Geçenlerde bir haber ajansı bir haber paylaşmış.
Sağ olsun Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Setbaşı’ndaki şehir kütüphanesini yeniletip, onartmış.
Deniyor ki haberde, “Bursa’da 1954-1960 yılları arasında dönemin Belediye Başkanı Reşat Oyal tarafından yaptırılan ve 11 Eylül 1998’den bu yana Setbaşı Kütüphanesi olarak hizmet veren sivil mimari örneği yapı, Büyükşehir Belediyesi tarafından yenilendi .”
Bilgi yanlış!
Daha da doğrusu eksik.
Bu haberi okuyanlar sanacaklar ki, o kütüphanede sadece Reşat Oyal’in emeği var.
Oysa yapıyı değiştirip dönüştürerek orayı Bursa’ya bir kütüphane olarak kazandıran Büyükşehir belediye eski başkanlarından Erdem Saker’dir.
Ve 1998 yılından beri gencinden yaşlısına binlerce hemşehrimiz ister günlük gazete okuyarak, isterse okul ödevini yaparak o kurumdan yararlanmış, kuranlara duacı olmuştur.
Bursalı olmak, eski Bursa’yı bilmek işte böyle bir şeydir.
………….
Binanın üst katı eskiden nikah dairesi olarak kullanılırdı.
Alt kattaysa şekerci dükkanları, Hürriyet’teki ziraat mektebiyle, Et ve Balık Kurumu’nun satış mağazaları bulunurdu.
Karton kutularda satılan kıyma ve dana kuşbaşını kasaplara göre bir-iki lira daha ucuza alırdık oradan.
Günlük ürün getiren kamyonu beklerken de kuyruğa girerdik.
Hürriyet Ziraat Okulu’nda üretilen sütün, yumurtanın tadı da bir başka güzeldi o yıllarda.
Binanın en alt katındaysa Bursa Belediyesi Tanzim Satış Mağazası bulunurdu.
……………
AK Parti bugüne kadar 1980 öncesindeki sosyal demokrat belediyecilik anlayışını uygulayarak geldi!
Vatandaşını kötü kalpli fırıncıya, kasaba ya da bakkala karşı koruyup gözeten bir anlayıştı o.
Yoksula, muhtaç olana odununu, kömürünü ya da gıdasını bedavaya veren bir belediyecilik zihniyetiydi.
Şimdinin tarih bilmeyen solcuları makarna-bulgur dağıtıyor diye AK Parti’yi küçümseyip, bunları alan vatandaşları da eleştiriyorlar ya oy verdikleri için?
İşte 1980 öncesinde bunun aynısını kıt imkanlara rağmen CHP’lilerin kazandığı belediyeler yapmaya çalışırlardı.
Heyhat!
AK Parti Hükümeti fahiş fiyatla satış yapan meyve ve sebze toptancılarına karşı İstanbul’da 50, Ankara’daysa 30 adet tanzim satış mağazası açmaya hazırlanıyormuş.
İşte bu kavram da “solculuktan” gelen bir anlayışın ürünüdür!
………………
Nur içinde yatsın, askeri darbeye kadar 1980 öncesinde çok kısa bir süre görev yapmış olmasına karşın eserleri bugün hâlâ binlerce insana dokunan CHP’li Bursa Belediye Başkanı bir Mustafa Eroğlu vardı ki kentimizde, hatırası hâlâ dün gibi yaşıyor gönüllerde.
Bugün olduğu gibi “ekmek” çok önemli ve değerliydi o günlerde de.
Yoksul ve kalabalık ailelerin önemli bir gider kalemiydi.
Fırıncılarsa daha çok para kazanabilmek için sürekli arttırırlardı fiyatları o yıllarda.
Ne yaptı Mustafa Eroğlu?
Halka daha ucuz ekmek yedirebilmek için BESAŞ’ı kurdu.
Bugün orada üretilen ekmeklerle doyan binlerce Bursalının her ne kadar bilmeseler de duaları doğrudan Mustafa Eroğlu’na gidiyor bir hayrat çeşmesi gibi.
……………….
Açılışını yapmak Erdem Saker’e düşmüştü.
Meğerse, Hamitler Kent Mezarlığı’nın 300 dönümden fazla kamulaştırmasını da daha o yıllarda merhum Mustafa Eroğlu yapmış, bunu biliyor muydunuz?
Kıt imkanlarla iş yapılan henüz 70’li senelerde 40-50 yıl sonrasını görebilmek ve ona göre hazırlık yapabilmek ne büyük bir öngörü.
Bir şey daha yaptı Mustafa Eroğlu…
Bugünkü AK Parti Hükümetinin yapmaya çalıştığını o günlerde gerçekleştirdi.
Sözünü ettiğim Setbaşı’nda bugün şehir kütüphanesi olarak hizmet veren binanın en alt katına bir“tanzim satış mağazası” açtı.
Amacıysa temel tüketim mallarındaki fiyat artışlarına karşı Bursalıları korumak, gıda toptancılarıyla bakkal arasında bir denge unsuru olabilmekti.
Çok defalar alışveriş yapmışlığım vardır oradan; son derece ucuza satılırdı ürünler.
Daha sonra yerel yönetimlerde iktidara gelen “merkez sağ” partiler tarafından “serbest ekonominin doğasına uymadığı” gerekçesiyle kapatıldı Bursa Belediyesi Tanzim Satış Mağazası.
BESAŞ mı?
Yakınlarını işe yerleştirmek için iyi bir çiftlikti BESAŞ, orayı kapatmadılar.
Kapatmadılar ama göreve gelen belediye başkanları için ultra lüks makam araçlarının parasını hep BESAŞ’a ödettiler sağ partilerin yöneticileri.
Halkın ekmek parasıyla sefa sürdüler yani!
Ve yine ne gariptir ki, bu halk da Bursa’da hep onlara oy verdi uzun yıllar boyunca!
Çık işin içinden çıkabilirsen!