serin akan derenin kıyısında bir kahvaltı, ardından tepenin hemen ardında bulunan Dağyenice Göleti’nin kıyısında sonbaharın tüm renkleri arasında bir gezinti…   Adına “melki” deriz biz, belki de çam mantarları artık çıkmıştır kim bilir?   “Sonbahar geliyor serçe Yuvanı ne yapacaksın? Ayva çiçek açmadan önce. Meyvelerin içi geçecek Rüzgâr başka çeşit esecek Yağmurlarla ıslanacaksın. Halbuki ne kadar sıcaksın.   Cahit Külebi”   Aslında yılın en romantik mevsimidir sonbahar.   Günümüzde nedense herkes yağmur ve çamur korkusundan düğününü yaz bitmeden halletmeye çalışıyor.   Oysa düşünün, sonbahar renkleriyle hazırlanmış soft bir düğün davetiyesini, sonbahar yapraklarının güzelliğiyle bezenmiş bir gelin çiçeğini ve gelinliği?   Bir ömür boyu bakmaktan usanmayacağınız sonbahar kokulu düğün fotoğraflarınızı?   Sabriye ve Osman Güleç çiftinin güler yüzlü, su gibi güzel kızları Bilgesu bu akşam damadımız Marcel’le evleniyor.   Bu son son dizeleri onlara armağan ediyor, genç çifte bir ömür boyu mutluluk diliyor, sizlere de bir kez daha “sonbaharı kaçırmayın” diyorum:   “Göç kervanını yükler sonbahar Her şeyi çeyize ekler sonbahar Giyer yapraklardan gelinliğini, Sevgilisi kışı bekler sonbahar.”

Diğer Haberler