Yazarlar

Üniversitenin malı deniz!

post-img
Hani, “başkanlık sistemine” geçilince Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin artık hiçbir yetkisinin kalmadığını, “etkisiz eleman” pozisyonuna düşürülüp, pasif hale getirildiğini   savunuyor ya bir kısım zevat? Hiç kimse kusura bakmasın ama 1965’te seçilen 15 Türkiye İşçi Partili milletvekilini bir kenara koyarsak eğer, özellikle son yıllarda ben vekil olarak seçip Ankara’ya gönderdiğimiz insanların pek çoğunun yedikleri lokmanın hakkını veremediğini düşünenlerdenim. Hadi diyelim, liderin iki dudağı arasından çıkıp geldin… Bari işini iyi yap arkadaş! Eğer sağlıklı işleyen bir parlamenter sistem olsa, geçen hafta kaleme aldığım “Uludağ Üniversitesi’ndeki Hançer” başlıklı yazının ardından yer yerinden oynamalı, muhalefetiyle, iktidar milletvekilleriyle herkes harekete geçmeliydi! Hatta daha da ötesi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı derhal bu meseleyle ilgilenmeli, işin sorumluları hakkında “kamuyu zarara uğratmak” ana başlığı altında soruşturma başlatmalıydı. (Kim bilir, belki de başlatmıştır?) İddiaya göre adam üniversite kampüsü içerisinde kendisine 49 yıllığına ayda sadece 1000 Dolara tahsis edilen 20 dönüm araziyi kafasına göre parsel parsel bölüp kiraya veriyor, son 10 yılda içlerinden sadece birinden toplam 600 bin Euro kullanım bedeli alıyordu. Başlangıçta, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başka şehirlerden gelen hasta yakınları hesaplı bir şekilde konaklayabilsin diye “yap-işlet-devret” modeliyle yapımına izin verilen Holiday İnn Oteli bünyesinde ayrıca sırasıyla Resimli Bar, Hayal Kahvesi, Rene Bar ve son olarak Stage Bar isimli gece kulüpleri işletmeye veriliyor, buralardan ne kadar kira alınıyor, hiç kimse bilmiyordu? Oteli işleten Sedat Çağlar işini biliyordu doğrusu… Yetmedi, üniversitenin içinde bir de otomobil yıkama yağlama istasyonu açtı. Burada iki kiracı değiştirdiğini biliyoruz. Yetmedi… Tıp malzemelerinin satıldığı kapalı bir alan oluşturup, Çınartaş isimli firmaya kiraladı. O da yetmedi… Yanına kitap, kırtasiye ürünlerinin satıldığı bir mekan daha kurup kiraladı. Yetti mi? Yetmedi! Bir işletmeci bulup, toplam 2 dönüm alana binasıyla, çevre düzenlemesiyle 1 milyon 600 bin lira harcatıp, ayda 3 bin Euro artı KDV üzerinden kiraya verdi. Tam 20 yıldır kiraya verdiği “kır düğünü” alanı da iyi para getiriyordu doğrusu; Allah bereket versindi! Kullandığı arazinin arka tarafı hastaneye yakındı. Oraya otomobilleriyle gelen hasta yakınları araçlarını park etmek için yer bulamıyorlardı. Hop, Sedat Çağlar Corporation yetişti ve onlara üstelik de yüksek bedellerle otopark hizmeti sunmaya başladı! Sonra, geçen hafta benim yazımın yayımlanmasının ardından son derece çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı: “Yukarıda saydığım, Sedat Çağlar’ın kullandığı ya da kiraya verdiği alanların çok büyük bir kısmı kendisine tahsis edilen alanın dışındaydı!..” Yani, iddiaya göre hiçbir hakkı bulunmayan üniversite arazisine hiç kimseye sormadan kafasına göre parsel parsel inşaat yapıyor, dilediğine dilediği fiyattan pazarlıyordu Sedat Çağlar. Şimdi önce bir tepeden bakalım olaya… Alt tarafta sola dönük bayrak biçimindeki 5361/101 numaralı parsel Holiday İnn Oteli’ne tahsis edilen alan: Biraz daha yakından bakarsak manzara şöyle: Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüyle Sedat Çağlar şimdiye kadar pek çok kez mahkemelik olmuşlar ancak, “kullanılan alanlar hep 20 dönümün içinde mi yoksa değil mi” diye meseleye bakılmış. Üniversiteden hiç kimse dememiş ki, “kardeşim senin yerin neresi”? Bu sefer rektörlüğün “yapı işleri” birimindeki helal süt emmiş birileri haritaları ortaya serip, bu skandal durumu ortaya çıkarmışlar. Rektör hoca Ahmet Saim Kılavuz… Zaten Holiday İnn’e tahsis edilmeyen alanlar Üniversitenin kullanımında. Oralarda dilediğiniz tasarrufta bulunabilirsiniz. Krokilerde görünen o ki, tahsis edilen alanın dışına da taşmalar var ve otel müştemilatının bir kısmı bu bölümde kalıyor. Eğer hal böyleyse, bu durumda söz konusu olan şey “kaçak inşaat” yapımı! Bu durumda da Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin harekete geçmesi gerekiyor. Hasanağa Göleti’nin başındaki kaçak villa ki, üstelik orası özel araziydi, kamu arazisi değil… Ya da Ömer Göktuğ’un gökdeleni nasıl yıkıldıysa, aynı işlemin Holiday İnn Otel’e de uygulanması gerekiyor!

Diğer Haberler