Yazarlar

Türkiye'nin tek gerçek muhalefet partisi

post-img
Kendisinin "solcu" olduğunu sanan bir-iki CHP'li genç zibidi ellerini yumruk yaparak sol kollarını yukarı kaldırıyorlar ya hani? Cehaletin dibe vurduğu bu tablo karşısında güleceği geliyor insanın! Sadece tek "gerçek muhalefet" değil, aynı zamanda Türkiye'nin "solcu tek" partisi "Halkın Kurtuluş Partisi'dir"... 1980 öncesinde "Halkın Kurtuluşu Hareketini" örgütleyenler Arnavutluk'un "Emek Partisi" ve Çin'in "Komünist Partisi'ne" öykünürlerdi... Mart 1980'de yeniden toparlanma kararı alıp Türkiye Devrimci Komünist Partisi adını aldılar ve askeri darbeden hemen sonra tekrar bir araya geldiler. Bir dönem de Emek Partisi'nde gördük onların bazılarını... Sonra "Halkın Kurtuluş Partisi" kuruldu... Bu yeni yapılanma Doktor Hikmet Kıvılcımlı'yı rehber edindi... Hikmet Kıvılcımlı kim miydi? Haklısınız, yeni nesil O'nu pek bilmez... Askerlerin yarısı üstelik de tüfekleriyle savaştan kaçarken, sadece 17 yaşında gönüllü olarak Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan, Yörük Ali Efe çetesinde Kuva-i Milliye neferi olan bir eşbeh adamdı Hikmet Kıvılcımlı... Şimdiki Halkın Kurtuluşu Partisi'ndekiler gibi "kronik komünist" olmuştu tıp fakültesini bitirdikten sonra da... İsmet İnönü despotluğunda ülkeyi seçimsiz yıllarca tek başına yöneten CHP Hükümetlerinin talimatlarıyla sayısız işkenceye maruz kalıp, 22 sene 6 ay zindanlarda hapis yattı. Bir tane silahlı eylemi yoktur. Bu gün "Türkiye'ye özgü devrimci teori" denilince akla Doktor Hikmet Kıvılcımlı gelir. Kıvılcımlı, ülkenin tarihini, günümüzün sınıf ilişki ve çelişkilerini, olması gereken bize özgü devrim yöntemini, devrimden sonra izlenecek yolu, karşı devrim cephesinin tanımını uzun yıllar öncesinden açık bir şekilde ortaya koyar kitaplarında... Türk'e özgü komünisttir yani sizin anlayacağınız... Halkın Kurtuluşu Hareketi geçmişte daha çok köylüye, kırsal kesimde yaşayan insanlara dayalı bir siyasi oluşumdu; şimdikilerse okumuş çocuklar!.. Sürdürdükleri "muhalefet" yöntemini beğeni ve hayretle izliyorum... Bir partiyi övmek için aynı çizgide olmak gerekmez elbette ancak, ideoloji ve düşüncelerinde samimi, eylemlerinde tutarlı olursa bir oluşum, takdir etmekten başka bir şey kalmaz geriye... En son, "Deniz Baykal'ın milletvekilliğinin düşürülüp, 2018 yılından beri ödenen maaşların geri alınması" için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına dilekçe vermişler... İşte budur! Gerçek muhalefet budur!.. O da zar zor gidebildiği "yemin töreni" haricinde adam yıllardan beri bir kez bile Meclis'e uğramayacak, her ay ödenekleri hariç, 27 bin lira millet vekili, 16 küsur bin lira da emekli maaşı almaya devam edecek ve memlekette kimse bu duruma ses çıkarmayacak öyle mi? Kuldan utanmıyorsanız eğer, Allah'tan korkun be! Rahatsızlığı nedeniyle altını tutamayan bir adamı milletvekili aday listesine koyup, halkın parasını hortumlatıyorsunuz!.. Siz misiniz solcu yoksa, bu duruma itiraz eden Halkın Kurtuluş Partisi mi?!. Ve sen Deniz Baykal, şu kadarcık erdem, vicdan ve insani değer varsa kişiliğinde, 2018 yılından beri o paraları almayı içine nasıl sindirebiliyorsun bakalım? Değerleri olan bir insan zaten "sağlık durumunu" gerekçe gösterip, aday olmayı kabul etmezdi; öyle değil mi? Meclis'e gidemiyorsun, hastalığında da bir iyileşme yok, madem niye istifa etmezsin be adam! Ha! Unuttum, tam 3 kişilik hiçbir iş yapmayan danışman kontenjanı için de ilaveten maaş ve diğer ödenekleri veriliyor bu arada... Meclis İç Tüzüğünün 138'nci maddesi der ki, "bir ay içinde beş birleşime katılmayanların milletvekilliği düşürülür"... Halkın da gözünden, gönlünden düşmüş bir adamın hala orada ne işi var?!. Kapitalizm ve emperyalizme karşı olmayan hiçbir yapıya "solcu" demek mümkün değil... Bakın Halkın Kurtuluş Partisi tüzük ve programında neler söylüyor: "İkinci Emperyalist Yağma Savaşının bitiminden, 1945'ten beri, bizim de içinde bulunduğumuz kapitalist dünyayı, kanlı zalim-başhaydut ABD yönetiyor. Tabiî G7'nin diğer haydut devletleri de ona yardım ediyor. ABD ve yardımcıları, bu 60 yılda, Kore, Vietnam, Yugoslavya, Afganistan ve Irak'a karşı haksız savaşlarında ortalama 6 milyon, bizim gibi kapitalizmce geri ülkelerde yaptırttıkları faşist darbeler sonucunda da 3 milyon olmak üzere, toplam 9 milyon masum insanı katletmişlerdir. Bu uluslararası haydutlar çetesi, dünyada yaptıkları hayâsızca sömürü ve talan yüzünden de, Birinci ve İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşlarında öldürdükleri 60 milyon insandan çok daha fazlasının açlıktan ve önlenebilir hastalıklardan ölmesine yol açmışlardır. Bu emperyalist saldırganlar çetesi, Sosyalist Kamp'ın 1991'deki çöküşünden sonra dünyayı babalarından miras kalmış çiftlik gibi görmeye başladılar. Reisleri ABD, "Benden yana olmayan düşmanımdır" diyerek insanlığa meydan okumakta ve mazlum dünya halklarını terörize etmeye çalışmaktadır. Şu anda Irak'ı işgal altında tutarken, Suriye'yi, İran'ı, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni de vurmakla ve işgalle tehdit etmektedir... Yurtseveriz: Mukadderatımıza tek yabancı karıştırmayacağız. ABD ve AB Emperyalistlerinin aşağılık, iğrenç, insanlık düşmanı içyüzlerini teşhir edeceğiz... Onların bizi yönetmesine ve hayâsızca sömürmesine izin vermeyeceğiz... Onlardan uzak, mazlum Dünya Halklarına dost olacağız... Devletçiyiz: Pahalı devletin yerine, insanlarımıza iş bulmayı, pahalılık yangınını söndürmeyi birinci görev bilen ucuz devleti geçireceğiz. Özelleştirme adı altında yerli-yabancı para babalarına yem ettirilen kamu mallarını sömürgenlerin elinden geri alacağız. Ayrıca insanlarımızın mal ve hizmet alanındaki temel ihtiyaçlarını üreten kamu kuruluşları oluşturacağız... Devrimciyiz: Her türlü maddi sömürüyü kaldıracağız. Laikiz: Her türlü manevi sömürüyü kaldıracağız. Halkçıyız: Ruhunu Batılı para babalarına satmış bir avuç yerli iş birlikçi kapitalistin ve onun müttefiki Babil artığı Tefeci-Bezirgânın oligarşik önderliği yerine; çalışan ve üreten çoğunluğumuzun, Halkın Demokratik Önderliğini geçireceğiz. Cumhuriyetçiyiz: Halk tarafından, Halk için Yönetim, Adalet, Eğitim-Kültür ve Sağlık sistemleri kuracağız. Parolamız: Hür, güçlü, mutlu Türkiye'dir..." Hayırdır inşallah! Kuruluşunda "altı okuyla" duyurduğu umdelerini tam anlamıyla yaşama geçirememiş bir CHP yerine yeni, "gerçek bir Cumhuriyet Halk Partisi" mi doğuyor acaba?!. Dahası, bu yaştan sonra tekrar sosyalist mi olacağız ne?!.

Diğer Haberler