Yazarlar

Tebbet yedâ…

post-img
“Bursa’da hangi partiye oy versek acaba” diye bana sorarsanız eğer, “Mevcut iktidarın gitmesini istiyorsanız, hangi partiden yana olursanız olun merkezde kesinlikle CHP’ye verin oyunuzu” derim. “Yok ben ölürüm de partimden vazgeçmem” diyenlerdenseniz, “ne haliniz varsa onu görün” derim!.. İşin latifesi bir yana, realite yani gerçek olgu budur. Diğer taraftan mevcut siyasi yapı ve haklar çerçevesinde hiç kuşkusuz tüm siyasi kurumlar ve de bireyler aday gösterip, aday çıkarak seçimlere girme hakkına sahiptir ülkemizde. Hiçbir çok oy alan partinin, az oy alan partilere “bizim oyumuzu bölüyor” deme hakkı yoktur. Küçük parti sadece 1 oy bile alsa bu yaklaşım açıkça “faşist bir kafanın ürünüdür” diye düşünenlerdenim. Nitekim ülkemizde yüzde 1’lik partilerin yüzde 21’e, 21’liklerin de 1’lere düştüğüne dair örnekler mevcuttur. “Nazar etme ne olur, çalış sabret, senin de olur” felsefesinin ürünüdür bu durum. Ecevit’in vefat etmesi ama ondan da önce oyunun yüzde 1’e düşmesiyle çaresiz kalan bir siyasi parti var ülkemizde bu yapı da Demokratik Sol Parti’den başkası değil. Ancak haftalardır izliyorum bu “imkanları kısıtlı” diyemeyeceğim, “yok imkanlı bu partinin mensupları” inanılmaz bir azim ve mücadele içinde sürdürüyorlar siyasi çalışmalarını. Adeta “para olmasa da inançla siyaset nasıl yapılır”ın dersini veriyorlar bir kez daha herkese. Üstelik de bunu hiç kimseden aşağı kalmayacak şekilde sürdürmekteler. Bu gün Bursa’da övünülen, göze çarpan tüm projelerin altında partisinin imzasının bulunduğunu söyleyen DSP’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Özbilge, “Çok katlı ulaşım sistemleriyle ulaşım sorununu çözeceğiz. Bursaray’ı, Mudanya ve terminale uzatacağız. Bursa bizimle birlikte havaray ve yeni nesil katlı otoparklarla tanışacak. Atatürk Stadı asla yıkılmayacak” diyor olanca güvenciyle. Ve ironik bir şekilde ekliyor: “Başka partilere oy vererek DSP’nin oyunu bölmeyin”!.. DSP’deki bir başka inançlı isim de Osmangazi Belediye Başkan Adayı Necmettin Şengül. İçeriğinde benim de yıllardır ısrarla dillendirdiğim, “Eski Bursa şehrinin kazılarla açığa çıkarılarak turizme kazandırılması” gibi önerilerin bulunduğu son derece özgün projeler üretiyor Necmettin Şengül. Daha da öteye gidiyor ve Tophane’nin altında bulunan yer altı kentleriyle tünellerinin mutlaka ortaya çıkarılması gerektiğini savunuyor. Eski SSK binasının bulunduğu bölgeden Çakırhamam’a ve Davutdede’den, Namazgah Meydanı’na kadar olan bölgelerde yer altı ulaşım tünelleri açılması gerektiğini söylüyor. Daha pek çok öneri ve öngörüleri var DSP’lilerin. Saadet Partisi adayı Gökhan Gerçek’in de nasıl inançla seçime asıldığını daha önceki yazılarımdan birinde dile getirmiştim. Kentin cadde ve sokakları hala Gökhan Gerçek’in seçim araçlarından etrafa yayılan mesajlarla inlemekte: “Her şey yalan, Gökhan Gerçek!..” Ama bu şehirde siyasi mücadelesini her zaman olduğu gibi sarsılmaz bir azimle sürdüren bir siyasi parti ve bu partinin Bursa Büyükşehir’e gösterdiği 1983 doğumlu genç bir aday var ki, her ikisi de gerçekten takdire değer. Bahsettiğim siyasi yapı İşçi Partisi ve Büyükşehir adayları Avukat Onur Seyrek. Onur Seyrek, Orhanelili ve idealist bir insan. Partisinin bu güne dek yürüttüğü samimi çalışmalar ve partililerinin ödediği bedellere işaret ederek seçmen tarafından haklarının mutlaka teslim edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Geçmişte Bursa’da yayınlanan Dağ-Ses Gazetesi’nde de yazılar yazan Seyrek, dinlerin mitlojik geçmişleriyle ilgili hayli geniş bir bilgi birikimine sahip. Onur Seyrek’e yazıları nedeniyle Başbakan tarafından iki kez dava açılmıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarını Kuran’daki “Tebbet Suresi’yle” ilişkilendiren Seyrek, Peygamber’in gazabına uğrayan Ebu Leheb’e atfedilen  ayetlerle seslenmişti köşesinden: “Ebu Leheb’in elleri kurusun… Kurudu da!.. Ne zenginliği ve ne de kazandığı ona fayda etmedi!.. Alevli bir ateşe maruz kalacaktır… Onun karısı da… Odun hamalı olarak!.. Boynunda hurma lifinden bir ip olduğu halde!..”    

Diğer Haberler