Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği yani, kısa adıyla TMMOB sadece mesleki anlamda değil, çevre, kentleşme ve tarım gibi alanlarda da en baştan beri tepki koyan, fikir ve projeler üreten son derece önemli bir kuruluştur.
Nitekim kentimizde de İl Koordinasyon Kurulu ve sekreterliği şeklinde temsil edilen TMMOB geçmişte Bursa’da işlenen pek çok kent suçuna karşı da tavır almış, etkili eylemler gerçekleştirmişti.
Ancak gelin görün ki, at sahibine göre kişner!
Onu yönlendirip, sevk edecek usta bir binicisi yoksa eğer üstünde, bırakın en hızlı şekilde menzile ulaşmayı, eğerinde oturan insanı bile silkip atar hiç bakmadan.
TMMOB İKK Sekreterliğini bu dönem Remzi Çınar yürütüyor.
Kuruldaysa üyeler Efsun Dindar, Tahsin Tar, Feridun Tetik, Melih Türa, Necla Yörüklü, Hakan Karademir ve Taner Güler görev yapmakta.
Oturmuşlar, önümüzdeki Cuma ve Cumartesi günleri Bursa Akademik Odalar Yerleşkesinde yapılacak “KENT SUÇLARI VE KENT MÜCADELESİ” temalı bir sempozyum hazırlamışlar.
Buraya kadar her şey çok güzel ancak programa şöyle bir bakınca hemen görüp fark ediyorsunuz ki, “kentimizde işlenen bazı cinayetleri görmezden gelmek suretiyle” bu suçlara bizzat ortak oluyor TMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu!
Programda yer alan “BURSA’DA PLANLAMA MİMARLIK VE PEYZAJ” başlıklı toplantılarından birinin alt başlıkları şöyle:
-Cezasız kent suçları: Plan değişiklikleri
-Kentin suçluları ve suç ortakları
-Kentsel dönüşümde mülkiyet
-Kentlerin özgürleşme mekanları olarak meydanlar
Az önce söylediğim gibi, bizzat görmezden gelmek, yokmuş gibi saymak suretiyle aynı zamanda “kentin suçlularına, suç ortaklığı yapıyor” TMMOB ki, ben açıkçası hiç ama hiç yakıştıramadım doğrusu!
İKK düzenledikleri sempozyumun odağına Demirtaş Sanayi Bölgesine yapılması planlanan buhar santralini koymuş.
Şu ana dek görüştüğüm hiç kimse çok istememe rağmen o santralin orada yapılmaması gerektiğine ilişkin beni ikna edemedi, önüme ölçülebilir teknik veriler koyamadı; tam tersi oradaki ayrı ayrı fabrikalarda tüten bacaların tek elde kontrollü ve denetimli bir şekilde toplanması suretiyle bölgedeki hava kalitesinin artacağı fikri hakim bendenizde.
Kaldı ki teknik bilgi ve verileri açıkça masanın üzerine koyan DOSAB Yönetimi de bu iddiada zaten.
Fakat bu günkü konumuz bu değil.
Daha önce defalarca yazdık, santralin oraya kurulmaması için lobi oluşturmaya çalışan, bunun için de sahip olduğu gazete ve televizyonunu kullanan bizzat Cavit Çağlar’ın kendisi.
Nedenlerini merak edenler geçen hafta kaleme aldığımız yazılar şöyle bir göz atarak kolayca öğrenebilirler.
Peki, ey TMMOB Bursa yöneticileri…
Mahkemenin “18 buçuk metre yükseklikten yukarıya çıkılamaz” kararı vermesine rağmen Osmangazi ve Bursa Büyükşehir Belediyelerinde döndürülen dolaplar sonucu yapılan plan değişiklikleriyle neredeyse şimdi 30 metreye ulaşan, üstelik de kentin en önemli ama daracık aksı üzerine inşa edilmiş Çağlar ailesine ait o beton yığını otel, kentin bağrına saplanan en son hançer, işlenen en son kent suçu değil midir size göre?
DOSAB’ın santralinin var da Çağlar’ın otelinin nerede peki sempozyumdaki yeri?
Yoksa siz de mi televizyona çıkamamaktan, gazeteye yazılamamaktan korktunuz bakalım?
Orada işlenen kent cinayetini görmemek suretiyle şimdi sizler de suç ortağı konumundasınız!
Yoksa sizler de mi en baştan beri Cavit çağlar’ın değirmenine su taşıyorsunuz?
Eğer öyleyse TMMOB Bursa İKK ve Sekreterliği meşruiyetini ve güvenirliğini tamamen yitirmiştir, haberiniz ola!
Hadi o oteli geçtik…
Sempozyum programında adı neden anılmıyor bir diğer kent cinayeti olan Doğanbey Toki cinayetinin?
“Daha önce konuşuldu” demek yeterli mi?
Bin kere, milyon kere daha konuşmak gerekir ki Doğanbey rezaletini, torunlarımızın torunları bile unutmasınlar.
Faruk Çelik’in kardeşi Osman Çelik’in Nilüfer’de yaptığı Biaport isimli bina çok tartışıldı, mahkemelik olundu; keza yeşil alanken üzerine inşaat yapılıp işletmeciye verilen Tavacı Recep’in alanı da öyle, bunları ve benzerlerini niye konuşmuyorsunuz?
Bakın Mudanya’da hala zeytinlikler talan edilip her yer betona dönüşüyor, bu neden yok gündeminizde?
Bir kent suçunu tespit edip buna karşı tavır almak istiyorsanız eğer, insanda biraz yürek ve samimiyet olacak.
Onunkini gör, bununkini görmezden gel, öyle yarım ağızla yapılmaz bu işler.